Girayalp KARAKUŞ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Türkiye’de Devrim Olur mu?

Türkiye’de Devrim Olur mu?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Dr. Girayalp Karakuş

Taşra üniversitelerinin birinde akademisyen olarak görev yapmaktayım. Üniversitede öğrencilerimizin büyük çoğunluğu da köylü çocuklarından oluşmaktadır. Ebeveynlerinden aldıkları kültürel arka planla düşünceleri şekillenmiş. Sosyalizm, komünizm, kapitalizm, liberalizm, faşizm nedir kapsamlı bilgiye sahip değiller. Doğal olarak hayatlarında ilk defa sosyalist bir insanla yani benimle muhatap oluyorlar. Onlara garip geliyor olmalıyım ki sürekli politik meselelerden sorular yöneltiyorlar bana. Öğrenmek istiyorlar ama aldıkları kültürel formasyondan da taviz vermiyorlar. Nedense üniversitede gençler arasında Türkçülük moda. Kendileri ile konuştuğumda sosyalizm hakkında pek de iyi şeyler duymadıklarını deneyimliyorum. Zira bunu da normal karşılıyorum. Çünkü bu ülkede 100 yıl boyunca anti-komünizm propagandası yapılmış ve sosyalistlere-komünistlere çeşitli iftiralar atılmıştır. Öğrencilerin aklına sosyalizm hakkında ilk gelen yanılsamalar Sovyetler Birliği’nin totaliterliği, Stalin’in katliamları, ateist bir Rus toplumu, camilerin kapatılması, Türklerin asimilasyonu ve yok edilmesi, Gulaglar vs. Her neyse konumuz bunlar değil. Bunların hepsinin bir cevabı var ama asıl soru şu: “Hocam Türkiye’de devrim olabilir mi? Siz buna inanıyor musunuz?”

Herhangi bir parti üyeliğim olmasa da TKP’li Kemal Okuyan’ın bu konuyla ilgili “Türkiye ve Sosyalist Devrim: Bir Hayalin mi Peşindeyiz?” adlı makalesini tavsiye edebilirim. Okuyan gibi sert Sovyetçi ve Stalinist olmasam da makaledeki bazı tespitleri yerindedir. Gelelim öğrencilerin “Hocam Türkiye’de devrim olabilir mi? sorusuna. Tabii ki de Türkiye’de devrim olabilir. Ancak bu durum objektif ve sübjektif şartlarının oluşmasına bağlıdır.

Önsel olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğunda sosyalist ideolojinin ciddi bir popülaritesi olmasına rağmen hegemonik bir güç olmasına yetecek güce sahip değildi. Ancak tarihsel devrimlerin ne zaman ortaya çıkacağı nesnel yorum yapılarak çözümlenemez. Bana göre; demokrasi ve özgürlük ortamının gelişmesi sosyalist ideolojiye alan açabilir. 1961 Anayasasından sonra sosyalist hareketlerin konsolide olması buna örnek verilebilir. Sorun sadece demokratikleşme meselesi de değil. Türkiye gibi gündemi sürekli değişen ülkelerde toplumsal hareketlere ivme kazandıracak meseleler bazen bir siyasi cinayet, bazen polisin halka karşı sert önlemleri, bazen de ciddi ekonomik ve siyasi bunalımlardır. Yıllarca NATO’nun ileri karakol görevini ifa etmiş bir ülkede bazı paradigmaların bir anda değişmesi beklenemez ancak öngörülebilir. Örneğin; Türk halkı cahil ve korkaktır varsayımından yola çıkarak Türkiye’de devrim olması imkânsızdır varsayımı monist bir yaklaşımdır. Zira Rusya’da devrim olduğunda Rus toplumu günümüzdeki Türk toplumundan çok daha cahildi. Devrimi yapan Bolşevik Parti’de çok küçüktü. Ancak toplumsal devinimleri önceden kestirebilmek zordur. Türkiye’de devrim olur mu sorusu sadece bize özgü bir şey değildir. Diğer ülkelerin sosyalistlerine de benzer sorular yöneltiliyor. Çünkü kapitalizmin 20. yüzyıldan çok daha güçlü konumda olduğu söylenebilir. Özellikle komünist blokun çökmesi ile kapitalist blok büyük bir özgüven kazandı. Bu kliğin akademisyenleri ve düşünürleri “Tarihin Sonu” geldi, liberal kapitalizm rakipsiz kaldı diye genellemeci savlar ortaya sürdüler. Ama unuttukları bir şey vardı bu düşünürlerin: “Kapitalizm sürekli krizler yaratan bir sistemdi.” Sosyalizmin altın çağını yaşamadığını hepimiz biliyoruz ancak kapitalizmin bir gün yok olmayacağının da garantisi yoktur. Türkiye’de devrime öncülük edebilecek işçi ve emekçi sınıfı vardır. Ama ne yazık ki toplumun yüzde 70’ini kapsayan bu sınıfın politik bilinci yoktur. Bu durumun çeşitli nedenleri vardır: “Dini, psikolojik, sosyolojik, partizanlık, menfaat ilişkileri vs.” Aslında Türkiye devrim için maddi ve beşeri imkânlara sahiptir. Sosyalist devrimlerin sadece emek-sermaye çelişkisinden kaynaklanmadığını da biliyoruz. 20. yüzyılda sosyalist devrimlerin birçoğu ulusal kurtuluş mücadeleleri şeklinde gerçekleşmiştir. Sovyetler Birliği’nin çöküşü sosyalizme büyük bir darbe vurmuştur ancak sosyalizm sadece Sovyetler’den ibaret değildi. Sosyalizmin çeşitli versiyonları vardır dolayısıyla sosyalistler Sovyet deneyiminden dersler çıkararak önüne bakmalıdır. Sosyalizm sadece işçi sınıfı ideolojisi de değildir. Tüm ezilenleri kapsamaktadır ve sosyalistler statükoyu her zaman karşısına almak zorundadır. Her ne kadar legal Marksizm’i bazıları küçümseyerek silahlı mücadele yolunu tek seçenek olarak gösterse de demokratik sistemde sosyalist partilerin legal mücadele yapması örgütlenme ve sesini halka duyurma açısından değerli bir kazanım olduğu kanaatindeyim. Halkın desteğini almadan yapılan illegal metotlar sadece maceraperestlikten ibarettir. Bolşevikleri taklit etme niyetimiz olmamalı. Herkes kendi ülkesinin devrimcisi olmalı. Önce halkım sonra başkaları denmeli zira Avrupalı sosyalistler de bunu söylüyor. Bugünün dünyasında da kapitalizm yıkılmadan tam bağımsızlık asla olamaz! Okuyan’ın tabiriyle “Bağımsız olalım derken izole olalım demiyoruz!”

Son tahlilde Türkiye’de sosyalist devrim mümkün mü sorusuna cevabım: “Evet” olacaktır. Uygarlık ve tarih sürekli ilerlemektedir. Uygarlığın 6000 yıl önceki ilkel-komünal düzenden şimdi geldiği noktaya baktığımızda ne demek istediğimi anlayabilirsiniz. Tanrı-krallardan seçimle iktidara getirdiğimiz politikacılara evrilmişiz. Bu politikacıları ne kadar biz seçiyoruz tartışmalı bir konu ama şunu ifade etmek istiyorum: “Tarih sürekli devinim hâlindedir.”

Toplumsal hareketlerin bir gün sosyalizme evrilmeyeceğinin garantisi var mı sizce?

Türkiye’de Devrim Olur mu?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin