Dünya, 14 Mart 1971’de Hafız Esad ile başlayan ve 2024’e kadar Beşar Esad ile devam eden diktatörlük rejiminin sona erdiğine tanıklık etti. Peki bundan sonra Suriye’nin durumu ne olacak? Batılı emperyal güçler, Ortadoğu’da Libya, Yemen ve Irak gibi Suriye’yi de bölüp parçalayarak emellerine ulaşmışlardır. Batı emperyalizmi daha doymadı ve birçok ülkeyi de bu hale getirme çabası içinde olacağını gözlemliyorum.
Çare Ne?
Eskiden NATO karşıtı Varşova Paktı vardı. Bu iki güç birbirinden çekindikleri için dünyaya hükmetmekten korkuyorlardı. Putin, eski SSCB’den ayrılan devletlerle savaşmak yerine, onlarla iyi geçinip, onları yanına almalı. Rusya, Çin, Hindistan ve gerekirse Japonya bir araya gelip “Doğu Bloku” diye bir oluşum kurmalı ve eskiden olduğu gibi denge unsuru olmalıdırlar. Aksi halde Batılı emperyalistler dünyayı 3. Dünya Savaşı’nın eşiğine getirip, az gelişmiş ve gelişmemiş ülkeleri haritadan yok edeceklerdir.
Beşar Esad’ın Durumu
Beşar Esad eğitimli bir lider olarak demokrasiyi benimseyip ülkesine getirmek için girişimde bulundu, ancak gücü yetmedi. Annesi, “Babanın izinden yürümez isen sana sütümü helal etmem” dedi ve babasının arkadaşları olan Baas üyeleri de karşı çıkınca, bu iki faktörün etkisinden kurtulamayarak amacını gerçekleştiremedi. Böylece kendi ipini çekip, 25 milyonluk bir ülkeyi de yerle bir etti.
Suriye’de Esad rejiminin sona ermesiyle birlikte, ülkenin geleceği belirsizliklerle dolu. Ancak bazı olasılıklar ve senaryolar öne çıkıyor:
- İç Çatışmalar ve Güç Mücadeleleri
Esad rejiminin çöküşü, ülkede farklı gruplar arasında güç mücadelelerini tetikleyebilir. Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) gibi cihatçı gruplar, PYD ve Suriye Milli Ordusu arasında çatışmalar yaşanabilir. Bu gruplar arasında petrol bölgelerinin kontrolü ve ganimet paylaşımı gibi konularda gerilimler artabilir1.
- Bölgesel ve Uluslararası Müdahaleler
Suriye’nin stratejik konumu ve zengin kaynakları, bölgesel ve uluslararası aktörlerin ilgisini çekmeye devam edecektir. Rusya, İran, Türkiye ve ABD gibi ülkeler, Suriye’deki nüfuzlarını korumak veya artırmak için çeşitli müdahalelerde bulunabilirler. Bu durum, Suriye’deki istikrarı daha da zorlaştırabilir.
- Yeniden İnşa ve İnsani Yardım
Savaşın yıkıcı etkilerinin ardından, Suriye’nin yeniden inşası ve insani yardım çalışmaları büyük önem taşıyacaktır. Yerinden edilen milyonlarca Suriyeli’nin geri dönmesi ve yaşamlarını yeniden kurmaları için uluslararası toplumun desteği gerekecektir. Bu süreçte, altyapının yeniden inşası, sağlık ve eğitim hizmetlerinin iyileştirilmesi gibi konular öncelikli olacaktır.
- Siyasi Geçiş ve Demokratikleşme
Esad rejiminin sona ermesi, Suriye’de yeni bir siyasi düzenin kurulması için bir fırsat sunabilir. Ancak bu süreç, çeşitli zorluklarla dolu olacaktır. Suriye’nin farklı etnik ve mezhepsel gruplarının temsil edildiği, demokratik ve kurumsal bir yönetim sistemi oluşturulması gerekecektir. Bu süreçte, ulusal uzlaşma ve barışın sağlanması kritik öneme sahiptir.
- Ekonomik Zorluklar ve Kalkınma
Suriye’nin savaş sonrası ekonomik durumu oldukça zorlu olacaktır. Ülkenin yeniden kalkınması için büyük yatırımlar ve ekonomik reformlar gerekecektir. Tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinin yeniden canlandırılması, işsizlikle mücadele ve yoksulluğun azaltılması gibi konular öncelikli olacaktır.
Suriye’nin geleceği, iç ve dış dinamiklerin etkileşimiyle şekillenecektir. Barış ve istikrarın sağlanması, uzun vadeli ve kapsamlı bir çaba gerektirecektir.