Advert
Cezmi DOĞANER
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Halk Solda, CHP de Soldadır!

Halk Solda, CHP de Soldadır!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cezmi Doğaner

 

Çağdaş partilerde tüm kararlar üyelerin katılımı ile alınır.

Türkiye de siyasetçilerin üç özelliği var: Demokrasiye inanmıyor, okumuyorlar, siyasetin finansmanın denetimine karşı çıkıyorlar.

Kurtuluş savaşı tarihini bilmeyen, CHP programını okumayan bir kesim bugünlerde “CHP Merkez Partisi, Ben merkezdeyim” bir diğeri de “ben Türk Milliyetçisiyim” demeye başladılar.

Halk tv de İsmail Küçükkaya nın (18 Haziran da) programında İmamoğlu’nun danışmanı Serkan Özdemir , “Biz merkez deyiz” dedi.

Çağımızda modern, demokratik bir hukuk devletinin görevi, ekonomi, sosyal güvenlik, sağlık, eğitim, yargı, savunma konularında halka hizmet vermek ve iç barışı güvence altına almaktır.

Bugün bu alanların tümünde önemli güçlüklerle karşı karşıya olduğumuz bir gerçektir. Ülkemizde uygulanan ekonomik sistemin istikrarlı bir şekilde işlemesinin, adil bir gelir dağılımına, sosyal güvenliğin sağlanmasına, güçlü demokratik sendikaların ve demokratik sivil toplum örgütlerinin varlığına bağlı olduğu göz ardı edilmiştir.

Verimsizlik, eşitsizlik, teknolojik gerilik, işsizlik, yönetimde kayırıcılık, yolsuzluk, keyfilik ve enflasyon, sosyal ve ekonomik yaşamın önemli sorunları olmaya devam etmiştir.

Bütün bu sorunları çözebilecek siyaset sağ değil, soldur. Yaşananlar sağın değişmediğini geleneksel tutuculuğunu sürdürdüğünü göstermiştir. Sol dünyanın her yerinde toplumları dönüştürmek, ona yeni olanaklar kazandırmak için vardır. Türkiye’de de solun etkinliği, işlevi, önemi tartışılamaz. Sol umuttur, sol haktır, sol gelecektir.

“Dünyanın akışı durmadan sağdan sola gidiyor. Ve bizim yöneleceğimiz doğrultu da kuşkusuz bu olacaktır”. Bu tümce Atatürk’ün Basın Yayın Genel Müdürü Hüseyin Ragıp’ın (Baydur) Hakimiyet-i Milliye’de 5-6 ve 7 Aralık 1921 yılından yayınlanan “SAĞDAN SOLA DOĞRU” başlıklı üç günlük makale serisinden alınmıştır.(Atatürk ve Sosyal Demokrasi, Prof.Dr. Muammer Aksoy, Gündoğan y. Ank.1990)(1)

Dolayısıyla, sol Sosyal Demokrat parti(ler) programında temsil edilen toplumsal katmanlar; en genelde, emeği ile geçinenlerin partisi olmuş olmasıdır. Şüphesiz memur, öğrenci, akademisyen, bilim adamları, yazar ve en geniş yelpazede temsili olan entelektüellerde ‘sosyal demokrasi düşünün’ de önemli derecede destek ve yön veren temsilcileri olmuşlardır.

Ülkemizde solun, sosyal demokrasinin partisi CHP’dir.

Uzun yıllar iktidar olamamış CHP, bu karanlık dönemde iktidar alternatifi durumuna gelmiştir.

Mevcut siyaset yapma biçimi değişmeyecek ve CHP’deki alışkanlıklar sürecekse insanlar neden CHP ye yönelsinler?

CHP’nin oyunu arttırabilmesi için, ciddi bir alternatif olduğu, sorunları çözebileceği, Cumhuriyetin tüm kazanımlarını koruyacağı, sola dönük antiemperyalist bir politika izleyeceği konusunda vatandaşa daha fazla güven vermesi gerekiyor.

Bir partinin bir ülkede tüm çevreleri tatmin etmesi, tüm çevrelere şirin gözükmesi mümkün değildir.

CHP çözüm partisidir. Gücünün ve oylarının bölünmesine izin verilmemeli.

CHP, dünyadaki gelişmeleri etkileyebilecek, hatta bir ölçüde yönlendirebilecek bir partidir.

Gelecek seçim, Salt bir seçim değil. Ülkenin ve rejimin yazgısı üzerinde, olağanüstü etkisi olacak bir karar günüdür. İç ve dış politika yönünden, rejim yönünden, hatta ülkemizin geleceği yönünden, Atatürk Cumhuriyetinin yok edilmesine Karşı ve geleceğimize umutla bakabileceğimiz bir kurtuluşun başlangıcı olacaktır.

CHP ve sola karşı olmak demek: Türkiye’de İslamofaşist-teokratik diktatörlük bir yönetime razı olmak demektir. Türkiye de bu güçlüklerin aşılması sosyal demokrat-sol CHP’nin gelecek seçimlerinden başarıyla çıkmasına bağlıdır. Güçlü bir CHP tüm Türkiye’nin kazancıdır, güvencesidir. CHP’nin iktidar olması insan haklarına saygı, demokratikleşmenin hızla tamamlanması, laikliğin güvence altına alınması, ekonomik gelişmenin ve sosyal güvencenin sağlanması, iç barışın geri gelmesi, Türkiye’nin laik, demokratik, uygar dünyanın başı dik, eşit ve onurlu bir üyesi olmasıdır.

CHP’nin yerel seçimler de aldığı oylar halkın “sol”da olduğunu, sol ilkelere sahip çıktığını, bireysel özgürlüklerin ve Sosyal Devletin kazanımlarını mutlaka korunması gerektiğinin ve Laik Demokrasi’nin yeniden kurum ve kuralları ile kurulacağının işareti ve isteğidir. CHP gelecek günlerde umut ve heyecan yaratmalıdır.

Cumhuriyet Halk Partisi, halkı siyasette ön plana çıkaran bir parti yapısı oluşturmak için her türlü özveriye ve zorluğa katlanmalıdır.

CHP’nin inandırıcılığı, saygınlığı, güvenirliği ve oyları çok daha artacak iktidara gelecektir.

“Sosyal Demokrasi, sosyal hukuk devleti kavramı, Ulu Önder’in daha Kurtuluş Savaşı’nın başından beri koyduğu Halkçılık ilkesinin özünde vardır. Atatürk, 1 Aralık 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, milletvekillerine Halkçılığın ögelerini anlatırken şöyle diyordu: “Halkçılık, toplumsal düzeni emeğe dayandıran bir uğraştır.” Oysa Atatürk’ün Halkçılık ilkesinin sosyo-ekonomik dinamiği, sosyal devletçi bir dünya görüşünün, sosyal demokrat kimliğininin anlatımından başka bişe değildir.”

“Objektif ve ilmi bir tasnifle, eğilim bakımından da, yelpaze bakımından da, CHP -kendisini doğuran şartlar bakımından- Ortayla (Orta Sol) ilgili değildir. Soldadır.”(Tarık Zafer Tunaya, İnsan Derisi ile Kaplı Anayasa, Milliyet, 29 Nisan 1967)

Sosyal Demokrasinin temel çıkış düşüncesi “insanı her türlü sömürü ve baskıdan” kurtarmayı ön planda görür. Emek en yüce değerdir. İnsan en yüce varlıktır, tüm uğraş insan için ve insan hizmetinde olmak zorundadır. İnsan hiç bir düşüncenin aracı olamaz , aksine insan amaçtır, her şey onun aracıdır.

İnsanlara acı vermeye değil onların acılarını dindirmeye yöneliktir. İinsanları egemenlik altına almak değil, onları egemenlikten ve zincirlerden kurtarmaktır.

Sosyal Demokrat ideoloji özgürlükçüdür. İnsanların özgürlüklerini sona erdirmeyi değil, özgürlükleri ellerinden alınmış insanları özgürlüklerine kavuşturmak ister. Bireysel özgürlükle ve insan haklarıyla toplum yararını bağdaştırır. Bölücü değil birleştiricidir. İnsanı devletin güçlenmesi için bir araçtan ibaret sayan anlayışa orada yer yoktur. Sosyal Demokrat düzen de devlet insan için vardır, insan devlet için değil.

Sosyal Demokrat ideoloji, yerel olduğu kadar evrenseldir.Ulusal ve uluslararası düzeyde yeni haksızlıkların yaratılmasını değil, var olan haksızlıkların ortadan kaldırılması ve düzeltilmesi için mücadele verir. Savaşçı değil, barışçıdır. Her türlü baskıyı ve sömürüyü reddeder. Zayıfları örgütlenme ve dayanışma yoluyla güçlendirir. Toplumda olduğu kadar dünyada da dayanışmayı ve barışı güçlendirmeye çalışır. İnsan kişiliğinin gelişmesi önündeki ve insan yaratıcılığının önündeki tüm engellerin kaldırılması için uğraş verir.

Sosyal Demokrat ideoloji, seçkinlerin, elitlerin parti ve ülke yönetiminde söz ve karar sahibi olmasına karşıdır. Demokrasiye karşı “sağ” dan ve “sol” dan gelen bürokratik, militarist, elitist, maceracı, tepeden inmeci tüm hareketlere karşıdır. Halkın demokratik bilincine inanır.

Bugüne kadar devlet, “sosyal devlet” olmanın gereklerini yerine getirmemiştir. Hep halktan alan, halka vermeyen bir kurum olagelmiştir. Halkı “sürü” olarak gören anlayışın altıyüzyıllık koşullandırması tam olarak kırılamamıştır. Bürokrasi sürekli baskı aracı olarak kullanılmıştır.

CHP, bu dönemde yepyeni bir siyaset anlayışı geliştirerek, yönetimini yenilemeli, deneyimli kadroları ve örgütüyle Türkiye’nin önünü açacak demokratik çözümleri kamuoyu ile paylaşmalıdır. Bunun için de ivedilikle kendi düşünce ve inançlarını yüreklice savunabilen, sosyal demokrat ideolojiye inanmış, özgüvenleri sağlam, birikimli ve deneyimli insanları bir araya getirerek, sağlam ve sağlıklı bir yapı oluşturmak temel amacı olmalıdır. Yeni dönemde yenilenecek yönetime, eşit katılımı sağlanmalıdır. Örnegin: On altı milyon emekli var. Emeklilerin sorunlarının çözümü için çalışmalar yapacak parti içinde ayrı bir birim oluşturmak ve emeklilerin temsilcilerinin parti yönetimlerinde etkin katılımını sağlamak öncelikli hedefi olmalıdır.

Türkiye’de sosyal demokrasi, 1977’de son derecede zor koşullar ve büyük engellemeler karşısında bile yüzde 42 oy alabildi.

Türkiye’de, sosyal demokrasinin, oy potansiyeli bunun çok üstündedir.

Her şeyden önce, partinin gerçek anlamda “sosyal demokrat” olabilmesi için, parti örgütünde halk kesimleri belirgin bir ağırlık taşımalıdır.

Bu çürük, kokuşmuş düzenin içerisinde, sola söylenen, ipe sapa gelmez yalanları gördükçe , ve anladıkça tıpkı “CHP” gibi ,“Halk Soldadır, solda kalacaktır”…

Ve inanıyoruz ki; Türkiye’nin içinde bulunduğu çağdışılığı, kaosu ve sorunları geniş emekçi kitleler lehine çözecek olan SOSYAL DEMOKRASİDİR!

(1) Bu tümce Atatürk’ün Basın Yayın Genel Müdürü Hüseyin Ragıp’ın (Baydur) Hakimiyet-i Milliyet’de 5-6 ve 7 Aralık 1921 yılından yayınlanan “SAĞDAN SOLA DOĞRU” başlıklı üç günlük makale serisinden alınmıştır. (Atatürk ve Sosyal Demokrasi, Prof. Dr. Muammer Aksoy, Gündoğan y. Ank.1990)

Halk Solda, CHP de Soldadır!
Yorum Yap
Advert

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin