Özgür Özel değişimcilerin adayı olacağı iddiası ile Anadolu yolculuğuna çıkıyor…
Değim iddiasında bulunmak öyle lafla olmaz…
Konjonktürün getirdiği sonuç gereği tepkiyi örgütleyerek de lider olunmaz…
Dünyanın gözü önünde “değişimin liderliğine” iddia koyan İmamoğlu’nun geri adım atmasıyla onun işaret ettiği hiç kimseye Cumhuriyetin Kurucu Partisinin onurlu delegeleri asal pirim vermez.
Değişimin adayı, Cumhuriyet Halk Partisinin taban örgütlenmesinden, ilçe başkanlıklarından başlayarak, il başkanlarının oluşmasında örgütü öre öre ortaya çıkar… Daha önemlisi rahmetli Ecevit gibi bir hikâye yazarak değişimin lideri olunur. Ecevit milli şef İnönü’ye karşı “ortanın solu” projesiyle örgütü heyecanlandırarak ayağa kaldırdı, “toprak işleyenin, su kullananındır”, “ne ezen, ne ezilen hakça bir düzem” diyerek halkı peşine takarak lider oldu. O günün gençleri bizim kuşağımıza dağlara, taşlara “Karaoğlan Ecevit” yazmamızın ruhunu verdi.
Lider olmak, örgütün gönlünü almak, halkı ayağa kaldırmak o kadar kolay değil Sayın Özel, lafla gemi yürümez…
Lafla değişimin lideri olunmaz…
Parti içi demokrasi konusunda bugüne kadar tek bir laf söylemeyen, 4-5 dönem ile 6-7 dönem Kılcdaroğlu’nun iki dudağı arasından milletvekili olup, yıllarca esas duruşta durarak biat edenlerin değişim demesiyle değişim olmaz… Bu anlayış tepkiyi örgütlemekten başka bir şey değil. Kılıçdaroğlu gitsin partiyi biz yönetelim anlayışından başka bir şey değil.
Değişimin adayı olmak sanıldığı kadar kolay değil, siz değişimin değil, olsanız ancak fosillerin adayı olabilirsiniz.
Bu kötü gidişin sonunun aydınlık olacağını, kimsenin kendi kendine gelin güvey olmasına gerek yok, bu örgüt vefayı da bilir, değişimin adayını çıkarmasını da bilir.
Beklenen değişimin lideri yurtsever kişiliği ile devrimci duruşu ve kişiliği çok yakında çıkışını yapacak, kimse umutsuzluğa kapılmasın…
Aydınlık günler yakındır…
Yarınlar bizimdir.