Avrupa Sosyal Demokrat hareketi Başkanı
Türkiye’deki siyasi partilerin özellikle kendi içlerindeki anti-demokratik tutum ve davranışları, parti içi demokrasiden uzak aykırı uygulamaları, parti liderlerinin diktatoryal söylemleri, tepeden belirlenen uygulanan yetersiz ve dengesiz politikalar partilerin güvenirliklerini ve inandırıcılıklarını kaybetmelerine yol açıyor. Bu tutum ülkeyi demokrasi, siyasi ve ekonomik açıdan kargaşaya, istikrarsız bir ortama sürüklüyor.
Partilerinin kamuoyunda, parti grup ve örgütlerinde sergiledikleri çelişkili, güven vermeyen tutarsız tutum ve davranışlar; ülke yurttaşlarını çok sıkıntılı bir aşamaya getiriyor… Verdikleri sözlere itibar edilmiyor, uygulamalarında her an yeni bir siyasal değişikliğe gidileceği kuşkusuyla alınan kararlara saygı duyulmuyor. Vatandaşlar olup bitenler karşısında inançsızlıklarını sürdürmek zorunda kalıyorlar. Sorunların çözülemeyeceğini ve verilen sözlerin tutulmayacağını bildikleri için tepkisiz ve takipsiz kalmayı yeğliyorlar.
Toplumun ve ülkenin hayati çıkarları göz ardı edilerek kişisel ve partisel çıkışlar, rekabetlerin öne alınması nedeni ile oluşan son derece düzeysiz çekişmeler, ülkenin geleceğini karartıyor. Ülke sıkıntılı ve sancılı bir ortama sürükleniyor.
Ülkemiz için en önemli sorun topraklarımıza on (10) milyonun üzerinde göçmenin gelmiş olmasıdır. Siyasi, ekonomik, sosyolojik ve başka nedenlerle ülkemize gelen bu insanlar: ülkemizin demografik yapısını ciddi şekilde değiştiriyor.
Meclis de yer alan sağcı, muhafazakar partiler, birikmiş sorunların üzerinde gidip bunlara çözüm üretmek yerine, görüşmeleri ve soruşturmaları engelleyecek yöntemler üzerinde çalışmayı ve bunlar üzerinde anlaşmayı daha uygun buluyorlar.
İşsizliğin, yokluğun, yolsuzluğun, gelir dağılımı adaletsizliğinin doruğa çıktığı: memurunu, işçisini ve emeklisini kırıp geçiren sürekli enflasyonun kol gezdiği bir ülkede, sosyal demokrat CHP’nin ülkenin yönetiminde, geleceğinde ve yazgısında yeterince rol ve söz sahibi olmaması şaşırtıcı bir durum.
Seçmen, kamuoyu, CHP’liler, yaşadıkları bunca acı tecrübeden sonra, artık CHP’den daha tutarlı, daha ayrıntılı, daha rasyonel, daha düzeyli “çözümler” beklemektedir. Sadece “hedeflerle”, “niyetlerle”, “pırıltılı sloganlarla” yetinmek istemiyorlar. Seçmen, kamuoyu ve CHP’liler somut ve ayağı yere basan “çözümler”, maddi kaynakları hesaplanmış “değişim projeleri”, “programları”, hem halkçı, toplumcu: hem de gerçekçi olan “alternatif politikalar” istemektedirler. Sadece neyin yapılacağını değil, “nasıl” ve “kiminle” yapılacağını sormaktadırlar.
Seçmen, kamuoyu, CHP üyeleri, biraz zahmet isteyen, yaygın siyasal katılımı gerektiren, siyasal planlama ve programlanmayı zorunlu kılan, isteklerinin yerine getirilmesini arzu ediyor.
Siyasal yaşamda, parti içi görevlendirmelerde ve seçimlerde Genel Başkana ve Parti Üst Yönetimine yakınlık değil, bilgiye, emeğe, deneyime, birikime ve yeteneğe uygun yükselme esas olmalı. Partideki tüm görevlere seçimle gelinmesi temel alınmalı. Öncelikle Parti kendi içinde liyakate ve emeğe saygılı davranmalı, çözümlerde üye görüş ve öneri mutlaka alınmalı ve üye iradesine saygı duyulmalıdır. Sosyal demokrat partiler: üye, örgüt ve program partileridir. Bu Partilerde üye iradesi esastır. Siyaset üretimi mutlaka üye katılımı ile yapılır. Yöneticiler tepeden siyaset üretemezler: onların görevi üyeler tarafından üretilen siyaseti sağlıklı şekilde uygulamaktır.
Milletvekili ve yerel yönetim seçimlerinde adaylar, partiye kayıtlı tüm üyelerin katılacağı ‘ÖNSEÇİM’ ile belirlenmelidir. Merkez yoklaması yöntemiyle aday belirlemenin adaletli ve demokratik olmadığı, başarılı bir sonuç vermediği bugüne kadarki deneyimlerle görülmüştür.
Parti içi demokrasi olmadığı için Ülke içi demokrasi yoktur. Onun için Parti içi demokrasi çok önemlidir. Parti içi demokrasi olmayan partiler iktidara da gelseler Ülke içi demokrasiyi yeterince uygulayamazlar.
CHP için yapılacak iş: paçaları sıvayıp iktidara gelmek için el ele verip ilerlemektir. Kırgınlıkların, küskünlüklerin üzerine bir sünger çekilmeli, CHP’nin iktidar yolunu açacak girişimler ve çalışmalar hızla başlatılmalıdır.
