Resmi açıklamalar ‘’Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla’’ diye başlar, ‘’Gereği yapılacaktır’’ diye biter.
‘’Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla’’ sözü, resmi açıklamaların ‘’Bismillah’’ıdır.
Bu giriş cumhurbaşkanının her konuyu bildiği algısı yaratırken, ona sormadan iş yapamayan kifayetsiz yetkili onun adını geçirerek koltuğunu sağlamlaştırır.
‘’Gereği yapılacaktır’’ sözü ise orta sahada top çevirmek, topu taca atarak zamana oynamak gibidir.
Gereği yapmak için önce gereğini, gerektiği gibi yapabilecek, Gereğini Yapma Komisyonu kurulur.
Gereğini Yapma Komisyonu Başkanı, Gereğini Yapma Komisyonu Başkan Yardımcısı, Gereğini Yapma Komisyonu üyeleri seçilir. Kartvizitler bastırılır.
Gereğini Yapma Komisyonu, GYK olarak kısaltılır. GYK üyeleri, üzerinde GYK antetli kağıtlar ve GYK amblemli kalemler bulunan bir masanın etrafına toplanırlar.
Başkan ” Haydi arkadaşlar gereğini yapalım” der.
Bir üye söz alır:
-Gereğini yapmak için olayda hayatını kaybedenlere gerekli mevlit okutalım.
Diğer üye:
– Her şehirde ayrı mevlit okutarak mı gereğini yapalım. Yoksa TV’de mi okutalım?
Bir üye:
-Gerektiği gibi yapalım.
Başka bir üye:
-Bunun araştırılması için Gereğini Yapma Alt Komitesi kuralım.
Bir diğer üye:
-Basınla birlikte tek tek evlerine gidip gereğini yapalım. Yetim kalan çocuklarının başını okşayalım. Ayakkabı neyim giydirelim.
Başka bir üye:
-Ayakkabı mı, çizme mi giydirmek gerekir? Bu konuda Gereğini Araştırma Kurulu oluşturup, Gereğini Yapma Uzmanları işe alalım.
Muhalif üye:
– Yasal problemler var. Onlar gerektiği gibi çözülmeden gereği yapılamaz.
İktidar partili üye:
-Ne demek yasal problemler var? Yasa da biziz, kasa da… Yasa gerekirse çıkartırız.
Diğer bir üye:
– Bilirkişi bulmak gerekebilir. Gerekirse TUBİTAK’tan gereğini soralım..
GYK Başkan yardımcısı:
-Gerekiyorsa, dünyadaki örneklerini görelim. İnceleyip, araştırıp, gereğini yapalım.
Hep birlikte ‘’Gerekir, gerekir’’ diye bağırırlar.
Yıllar geçer… Onlarca ülke ve binlerce yazışmadan sonra GYK ön raporu çıkar: ”İhmali görülenler tespit edilerek, haklarında gereği yapılmalıdır.’’
Halk, komisyonu da, komisyonun neden kurulduğunu da çoktan unutmuş; gerekli seçim çalışmaları başlamıştır.
Seçim meydanlarında iktidar sözcüleri:
-Suçlular hakkında gereğini yapıyoruz, gerekirse inlerine gireceğiz!
Seçmen:
-İşte bu! Ben demiştim, gereğini yaparsa o yapar.
Kıssadan hisse gerekirse; halk gerekeni yapmadığı sürece, daha çok gereği yapılır.