CHP kulislerinde yaşanan tartışmalara göre, Eylül ayında gerçekleşecek tüzük kurultayının yapılması halinde tartışmalar yaşanacağı ve partiyi geriye götüreceği söylentileri ortalıkta dillendirilmeye başladı. Bu tezi savunan demokrasiden nasibini almayan, koltuklarını koruma sevdalısı yöneticiler kurultay delegelerine atıfta bulunarak, ”önseçim uygulamasına delegenin oy vermeyebileceğini; tüzükte ne yazdığının değil, kimin neyi uyguladığının anlamı olduğunu” söylüyorlar.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz yıl gerçekleşen 38. Olağan Kurultay’da, parti içi demokrasi doğrultusunda tüzük değişikliği sözünü verdiği halde, CHP’deki kimi yöneticiler ve sahte değişimciler, parti içi demokrasiyi engellemek için harekete geçtiler! Bu sahte değişimciler, il ve ilçelerde gençlik ve kadın kolu seçimlerinde bile, kendilerinin belirlediği adayların dışında aday olmak isteyenlere de engel olmaktadırlar.
Bu örneği İstanbul il kadın kolu seçiminde görmüş olduk…
Açık konuşmak gerekirse yıllardır kök salan feodal idamcılığı, antidemokratik uygulamaları terk etmek yerine, koltuklarını, makamlarını, çıkarlarını korumak amacıyla statükoyu sürdürmek isteyen, Kurultayda seçilmek için verdikleri sözleri, seçildikten sonra unutan yöneticiler, varlıklarını sürdürmektedir!
Bu anlayış aynı şekilde belediyelerde de devam etmektedir. Belediye başkan yardımcılığı ve müdürlük vaatlerinde bulunanlar, topu taca değil, İmamoğlu’na atarak geçiştirmektedir.
***
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi ve ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nde parti içi demokrasinin sağlanması, hem CHP’nin hem de Türkiye’nin geleceği açısından yaşamsal önemde bir konudur.
CHP’nin Parti Programında ve Parti Tüzüğünde ortaya konan temel ilkeleri olan
– cumhuriyetçilik,
– halkçılık,
– devletçilik,
– laiklik,
– milliyetçilik,
– devrimcilik,
– sosyal demokrasi,
– demokratik solculuk
ilkelerinin partide egemen kılınması; tepeden inme değil, tabandan tavana bir örgütlenme modelinin kurulması; oligarşik güç odaklarının değil seçmenin, tabanın, örgütün, halkın CHP’de egemen olması için parti içi demokrasinin etkili kılınması, mutlak bir zorunluluktur.
CHP’nin 2024 belediye seçimlerinde elde ettiği seçim başarısının sürdürülebilir olması, CHP tabanının ve seçmeninin CHP yönetimine verdiği kredinin sürekliliğinin sağlanması, CHP’de bölünmelerin ve parçalanmaların önlenmesi, CHP tabanının ve örgütünün CHP’ye sahip çıkması için de, parti içi demokrasinin mutlaka tesis edilmesi (sağlanması) gerekmektedir.
Tüzük Kurultayında göstermelik ve yüzeysel değişikliklerle yetinilmesi, 38. Olağan Kurultay sürecinde verilen sözlerin tutulmaması, CHP’nin bir sonraki seçimleri yitirmesine yol açacaktır.
“Tüzükte ne yazdığının değil, neyin uygulandığının anlamı” olduğunu savunan yöneticiler, parti tüzüğünün, partinin anayasası ve yasası olduğu gerçeğini yok sayarak, hukuk devletine meydan okumakta olup AKP tarzı bir bakış açısı ortaya koymaktadırlar.
Tüzükle ilgili tartışmaların ve görüşmelerin “partiyi geriye götüreceğini” iddia edenler, CHP’yi AKP gibi hiçbir şeyin tartışılmadığı ve görüşülmediği bir siyasal partiye dönüştürmeye çalışmaktadırlar.
***
Sonuç olarak demokrasiyi gerçek anlamda savunacaksak, siyasi ahlakı öne çıkarmak demokrasinin de gereğini yapmak zorundayız. TBMM ve belediye seçimlerinde %5 oranında bir genel merkez kontenjanı dışında, adayların tümünün yargı denetiminde önseçimle belirlenmesi olmazsa olmaz kabul edilmelidir.
Partide sağlıklı bir üye yapılanması için parti içi eğitimin etkinleştirilmesi; mahalle kongrelerinin ilçe ve il kongreleri formatında ve demokratik bir biçimde yapılmasının zorunlu kılınması ve bu kapsamda ilçe delegelerinin okul çevresinde kullanılan oy oranına göre sandıklarda oy kullanan üyeler tarafından belirlenmesi delege ağalarının ortadan kalmasına vesile olacaktır.
Cumhuriyet Halk Partisinin iktidar olmasının önündeki en büyük engelin mevki, makam ve koltuklarını korumak isteyen yöneticilerin olduğu gerçeğini unutmayalım. Parti içi demokrasinin uygulanması, aydınlık geleceğin ilk adımı ve habercisidir.
Ahlaklı siyasetçiler, demokrasiye her alanda sahip çıkanlardır!