Erdoğan, kendisine ‘’Aptallık etme’ diye mektup yazan Trump yeniden seçilince çok sevinmiş, ilk kutlayan olmuş…
Hemen bir kutlama mektubu göndermiş…
Bu mektup da Turmp Tower’de sergilenen ‘’Aptallık etme’’ mektubun yanına konulup ‘’Öncesi-sonrası’’ şeklinde sergilenebilir.
Mektup, kült Amerikan filmlerindeki ‘’Hey dostum’’ hitabından esinlenmiş gibi ’’Dostum’’ diye başlıyor.
Dünya liderleri Erdoğan’ın ya dostu ya kardeşi…
Bu hitap, diplomatik üsluba uymasa da ezik güruha ‘’Bakın dünya liderleriyle mahalle arkadaşı gibiyim’’ mesajı verdiği düşünülüyor olsa gerek…
Ben büyüyüp Cumhurbaşkanı olursam; ‘’ Gocum, kankam, amcacım, babacım, patron, biraderim’’ gibi hitaplarla daha da samimi görüntü vereceğim
***
Atatürk’ün Samsun’a çıktığı günlerde, memleketim aydınları kurtuluş için Amerikan mandası tartışıyordu.
Erzurum Kongresi’nde manda ve himaye kabul edilmeyeceği ilan edildi.
Manda ve himaye kabul etmemek, halkın gücünü görmektir.
O güce güvenmektir.
Halkın gücüyle direnmektir.
Nitekim yokluk ve yoksulluk içindeki halk; Atatürk önderliğinde direndi, savaştı ve kazandı.
Cumhuriyet, dünyaya örnek bu şanlı direnişin eseridir.
O direniş halkın gücünü gösterdi.
Böyle direnen halk kendisini yönetebilir, yönetmelidir.
Cumhuriyet halkın, kendisini yönetmesidir.
Cumhuriyet halkın emperyalizme karşı verdiği savaşla kuruldu.
ve Atatürk o Cumhuriyet’i halkın çouklarına, gençlere emanet etti.
Gençler Atatürk’ün emanetine sahip çıktılar, onun yolundan gittiler.
Bir gün Boğaz’da ABD gemilerini görünce İstanbul’u işgal eden emperyalizmin gemilerini hatırladılar.
Boğaz’da demirleyen gemilere tahammül edemediler…
Onlar emperyalizmin gemilerini protesto ederken; güçlüye secde eden cumhuriyet karşıtları en iyi bildikleri şeyi yaptılar.
O gemilere secde ettiler.
O gemilere secde edenler iktidar olunca, bir yandan cumhuriyet değerlerine karşı savaştılar, bir yandan da taze Cumhuriyet’in yoksulluk içinde kurduğu fabrikaları, limanları, işletmeleri sattılar.
Öylesine bir satış ki, halk Cumhuriyet’in 100. yılını kutlarken; onlar Atatürk’ün halka hediye ettiği Atatürk Orman Çiftliği’nde, gemilerine secde ettikleri ülkenin Büyükelçilik kurmasını bile sağladılar.
Şimdi o Çiftlik’ in bir yanında ABD Büyükelçiliği, bir yanında ‘’Külliye’’ ismi verilerek masumlaştırılan Kaçak Saray var.
Atatürk’ün kabul etmediği manda; gaflet, dalalet hatta hıyanet ortamında tarihten intikamını aldı.
Manda yuva yaptı söğüt dalına…
Atatürk Orman Çiftliği, Amerikan Manda Çiftliği’ne dönüştü.
O kadar içimi acıtıyor ve ne kadar doğru. İçimdeki bir yarayı dağladın. Atatürk’ün Vedası diye Ümit Doğan’ın bir kitabına başladım herkes okumalı o büyük insan acılar içinde giderken bile ülkesi için nasıl savaşmış. Vasiyetini nasıl hazırlamış. Sevgiler
Tebrik ediyorum. İçimizden geçenleri en yalın dil ile anlatmışsınız.
Erman DIKBIYIK