Sosyalist Enternasyonal ve Gelecek Toplantısı: Demokrasi, Özgürlük ve Sosyal Adaletin İzinde
Dünyanın en eski, en etkin ve en geniş siyasal örgütlenmelerinden biri olan Sosyalist Enternasyonal (SE), gelecek konsey toplantısını, CHP’nin ev sahipliğinde Haziran’ın ilk haftası İstanbul’da yapacak.
Dünya ölçeğinde, barış ve sosyal adaletin güvence altına alınmasını ve her türlü baskıya son verilmesini savunan SE’nin tarihi, 1889’da Paris’te toplanan ikinci Enternasyonal’e dayanıyor. Birinci Dünya Savaşı ile bu örgütün dağılmasının ardından, demokratik sosyalist partiler, 1923’te Hamburg’a toplanarak Sosyalist ve İşçi Partileri Enternasyonal’i yeniden kurdular. Ancak İkinci Dünya Savaşı ile bu örgüt de dağıldı. Bugünkü Sosyalist Enternasyonal, altısı Avrupa dışından toplam otuz dört partinin katılımıyla 1951’de Frankfurt’ta kuruldu.
Bugün 130 siyasi parti SE çatısı altında toplanmıştır.
İstanbul’da düzenlenecek toplantıda; yeni çağın yeni toplumsal sorunlarına çözümlerin tartışılacağı, bu kapsamda sol değerlere dayanan bir İstanbul Deklarasyonu hazırlanacağı ve tüm dünyaya ilan edileceği bildirildi.
“SD hareketin temel tavrı, demokrasi, özgürlük, refah, dayanışma ve sosyal adalet kavramlarında yatmaktadır.”
SD, toplumun her alanına demokrasiyi yerleştirmek için mücadele eder. Toplumsal hayatın her alanında demokrasiyi yerleştirmek, tek elden yürütülen İktidarların yerine, demokratik süreçleri uygulamak ve hayata geçirmek, sosyal demokrasinin özünü oluşturmaktadır. Bu temel nokta, sosyal demokratları her türlü muhafazakar ve totaliter hareketlerden ayırır. Çünkü, toplumsal katılımı savunur.
Enternasyonal’in 1988 Stockholm toplantısında benimsenen İlkeler Bildirgesi
“Demokratik sosyalizm özgürlük, sosyal adalet ve dayanışma yönünde uluslararası bir harekettir. Sosyalist Enternasyonal’in amacı bu temel değerlerin genişletilebileceği, her bireyin kişiliğini ve yeteneklerini tam geliştirerek ve insan ve yurttaşlık haklarının güvencesi altında demokratik bir toplum çerçevesi içinde anlamlı bir yaşam sürdürebileceği barışçıl bir dünya gerçekleştirmektir.
Özgürlük hem bireysel hem de ortak çabaların bir ürünüdür. Her kişi siyasal baskıdan özgür olma hakkına ve bireysel amaçların ve kişisel yeteneğini gerçekleştirme yolunda en büyük fırsatlara sahip olma hakkına sahiptir.
Adalet, bireylere karşı her türlü ayrıma son verilmesi ve hak ve fırsat eşitliği demektir.
Özgürlük ve eşitlik çelişmez. Eşitlik birey kişiliğinin gelişmesinin koşuludur. Eşitlik ve kişisel özgürlük birbirinden ayrılmaz.
Dayanışma herkesi kapsar ve dünya çapındadır. Dayanışma ortak insanlığın ve haksızlığa uğrayanların duygularını paylaşmanın anlatımıdır.
Demokrasi düşüncesi özgürlük ve eşitlik ilkeleri üzerine temellenmiştir.
Demokratik sosyalistler bütün ırklar, etnik gruplar, uluslar ve değişik inançlar için eşit haklar sağlama savaşımı verirler.”
Dünya solu ile ilişkiler, Türkiye’de CHP tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu itibarla, dünya solu CHP’nin iktidara gelmesini beklemektedir.
Enternasyonal’e üye birçok siyasi parti, ülkelerinde ya iktidar ya da iktidara gelebilecek durumda.
Ülkemizde demokrasinin yerleşip kökleşmesine de, bu örgütün yaklaşımlarının ve üyelerinin deneyimlerinin çok olumlu katkıları olacağı açıktır.
CHP sosyal demokrat sol kimliği ile dünyadaki gelişmeleri etkileyebilecek, hatta bir ölçüde yönlendirebilecek bir partidir. CHP bir dünya partisidir; dolayısıyla, Türkiye’yi kurtaracak bilgi, birikim ve deneyim CHP’de var.
Bülent Ecevit’in 49 yıl önce CHP Kurultayında verdiği önergede “Ulusal yararları ve dünya barışını korumak için yalnız devletten devlete ilişki kurmak yetmemektedir, Enternasyonal üyeliği dünyada hakça ve barışçı bir düzen kurulmasına katkımızı da kolaylaştıracaktır” denmişti.
AKP iktidarları dış dünya ile ilişkileri iyice çıkmaza soktu. Türkiye’yi yeniden uygar dünyanın onurlu ve bağımsız bir üyesi haline getirecek tek güç CHP’dir.
CHP var oldukça Türkiye’nin çağdaş uygarlık arayışı bitmeyecektir, kimse Türkiye’yi yalnızlaştırıp, Ortadoğu çöllerine savrulacak teokratik bir ülke haline getirmeyi başaramayacaktır.
Sonuç olarak; Sosyalist Enternasyonal açısından, toplumsal yaşamın her alanında karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı bir yaşam biçimini kurmak için “demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, kişisel haklar ve özgürlükler, adaletli toplum” ortak değerlerdir.
Yoksullukla, işsizlikle etkin bir savaşım ve tam istihdamıngerçekleştirilmesi, sosyal bir devletin kurulması, adil bir gelir dağılımının sağlanması, servetin bir azınlık elinde yığılmasının önlenmesi temel amaçlardandır.
Sosyalist Enternasyonal, uluslararası dayanışmayı sağlayan ana gücü temsil etmekte ve tüm dünyada barış, özgürlük, demokrasi ve sosyal adalet konusunda çabaları desteklemektedir.