Ülkede yaşanan yokluk, yoksulluk ve ekonomik çöküntü, iktidarı yeni bir yol arayışına götürdü. Yıllardır gerilim siyaseti yaparak toplumu ayrıştıran ve din faktörünü öne çıkararak iktidarını koruyanlar, bu konuda güvenilirliğini yitirince yeni bir arayış içine girdi. İktidarın küçük ortağı lideri Devlet Bahçeli, bir grup toplantısında terörist başı Abdullah Öcalan’ın meclise gelmesi ve DEM Parti meclis grubunda konuşması çağrısında bulundu. Bu çağrının ardından DEM Partili Pervin Buldan ve Süreyya Önder, İmralı’ya giderek bir görüşme gerçekleştirdi.
Bu görüşmenin yapıldığı anki görüntülerde Abdullah Öcalan’ın kelepçeli resimlerinin servis edilmesi, Kürt halkını itibarsızlaştırma çabası olarak değerlendirildi. Kapalı bir yerde yapılan görüşmede kelepçeli fotoğrafların servis edilmesi, çözüm için bir samimiyetin olmadığını açıkça gösteriyor. Burada yapılmak istenen, iktidarın süresini uzatabilme ve siyasilerin koltuklarını koruma oyunudur.
Muhalefete ve kamuoyuna bir bilgilendirme yapılmadan, yıllardır tutsak olan birisinin dağ kadrosunun görüşü alınmadan çözüm olacağı inandırıcı olabilir mi? Demokratik açılımlar yapmayacaksın, yıllarca terör bahanesiyle savaşı körükleyeceksin, sonra da barıştan bahsedeceksin. Çözüm sürecinin başlamasına ne devlet ne de Öcalan karar veremez. Ancak onlar aracı olabilir. Çözüm sürecine katkı yapacak olanlar, şehit olan asker ve polis aileleri ile dağda katledilen gerillaların anne baba ve yakınlarıdır. Bunların kabul etmediği bir çözüm süreci de olmaz, barış da olmaz.
Sonuç olarak, yeni çözüm süreci adı altında yapılan bu girişimler, iktidarın siyasi geleceğini sağlamlaştırma çabası olarak görülmektedir. Gerçek bir çözüm ve barış için samimi adımlar atılmalı, tüm tarafların görüşleri dikkate alınmalıdır. Aksi takdirde, bu tür girişimler sadece siyasi oyunlar olarak kalacaktır.