CHP Genel Başkanı, ben halkın umudunu karşılayamıyorum bari, benim yerime İmamoğlu muhalefet yapsın diye İmamoğlu’nu sahaya sürdü. Yani genel başkanın yapacağı muhalefeti İmamoğlu yapacak.
Biz de, 23 Mart’ta eğilim yoklaması(genel merkeze göre önseçim) yapılacak ta aday belirleyeceğiz diye beklerken İmamoğlu aday olarak seçim gezilerine başladı bile.
Ee, şimdi üye 23 Mart’ta kimi adaylaştıracak? İmamoğlu’nu. Olsun biz açıklayalım da tüzük arkadan gelir.
Bu garabetin adına ne eğilim yoklaması denir, ne de önseçim, çünkü bu yöntemler tercih yöntemleridir. Ön seçimde çoklar arasından beğendiğiniz adayı tercih edersiniz. Böyle olmayacağına göre, “tıpış tıpış” İmamoğlu’nu oylayacağız.
Demokrasi gereği tek olasılık varsa, sandıkta, “onaylıyorum ya da onaylamıyorum” diyerek oy verirsiniz. Pusulada o olasılığada yer verilmemiş, sadece “tik” işareti koyulabileceğiz. Yani üyenin “hayır” deme şansı yok. Şimdi diyeceksiniz ki niye hayır desinler ki? Ee, hani demokrasi var ya onun için.
Aslında aklımızla dalga geçiyorlar da biz “aman Erdoğan gitsinde tüzük önemli değil” diye anlamamazlıktan geliyoruz.
İyi de erken seçimler, 2027’den önce olmazsa ne olacak?
İki yıl bu çoşku ve umutlar aynı düzeyde tutulabilecek mi?
O zaman umutlar umutsuzluğa dönüşerek hüzün yaşanmayacak mı?
Kaygılıyım, yine umutlarımızı boşa çıkaracak diye.
Korkuyorum, yine bize umudu aşılayıp heyecan üstüne heyecan yaşatıp daha tarihi belli olmayan CB seçimleri için çoşturdukça coşturacaklar diye.
Yeter bu kadar çelişki, aklımızı yönetmeye kalkmayın; aklımızla dalga geçmeyin. Aday seçim meydanlarına çıktıysa iptal edin 23 Mart ön seçimini de kendinize güldürmeyin.
Acemi kasap gibi bırakın kendinizi
doğramayı.
Bırakın asırlık CHP’ni yıpratmayı. Doğru bir muhalefet stratejisi izleyin bari de bu sefer 23 yıllık AKP iktidarından kurtulalım.
Ersin Ertürk