28 Aralık 2011 günü, Şırnak İli Uludere İlçesi Roboski Köyü sınır hattında Türk Silahlı Kuvvetlerine ait F-16’lar tarafından yapılan bombalama sonucunda çoğu çocuk 34 sivil Kürt yurttaş katledildi. Bu insanlık dışı acı olayın üzerinden 13 yıl geçti ve hala adalet sağlanamadı.
Katliamla ilgili hakikatin ortaya çıkarılması ne Meclis’te kurulan komisyonda ne sivil savcılıkta ne de hızlıca geçirildiği askeri savcılıkta yeterince yapılabildi. Anayasa Mahkemesi ‘eksik evrak’ dedi, AİHM ise ‘iç hukuk yolları tüketilmedi’ diyerek adeta katliam faillerini korudu. Katliamdan bugüne kadar geçen 13 yıllık zaman zarfında yaratılan sis perdesi ve hukuk prosedürleri ile hakikatin ortaya çıkması bile isteye engellendi. Failler, devletin cezasızlık politikası ile bir kez daha korunmaya devam edildi.
Roboski Katliamı, Türkiye’nin yakın tarihindeki en acı olaylardan biridir. 34 sivilin hayatını kaybettiği bu katliam, adalet arayışının önündeki engellerle de dikkat çekmektedir. Katliamın ardından kurulan Meclis komisyonu, sivil ve askeri savcılıklar, hakikatin ortaya çıkarılması konusunda yetersiz kaldı. Anayasa Mahkemesi’nin ‘eksik evrak’ gerekçesiyle dosyayı reddetmesi ve AİHM’in ‘iç hukuk yolları tüketilmedi’ kararı, adaletin sağlanmasını engelleyen faktörler arasında yer aldı.
Katliamın failleri, devletin cezasızlık politikası ile korunmaya devam etti. 13 yıl boyunca yaratılan sis perdesi ve hukuk prosedürleri, hakikatin ortaya çıkmasını engelledi. Bu süreçte, adalet arayışında olan aileler ve sivil toplum kuruluşları, katliamın faillerinin yargılanması için mücadele etmeye devam etti. Ancak, bu mücadeleler çoğunlukla sonuçsuz kaldı ve faillerin korunması sürdü.
Roboski Katliamı, insan hakları ihlallerinin en acı örneklerinden biridir. 34 sivilin hayatını kaybettiği bu olay, uluslararası insan hakları örgütleri tarafından da kınandı. İnsan hakları savunucuları, katliamın faillerinin yargılanması ve adaletin sağlanması için uluslararası platformlarda da seslerini duyurmaya çalıştı. Ancak, bu çabalar da çoğunlukla sonuçsuz kaldı ve adalet arayışı devam etti.
