Eğitimden sorumlu bakanlık belediyelere kreşler ve ana okulları ile ilgili bir genelge göndermiş…
Kapatıla!
Yanlış duyduğumu zannedip, farklı kanallardan tekrar tekrar baktım.
Sanırım siz de duyduğunuzda şaşırdınız, anlam veremediniz.
Yandaşları dahi bu kapatma kararını savunamayacaktır.
Bu kapatma kararının kendi ayağına sıkmak olduğunu, böylesi bir karar almanın halkın tepkisine yol açacağını o kapatma kararını alanlar bilmiyor mu?
Elbette bilirler.
O halde neden kapatıyorlar?
Böyle bir karar için bu tepkileri göze alacak çok daha önemli bir gerekçe olmalı…
‘’Kreşler kapatılsın. Çocuğunu kreşe veren kadınlar, evlerinde oturup çocuk baksın’’ olabilir mi?
Mümkün ama haydi bir tahmin daha yürütelim!
Tahmin yürütürken de cemaat kreşlerinden, anaokullarından, yurtlarından, kurslarından yansıyan fotoğrafları hatırlatayım:
Ortada bir kabe maketi ve etrafında tavaf eden minikler…
Bir mezar başında defin yapan ve dua eden minikler…
İşgal ordularının şehre girişi gibi tabur tabur yollarda yürüyen; cübbeli, takkeli çocuklar…
O fotoğraflar, cemaat yurtlarında, anaokullarında, kreşlerinde şeriat eğitimi verildiğini anlatıyor.
Ama yerel seçimlerde büyük çoğunluğunu kaybettikleri belediyelerin, kreşlerinde yetişen çocukların, amaçladıkları nesil olmayacağını gördüler.
Belediye kreşlerinde ‘’Mustafa Kemal’in askerleriyiz’’ diyen çocuklar yetişeceğinden korktular.
O halde kapatın gitsin!
Tıpkı fen liselerinin, normal liselerin kapatılması; imam hatip liselerine dönüştürülmesi gibi…
AKP iktidarında kaç fen lisesi açıldı, kaç imam hatip açıldı?
Kaç normal lise imam hatiplere dönüştürüldü?
Bu dönüşüm neden?
Bilim sorgulayarak gelişir ama dinler sorgulamadan inanmayı gerektirir.
Antidemokratik rejimler sorgulamayan insanların omzunda yükselir.
Sorgulama geleneği olmayan insanlar kendilerini yönetenleri de sorgulamaz.
İşte o sorgulamayan kitle ya hiç eğitim görmüyor ya da cemaat yurtlarında, kreşlerinde, anaokullarında, imam hatiplerde besleniyor.
Üstelik oralardan aldıkları diplomalarla kamu kurumlarında devlet yönetiyorlar…
Cumhuriyet’in yokluk ve yoksulluk içinde kurduğu işletmeleri, fabrikaları satıp, savanlar; dağı, taşı doğayı peşkeş çekenler elbette bunları sorgulamayacak insanlara muhtaç…
Onlar varlık nedenleri…
Onlar bindikleri demokrasi treninde, kendilerini son durağa taşıyacak olanlar…
Göğsünde Atatürk brövesi taşıyan teğmenlerin ‘’Mustafa Kemal’in askerleriyiz’’ demesine dahi tahammül edemeyenler o kreşlerde, okullarda Cumhuriyetçilerin, Atatürkçülerin yetişmesine tahammül eder mi?
NOT: Yazıyı bitirdiğim saatlerde Maliye Bakanı’nın ‘’Kadınlar iş aradığı için işsizlik oranı yüksek’’ açıklaması yaptı.”