Advert
Deniz YILMAZ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. 8 Mart Anısına Kadınlarımıza

8 Mart Anısına Kadınlarımıza

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Her gün yeni kadınların ruhen ve fizikken öldürüldüğü bir çağda sanki bir bayrammış havasına sokup “Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun “ diyemeyiz. Çünkü bu önemli gün bir kutlama günü değil, kadınların verdiği hak mücadelesinde katledilmelerinin anma günüdür.

Bu vesile ile 8 Mart 1857’de Amerika’nın New York kentinde ‘ki bir tekstil fabrikasında çıkan yangında kurulan barikatlar nedeniyle kaçamamaları sonucu yanarak can veren 120 emekçi kadın işçiyi saygıyla anıyorum.

Günümüz gerçeğine bakınca, kadınlarımıza dayatılan tüm yasaklar, baskılar kaldırılmadan tam anlamıyla kutlama ve anlamalardan bahsetmek yanlış olur. Çünkü tarihten bu yana alışılagelmiş “sen kadınsın böyle giyinme” “sen ne biçim annesin”kalk bana yemek yap”, ”çocuğa bak”, ”sorun sen de olduğunu biliyorsun” cümleleriyle namus kavramıyla başlayıp, sorunların başında sanki kadınlar varmış gibi üstüne üstük yeri gelip bir erkeğin cinnet geçirerek öldürülmesine sebep olunuyorsa, kadın ölündürülüyorsa sorun kimsede değil, bozuk düzendedir.

Kadın sözcüğü ile dayatılan anlayışlar ile büyütülerek korkutulan sindirilen baskılanan ve yaşama özgüven eksikliği ile başlayan kadınlar sürüsü olarak devam eden insanlar olduk maalesef. Bizler zekâ gelişiminden önce daha küçük yaşlarda alınan oyuncaklar da bile bulaşık yıkamayı, yemek yapmayı öğreten bireyler olarak büyütülmenin adeta cezasını çekiyoruz.

Mutlak aile otoritesi içinde baba oğlunu yetiştirirken güçlü, kuvvetli, çalışkan olmasını beklerken; aynı ailede yetişen kızını daha pasif yetiştiren hatta bazen okula bile göndermek istenmeyen babanın şiddetine maruz kalıp susan kadınların, tüm kalıpları yıkarak var olma çabası her zaman takdire şayandır. Âmâ bunu ilk ile başlayan cümleler ile yansıtmakta yanlıştır. Belki tarihsel anlamda ilk olmak güzel olabilir ama aynı kadın aynı işte başka bir başarıya sebep olmuşsa son değildir. Başarıyı kadın-erkek olarak ayırmakta düşünülmelidir. Erkeklerin başarılı olduğu her konuda kadınların da başarısı mevcuttur.

Başarıdan bahsederken akıllara “Dünya Emekçi Kadınlar Günü ”nereye gitti diye düşünüyoruz. Bu gün bayram günü değildir çünkü aslına bakıp araştırılırsa bir anma günüdür. New York’ta da başlayan bir fabrika direnişinde, patronun fabrikayı ateşe vererek öldürülen 129 kadına atfedilmiştir. O yüzden diğer “günlerde” olduğu gibi gidip annenize sevgilinize mutfak eşyaları almayın lütfen. Kadınlar çok öldürülüyor biraz emekçi yanından bahsedelim. Gittikçe unutulan bu kavramla yeniden doğan kadınlarımız hayatın her alanında var olurken daha “küçültülmüş” olanaklar ile yaşam mücadelesi verirken yeni güzelliklere ışık yakıyor olması umut vericidir.

Her engellemenin bizler için yeni ışık olması zor değil. İnsan tarihin karanlık döneminden itibaren tabiatı gereği sürekli bir mücadele içinde olmuştur. Fakat erkeğin gücünü kadın üzerinde denemesi karanlık çağlardaki yaşam mücadelesinden daha kötüdür. Düşünüldüğü zaman bir kadının bir erkeğe şiddet uygulaması nasıl absürtse erkeğin de uygulanması aynı derecede saçmalıktır, kabul edilmezdir.

Tüm kadınların ilk önce kendilerini bilerek yaşamını sürdürürken erkek hegemonyasından çıkarak artık gerek iş hayatında gerekse yaşam alanında gücünü fark ederek baş eğmeden mücadeleye devam etmesi dileğiyle.

Işık kalbimizdedir, kaybetmeyelim…

Dünya Emekçi Kadınlar gününü saygıyla anıyorum.

Deniz Yılmaz

8 Mart Anısına Kadınlarımıza
Yorum Yap
Advert

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin