‘’Her şey değişir, değişmeyen tek şey değişim’’ midir, Heraklitos? CHP’de değişim rüzgârları esiyor! Bak gör CHP’deki değişime de öğren değişimin ne olduğunu Heraklitos.
Televizyon söylemlerine bakarsanız, sanırsınız ki devrim yapılıyor, ancak yapılan ilçe kongrelerine bakıldığında pekte öyle görünmüyor, ne delegenin ne de yönetimlerin umurunda değil değişim.
Gelinen noktada değişim isteyenlerle, yenilik isteyenler ortada dolaşıyor. Her ikisi de kulağa hoş gelen tılsımlı sözler söylüyor. Değişimcilere, yerel seçimlerde yeniden aday olamayacağını anlayan İmamoğlu önderliğindeki ‘’Özel’ciler’’; yenilikçilereyse ya yerinde kalırsa kaygısıyla yerini korumak isteyen ‘’Kılıçdaroğlu’cular’’ önderlik ediyor.
Anlaşılan her iki tarafta değişim istiyor da nasıl bir değişim olacağından kimsenin haberi yok. Değişimden söz edenlerle yenilenmekten söz edenler bu güne kadar ne yapmışlar, gelin bir bakalım da karar verelim?
Kurucu felsefeyi yok sayarak biz eski CHP değiliz diyen kimdi, alkışlayarak yanında duranlar kimdi?
‘’Anayasa mahkemesinin AKP konusunda verdiği karar laiklikle ilgili. Ben bugün için laikliğin tehlikede olduğunu düşünmüyorum’’ diyen kimdi, alkışlayarak yanında duranlar kimdi?
Mecliste‘’Kadınların yürürlükteki mesleğini icrası kapsamındaki kılık ve kıyafet giymek dışında herhangi bir zorlamaya tutulmaması hakkındaki kanun teklifini’’ verenler kimdi, altına imza atanlar kimdi?
Milli görüşçüleri milletvekili yazdıranlar kimdi, yazanlar kimdi? Ve… Durun durun hemen yanıtlayayım kim olduklarını, yenilikçiler ve değişimciler.
Yenilikçi kaptan ya gemiyi sağ salim limana yanaştıramazsa diye kaygılanan seçmen, değişimcilerin gemiye binme yarışı içinde olduğunu görünce umutları sönüyor. Sizin anlayacağımız yok birbirlerinden farkları.
Peki ya tabanda neler oluyor? Onu da isterseniz yapılan ilçe kongrelerine bakarak karar verelim. Geçen haftaki ilçe seçiminde sessiz sedasız belediye başkanı destekli tek adaylı seçim, ya bu haftaki seçim?
Divan başkanı konuşmasına değişimi anlatmakla başlıyor, ancak kendisi yılların değişmez divan başkanı. Bu güne kadar sistemden beslenmiş parti ve belediyenin hür türlü olanağından yararlanmış birisi, başka…
İlçe başkanı açış konuşmasını yaparken değişimden söz ediyor, işte tamam diyorsunuz değişim geliyor.
Arkasından belediye başkanı konuşmasında öyle güzel şeyler söylüyor ki, parti içi demokrasiden söz ediyor, dayanışmanın nasıl olacağını anlatıyor ve en önemlisi de partide değişimin öncülüğünü yapıyor. Sanki bu güne kadar sitemi tıkayanlardan birisi o değilmiş gibi. Tamam diyorsunuz bu sefer kesin değişim olacak.
Aa bakıyoruz ikinci aday adayı genç, aday olabilmek için imza toplama derdinde, ancak delegelerde imza vermeme kaygısında. Ya gören duyan olursa! O arada salonda değişim tartışılıyor, Altı Ok değişmeli; günümüz koşullarına uyum sağlanmalı… Tamam, anlaşıldı değişim şimdi geliyor!
Divan imza kargaşasının içinden çıkamayınca ilçe başkanı bunu fırsata çeviriyor, çıkıyor kürsüye genç arkadaşımıza destek vermek gerekir aday olabilmesi için ben imza vereceğim diye. Salon alkıştan yıkılıyor. Hah diyorsunuz işte değişim geliyor, haydi hayırlısı. Sonuç mu?
Değişim isteyen değişmeyen divan başkanı, değişimci hısım akraba eş dost değişmeyen il delegeleri ve üçüncü dönemini yaşayan belediye başkanının desteklediği değişmeyen değişimciler. Diğer başkan adayını destekleyenlerde ‘’değişmeyen değişimcilere’’ karşı olan yenilikçiler, neyin değişip neyin yenilediğini bir anlayabilsek.
Halk bizden değişim bekliyor. İyi de halk değişimden ne anlıyor?
Kurucu felsefeye geri dönülmesini, parti içi demokrasinin yaşama geçirilmesini ve en önemlisi halka ulaşabilecek kadroların yönetime gelmesini.
Peki, kurultayda bunu gerçekleştirebilecek mi? Yaşayıp göreceğiz.
Ersin Ertürk – Eskişehir – 21 Ağustos 2023
