Avrupa bizi kıskaniya…
Avrupa Futbol Şampiyonasında, şampiyonluğu kaptırmadık!
Maçlar bitmeden neyin şampiyonluğu?
Aç gözlülüğün, fırsatçılığın, görmemişliğin, pespayeliğin, kuralsızlığın, soygunculuğun şampiyonluğu…
Yani uzmanlık alanımızda…
Fakir İngiltere sadece takım kafilesinin masraflarını karşılamış…
Fransa 27 kişinin, İsviçre 14, İspanya 40, Portekiz 33…
Ya Türkiye?
50 mi, 100 mü, 200 mü, 400 mü?
Kesmez!
613 kişi…
Bir Türk kafilesi Avrupa’ya bedeldir!
Tüm takımların kafileleri toplansa bizimkinin yarısı etmez!
Federasyon yönetimi yedek üyeleri bile eşleriyle birlikte turnuvayı şereflendirmişler.
Kafile değil kabile…
Kabileler göçü…
TFF kavminin, futbol şampiyonası bahaneli kavimler göçü…
Diyanet kavminin hac bahaneli gezileri kıvamında…
Kabile, alış verişten fırsat bulup, maçlara giderse seyirci üstünlüğü bizde…
Cuma namazına bile onlarca arabalık konvoyla giderken, Avrupa Şampiyonası’na fakirler gibi küçücük kafileyle gidecek değildik ya…
Üstelik birini götürseler, birini götürmeseler; gidemeyen üzülür, kırılır.
Neresi tutulur bilmem ama ağanın eli tutulmaz.
Ağalar kıyamamışlar; ‘’Tamam, hadi hepiniz gelin’’ demişler.
Federasyon binasının kapısındaki ayakkabı boyacısı bile araya kaynamıştır.
Elbette onlar gidince emmoğlu, bacanak, baldızın da canı çekmiştir. Kayınço, kayınpeder, kayınvalide ‘’Hani bana, hani bana’’ demiştir.
Ama tasarruf genelgesi var ya; onlar genelgeye takılmışlar.
Memleket tasarrufta…
Asgari ücretliye zam yok; işçiye, memura, emekliye azcık ucundan…
Çiftçiye taban fiyat verirken elleri titriyor.
İşte onlardan yapılan tasarruf yerini buldu.
Keşke boşta bekleyen uçaklardan da birkaç tane tahsis ediverselerdi.
Voleybolcu kızlarımızı Amerika’ya kadar, ekonomi sınıfı koltuklarda kırılır bükülür metre pozisyonunda oturmaya mahkum edenler, futbol kabilesine uçaklar tahsis etmedilerse tasarrufa verdikleri önemdendir.
Gelecek ay da olimpiyatlar var.
Oraya tahtırevanla gitmeliler.
Ayranlar benden…
Bin kişiden aşağısı şanımıza yakışmaz.
İtibardan tasarruf olmaz, iktidardan hiç olmaz!
