Demokrasi, çağdaş toplumların temel taşıdır ve sağlıklı işleyişi, toplumun tüm kesimlerinin kendilerini özgürce ifade edebilmesine olanak tanır. Ancak, partili cumhurbaşkanı deneyimi, demokrasiyi zedeleyerek toplumsal huzursuzluğu artırmaktadır.
Örneğini Türk halkı olarak yaşıyoruz.
Partili cumhurbaşkanının varlığı, toplumda kutuplaşmayı derinleştirir ve adalet duygusunu zedeler. Cumhurbaşkanının tarafsız olması, tüm vatandaşların güvenini kazanması açısından zorunludur. Tarafsız bir cumhurbaşkanı, toplumun her kesimine eşit mesafede durarak, demokrasinin işlerliğini ve güvenilirliğini sağlar. Toplumun tüm kesimleri huzur içinde yaşamış olur.
Bu nedenle, toplumsal muhalefetin, emeklilerin, kadınların ve gençlerin bu konuda düşünerek, partili cumhurbaşkanı yönetim anlayışından ders çıkarması şarttır. Ülkenin aydınlık geleceği için, tarafsız ve partisiz bir cumhurbaşkanı adayı arayışına şimdiden başlanmalıdır. Bu arayış, toplumun geniş kesimlerinin desteğini alarak, demokrasiyi güçlendirecek adımlar atılmasını sağlayacaktır kanısındayım.
Toplumsal muhalefet, demokratik değerleri savunmalı ve geniş bir demokratik cephe oluşturmalıdır. Bu cephe, toplumun her kesimini kapsayarak, demokrasinin sağlıklı işlemesini sağlayacak güçlü bir yapı oluşturmalıdır. Tarafsız bir cumhurbaşkanı deneyimi ile milli mutabakat hükümeti kurularak, ülke daha barışık bir hale dönüşebilir.
Sonuç olarak, partili cumhurbaşkanı deneyimi, toplumsal huzursuzluğa yol açmaktadır. Bu nedenle, tarafsız ve partisiz bir cumhurbaşkanı adayı arayışına şimdiden geçmek, demokrasinin sağlıklı işlemesi açısından elzemdir. Toplumsal muhalefetin, demokratik değerleri savunarak geniş bir demokratik cephe oluşturması, ülkenin aydınlık geleceği ve bekası için kritik öneme sahiptir.
31.01.2025