Haluk Cemil ÖZYİĞEN
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. “Tek Adam”ı Kınayıp Tek Kişiyle Önseçim Yapma Distopyası

“Tek Adam”ı Kınayıp Tek Kişiyle Önseçim Yapma Distopyası

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Bu sefer sonda yazacağım cümleyle başlıyorum. Tek adam rejimini eleştirip, tek kişilik ön seçim yapmak akılsızlıktır. Milettin onca derdi varken adeta dalga geçmektir…Türkiye bir hayli değişik günlerden geçiyor. Kötü ekonomi yönetimi altında halkın ezilmesi yetmez gibi sanki adayımız belli olunca hemen bu pazar seçim olacakmış gibi davranan “CHP harikalar diyarında” sahnesini hep birlikte izliyoruz. Ne yazık ki bu hatayı her seçim evvelinde yaparak adeta birinci dakikasında kazanılan maç doksanıncı dakikada hüsranla sonuçlanıyor. 31 Mart yerel seçimlerinde elde edilen başarı kimse tarafından küçümsenemez. Fakat bu başarının tek sahibi parti stratejisi değil ülkenin içinde olduğu ekstra kötü şartların en büyük etken olduğu gerçeğinin de gözden kaçırılmaması gerek.

 

Mansur Yavaş “Seçim tarihi belli değil. O zamana kim öle kim kala. Tek gündemimiz ekonomi olmalı” gibi zamanın en haklı cümlesini sarfetmişken bir anda önümüze konulan ön seçim gösterisi ne yazık ki 21 şubat 2025 tarihinde sona eren başvuru süreci ile tam anlamıyla fiyasko ile sonuçlandı. Yüzün üzerinde milletvekili imzası alan Ekrem İmamoğlu önseçim adayı. Kendisini seven birisi olarak tebrik ediyorum. Karşısındaki rakimi kim? Sevimli hayalet Casper… Eski milletvekili Dursun Çiçek bir anda “tek kişilik seçim olmaz. Ben de adayım” deyince ilkin parti tarafından bilinçli olarak ön seçim adayı olması istendi gibi düşündüm. Fakat yeterli imza toplanamadığı için aday olamadığını öğrenince şunu gördük. CHP yönetimi tek kişilik önseçim garabetinden gayet mutlu. Keske Dursun Çiçek aday olsaydı da en azından ön seçime tepkili olanların da sesini onun oy oranından görmüş olurduk. Bir Adanalı olarak kebap yanında yeşillik severiz. Bu sefer bol olmasa bile az yeşillikli bir seçim olurdu.

 

Tek adam felakettir diyen ve ülkeyi yönetmeye haklı bir şekilde talip olan CHP neden bu akıl tutulmasını yaşıyor? Bu neyin hırsı veya neyi kime gösterme çabası? En güzeli tek kişilik “stand-up” ön seçimi beklemeden bu hafta “seçime gerek yok” açıklaması yapıp aday olarak İmamoğlunu açıklayın. Ben partinin bir evladı olarak gidip neyin oyunu kullanacağım? Yarın Tayyip Erdoğan çıkıp “Onlaaarrrr hala tek partili dönemin özlemi içindeler. Özgür Efendi Ce-Ha-Pe zihniyeti işte budur” demeyecek mi sanıyorsunuz. Siz malzeme verirseniz birileri bunu gayet güzel kullanır. Önemli olan karşı tarafın bize verdiği malzemeyi en iyi şekilde kullanabilme yetisidir.

 

Ana muhalefet olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin adına yakışır bir şekilde ilk ve tek yapması gereken ülke gündemini bombardıman bir şekilde halkın önüne ısrarla sermesidir. Geçtiğimiz günlerde ülkenin içinde olduğu şartlar ile ilgili yorum yaptılar diye Tüsiad Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras ne yazık ki bir yankesici gibi polislerce koluna girilerek ifade alınmaya götürüldü. Bu yaşanan büyük bir utançtır. Yıllarca bebek katili diye andığımız Öcalan’ın ev hapsi ihtimalinin konuşulduğu bir ortamda ülkeye o kadar istihdam sağlayan bu iş adamları davet usulü ile ifadeye çağırılamaz mıydı? Bizim illaha ki o görüntüleri görmemiz mi gerekiyordu? Cevap: Evet. Ak Parti güç kaybettikçe Mahsun Kırmızıgül şarkısına rahmet okutur şekilde “Yıkılmadım Ayaktayım” imajını sergilemeye çalışıyor. Fakat gerçek şu ki eline yüzüne bulaştırıyor. Sağlam bir ekonomi takipçisi olarak şunu söylemem gerekirki geçen hafta borsadan sadece 5.5 milyar liralık kaçış oldu. Mehmet Şimşek şimdi yurtdışına çıkıp nasıl yatırım isteyecek? Bir yabancı çıkıp sormayacak mı ona? Orada Türkiyedeki gibi soruları onceden vermezler, gazeteciler fena terletir. Ekonominin E’sini bildiğinden şüphe ettiğim ve bir ilkokul öğrencisinin bile daha iyi veya en azından millete acıyıp daha adaletli yöneteceğine inandığım bu fonksiyonsuz bakanın politikaları da iş dünyasına yapılan bu son hareketle kumdan kale misali yıkılmıştır.

 

Sermaya adalet ister, güvenli liman arar. Bir iş adamları derneği yöneticilerinin yaptığı açıklama yüzünden terör örgütü üyesi muamalesi gördüğü bir ülkeye bırakın yatırım yapmayı bir hafta tatil için bile kimse gelmez. Turist bile sorar; “gelsem saldırıya uğrayıp ölür müyüm? Başıma iş gelir mi? Bir yerde oturup içki içsem sonunda yine ölür müyüm?” İşte CHP’nin elinde bu kadar bol done varken Nasreddin Hoca fıkrasındaki gibi arabanın ön kısmına kim oturacak? komedisinden ziyade halkı gerçek gündem altında toplamalı ve onların nezdinde “ülkeyi yönetebilirler” güvenini gerçek manada kazanmalıdır. Aksi halde kim kral olacak soruları eşliğinde 22 senedir olduğu gibi AKP yine koltuğuna oturur. Biz de arkamıza baka baka yine kurultaya gideriz.

 

Haluk Cemil ÖZYİĞEN

“Tek Adam”ı Kınayıp Tek Kişiyle Önseçim Yapma Distopyası
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin