Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, işverenlerin diledikleri ücreti verebileceğini belirterek, “Elini tutan yok” şeklindeki açıklaması, yükselen tepkileri aşağı çekme çabası olarak değerlendiriliyor. Ancak bu söylem, gerçeklikten uzak ve iş dünyasının dinamiklerini göz ardı eden bir yaklaşım olarak eleştiriliyor. Hangi işveren, işçisine fazla ücret vermeye yanaşacak?
Bu, akıl ve mantıkla bağdaşmayan bir durumdur.
Asgari ücret, çalışanların en düşük maaş seviyesini belirler ve işverenlerin bu tabanın altında ödeme yapmasını engeller. Erdoğan’ın “İşveren daha fazla vermek istiyorsa versin. Biz tabanı belirliyoruz. Elini tutan yok” şeklindeki açıklaması, işverenlerin gönüllü olarak daha yüksek ücretler ödeyeceği varsayımına dayanıyor. Ancak, piyasa koşulları ve işverenlerin maliyet hesapları göz önüne alındığında, bu söylemin gerçekçi olmadığı açıktır.
Ekonomik krizler, işsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlikler, halkın yaşam standartlarını olumsuz etkilemektedir. İşverenler, maliyetlerini düşürmek ve rekabet avantajı sağlamak için genellikle asgari ücret seviyesinde ödeme yapmayı tercih ederler. Bu durumda, işverenlerin gönüllü olarak daha yüksek ücretler ödemesi beklenemez. Erdoğan’ın bu söylemi, işçilerin yaşadığı ekonomik zorlukları göz ardı eden bir yaklaşımı yansıtmaktadır.
Erdoğan, istihdamda bir kayıp veya gerileme yaşanmasını arzu etmediklerini ve enflasyon hedeflerini gerçekleştireceklerini belirtmiştir. Ancak, asgari ücretin düşük tutulması, çalışanların alım gücünü artırmak yerine, yaşam standartlarını düşürmektedir. Enflasyonun düşürülmesi ve alım gücünün artırılması hedefleri, sadece asgari ücretin artırılmasıyla değil, aynı zamanda ekonomik reformlar ve sosyal politikalarla desteklenmelidir.
Sonuç olarak, Erdoğan’ın işverenin “Elini tutan yok” söylemi, işverenlerin gönüllü olarak daha yüksek ücretler ödeyeceği varsayımına dayanmakta ve gerçeklikten uzak bir yaklaşımı yansıtmaktadır. Asgari ücretin düşük tutulması, çalışanların yaşam standartlarını olumsuz etkilemekte ve ekonomik zorlukları artırmaktadır. İşçilerin alım gücünü artırmak ve yaşam koşullarını iyileştirmek için daha kapsamlı ekonomik reformlar ve sosyal politikalar gerekmektedir.