Advert
Nafiz ŞAHİN
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Bizim Belediyeler, Sizin Belediyeler

Bizim Belediyeler, Sizin Belediyeler

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hani yıllardır, türbandan yaratılan mağdur edebiyatı sürer gelir ya…

Her başarısızlıkta ‘’Ahh ah!.. Benim türbanlı bacım’’ lı giriş cümlesiyle, salya sümük ağlayıp, konu mağduriyet alanına çekilerek toplumsal destek aranır ya…

Yaratılan türbanlı-türbansız karşıtlığında, insanların giyim kuşamlarına karışılmamasını savunanlardandım.

Ben onların haklarını savunurken, bazı dostlarım ‘’Sen onların haklarını savunuyorsun ama onlar güçlenirse senin haklarını savunmayacak, hatta senin haklarını alacaklardır’’ diyorlardı.

Yine de insan hakkı olarak gördüğüm için savunuyordum.

O dostlarımın haklı olduğuna her gün yeni deliller çıkıyor.

Bu genellemenin dışında kalanlar benin affetsin; mağdurdular, mağrur oldular!

‘’Mağrur’’ hafif kalır, saldırganlaştılar.

Ama hala mağdur onlar…

Mağdurmuş gibi yapmakta ustalaştılar.

Dağı, taşı, kurdu kuşu sattılar; avantalarına kattılar, yolsuzlukların altına imza attılar.

Her türlü güç ellerinde ama hala mağdur onlar, ezilen onlar…

İnançları nedeniyle taktıkları iddiasındaki türbanları üniformaya dönüştü.

Kendilerinden olmayana yaşam hakkı tanımayan üniformalılar.

Oğlum işe girmek üzere sağlık raporu alacaktı. Tahlil yapılacak; demir ve B 12 eksikliği var mı diye bakılacaktı.

Hastaneye gitti. Döndüğünde sinirden köpürüyordu.

Türbanlı doktor Ayşe kadın, raporun ne için olduğunu sormuş.

İş için olduğunu öğrenince ‘’Nereye başlıyorsun?’’ demiş.

CHP’li belediyenin ismini duyunca da ‘’ Demir ve B 12 eksikliğine neden bakıyorlar? Sizin başkanın zaten her şeyi eksik,..’’ türünden beynine uygun, esprimsi bir laf sokmuş…

Laf altında kalmayı pek beceremeyen oğlum ‘’Valla sustum… ‘Eksiklik B 12’ de olsun, ilaçla geçer. Beyin eksikliğinin, salaklığın ilacı yok.’ demek dilimin ucundaydı, yuttum. Rapor alacağım doktorun ağzına s..mak, ayağıma sıkmak olacağı için dişimi sıktım’’ dedi.

Hekim postuna çökmüş dangalak, Ayşe kadın!

Senin görevin insanların derdine deva olmak, onları tahrik etmek değil…

Sen de haklısın… Senin başkanlarında eksik yoktu, her şeyleri çok fazlaydı. Parsel parseldi. Makam araçları, hatta uçaklar fazla fazla… O kadar fazlaydı ki çanak yalayıcılarına bile yetiyordu.

‘’İnanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce’’ lerin hastasıyla arasına girmeyeceği üzerine yemin etmiş olan Ayşe kadın, siyasi görüşü farklı olduğunu düşündüğü genci ezmeye çalışıyor.

TBMM’deki ‘’Tarafsızlık’’ üzerine yeminlerine rağmen iktidar için, ülkenin bir kısmını diğer kısmına düşman eden ağababaları gibi…

Cumhurbaşkanı bile ‘’Bizim belediyeler, sizin belediyeler’’ diyebiliyorsa…

Daha ne olsun?

Bizim Belediyeler, Sizin Belediyeler
Yorum Yap
Advert

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. CHP liler seçime 4 yıl varken 4 taraftan tepilirlerse ve reisin ağzı sulanarak keyiften ellerini oğuşturup çatlağın derinleştiğini gözleyip yeniden seçilmeyi planladığı ortamda biz çook Ayşe bacıların tahlilini görürüz kan verir tahlil sonucunu tartışırız

    Cevapla
Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin