26 Şubat 2025 Salı günü “SOLMEDYA” köşe yazımda “Türkiye’de Siyasetçiye Güven Yok” başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu yazımda, halkın siyasete olan güveninin azaldığını ve siyasetçilerin halk nezdinde itibar kaybettiğini dile getirmiştim. Yazım, birçok okuyucum tarafından tebrik edilse de, bazı siyasetçiler tarafından eleştirilmişti. Ancak bugün ASAL Araştırma’nın yaptığı kamuoyu araştırması, haklı olduğumu kanıtladı.
ASAL Araştırma’nın yaptığı ankette katılımcılara, “Türkiye’nin sorunlarını hangi siyasi parti çözebilir?” sorusu yöneltildi. Verilen yanıtlarda birinci sırada “hiçbiri” yer aldı. “Hiçbiri” yanıtını verenlerin oranı yüzde 38,3 oldu. AKP diyenlerin oranı yüzde 22, CHP diyenlerin oranı ise yüzde 16,3 oldu. AKP ve CHP diyenlerin toplamının, “hiçbiri” diyenlerle eşit oranda olduğu görüldü. Bu sonuçlar, halkın siyasete olan güveninin ne denli düşük olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Bu anket sonuçları, halkın mevcut siyasi partilere olan güveninin azaldığını ve sorunların çözümünde yetersiz bulunduklarını göstermektedir. Halkın büyük bir kısmı, mevcut siyasi partilerin Türkiye’nin sorunlarını çözebileceğine inanmamaktadır. Bu durum, siyasetin halk nezdinde itibar kaybettiğini ve siyasetçilerin güvenilirliğinin sorgulandığını göstermektedir.
Siyasetçilerin halkın güvenini yeniden kazanabilmesi için, şeffaflık, hesap verebilirlik ve adalet ilkelerine dayalı bir yönetim anlayışı benimsemeleri gerekmektedir. Siyasi partilerin, halkın taleplerine duyarlı olmaları, sorunları çözme konusunda somut adımlar atmaları ve halkın katılımını teşvik etmeleri önemlidir. Ayrıca, siyasi partilerin iç işleyişlerinde demokratik değerleri benimsemeleri ve parti içi demokrasiyi güçlendirmeleri gerekmektedir.
Siyasi partiler yasasının mutlaka değiştirilmesi gerekmektedir. Bu yasa, siyasi partilerin daha demokratik ve şeffaf bir şekilde faaliyet göstermesini sağlamalıdır. Parti içi demokrasinin güçlendirilmesi, liderlerin yetkilerinin sınırlandırılması ve üyelerin karar süreçlerine katılımının artırılması, halkın siyasete olan güvenini yeniden kazanmasına katkı sağlayacaktır.
Tek adam yönetimi döneminde yargı ve bürokrasi tarafından yapılan yanlış kararlar da sorgulanmalı ve gerekli cezalar verilmelidir. Geçiş adaleti mekanizmaları oluşturulmalı, hakikat ve uzlaşma komisyonları kurulmalı ve mağdurların adalet talepleri karşılanmalıdır. Yeni demokratik yönetimin hesap verebilirliği sağlanmalı ve yolsuzlukla mücadele edilmelidir.
Halkın siyasete olan güveninin düşük olması, toplumsal muhalefetin örgütlenerek siyaset ve siyasetçiyi denetleyecek ve baskı unsuru olacak girişimlerde bulunmasını gerektirmektedir. Toplumsal muhalefet, geniş bir tabana yayılmalı ve çeşitli kesimlere hitap etmelidir. Bu, halkın taleplerinin daha güçlü bir şekilde dile getirilmesini ve toplumsal değişim sürecinin daha etkili bir şekilde gerçekleşmesini sağlar.
Sonuç olarak, ASAL Araştırma’nın yaptığı kamuoyu araştırması, halkın siyasete olan güveninin ne denli düşük olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Siyasetçilerin halkın güvenini yeniden kazanabilmesi için, şeffaflık, hesap verebilirlik ve adalet ilkelerine dayalı bir yönetim anlayışı benimsemeleri gerekmektedir. Siyasi partiler yasasının değiştirilmesi ve tek adam yönetimi döneminde yapılan yanlış kararların sorgulanması, halkın siyasete olan güvenini yeniden kazanmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca, toplumsal muhalefetin örgütlenerek siyaset ve siyasetçiyi denetleyecek ve baskı unsuru olacak girişimlerde bulunması, demokratik sürecin güçlenmesine katkıda bulunacaktır.