Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), tarih boyunca demokrasinin, emeğin ve halkın sesi olmuştur. Bugün, bu değerlerin korunması ve güçlendirilmesi adına kurultay delegelerine büyük bir sorumluluk düşmektedir. Delegeler, ne “İrade” listesine ne de “Denge ve Dayanışma” listesine bağlı kalarak bir tarafın askeri gibi hareket etmemeli; aksine, özgür iradelerini kullanarak partiyi kucaklayacak, umut olacak bir yol çizmelidir.
Anahtar Listeler ve Özgür İrade
Anahtar listeler, parti içi demokrasiyi zedeleyen, ayrıştırıcı ve bireysel çıkarları önceleyen bir anlayışın ürünü olabilir. Bu tür listelere bağlı kalmak, çarşaf listeye oy kullanmamakla eşdeğerdir ve delegelerin bağımsızlıklarını gölgeleyebilir. Oysa CHP delegeleri, tarih boyunca özgür iradeleriyle hareket etmiş, halkın ve örgütün çıkarlarını her şeyin üzerinde tutmuştur. Bugün de aynı kararlılığı göstermeleri gerekmektedir.
Devrimci ve Demokratik Bir Tavır
Devrimci, demokrat ve yurtsever delegeler, her iki listeyi de önlerine koyarak, her iki taraftan da partiye umut olacak isimleri seçmeli ve bireysel adaylık başvurusunda bulunan parti emekçilerini de değerlendirmelidir. Bu yaklaşım, liste yapanların ayrıştırıcı ve ben merkezli düşüncelerini boşa çıkaracak, örgütün gücünü ve birliğini ortaya koyacaktır. CHP’nin geleceği, ayrıştırıcı değil, birleştirici bir anlayışla şekillenmelidir.
Demokrasi ve Emek Vurgusu
CHP’nin temel değerlerinden biri olan demokrasi, yalnızca seçimlerde değil, parti içi süreçlerde de kendini göstermelidir. Delegeler, emeğin ve halkın temsilcisi olarak, parti örgütünü kucaklayacak bir anlayışla hareket etmelidir. Parti emekçileri, yıllardır örgüte katkı sunan, halkın taleplerini partiye taşıyan isimlerdir. Onların çabaları, devrimci bir anlayışla değerlendirilerek Parti Meclisi’nde temsil edilmelidir.
Örgütün Gücü ve Birlik Mesajı
Kurultay delegeleri, özgür iradeleriyle hareket ederek, örgütün gücünü ve birliğini ortaya koymalıdır. Bu, yalnızca CHP’nin değil, Türkiye’nin geleceği için de bir umut ışığı olacaktır. Ayrıştırıcı listeler yerine, devrimci bir anlayışla oluşturulacak bir Parti Meclisi, halkın taleplerine yanıt verecek ve CHP’yi daha güçlü bir şekilde geleceğe taşıyacaktır.
Sonuç: Özgürlük ve Umut İçin Birlik
CHP kurultay delegeleri, özgür iradeleriyle hareket ederek, partiyi ayrıştırıcı değil, birleştirici bir anlayışla geleceğe taşımalıdır. Demokrasiye, emeğe ve halkın taleplerine olan bağlılık, CHP’nin temel değerleridir ve bu değerler, devrimci bir anlayışla korunmalıdır. Özgürlük ve umut için birlik içinde hareket eden bir CHP, yalnızca partinin değil, Türkiye’nin de geleceğini şekillendirecektir.
