Advert Advert
Burhanettin YILMAZ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. CHP’de Çözüm Yoldaşlık Ağını Oluşturmakta

CHP’de Çözüm Yoldaşlık Ağını Oluşturmakta

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

CHP Örgütü olarak; 1946 yılından beri, girmiş olduğumuz seçimlerinden hep “başarısızlıkla” çıkmış durumdayız.

Her geçen gün yaşamın zorlaştığı, işsizliğin, yoksulluğun, açlık ve sefaletin arttığı, insan hakları ihlallerinin yaşandığı, sosyal adaletsizliğin diz boyuna ulaştığı bir ülkede, hem de adı “sol” olan bir muhalefet partisinin böylesine üst üste yenilgiler aldığı BİR ÜLKE asla kabul edilemez.

Sol bir parti emekten, eşitlikten, adaletten, dayanışmadan, insan haklarından, temel hak ve özgürlüklerden yana, katılımcı demokrasiyi savunan, birlikte üretip hakça bölüşmeye, örgütlülüğe, saydamlığa ve sürekli yenilenmeye inanır. Solun evrensel ilkelerini benimseyen, inançlarını savunan ve yaşama geçiren bir partinin böyle bir ülkede başarısız olması mümkün olamaz…

Olmamalıdır.

Peki, öyleyse bu yenilgiler neden?

Bu yenilgilerin nedenlerini irdelememiz, eksikliklerden, yanlışlıklardan ve zaaflardan kendimizi, partimizi arındırmamız gerekmektedir.

Öncelikle mevcut yönetim anlayışının sol seçmeni sandığa taşıyamadığı açıkça görülmüştür. Parti programında, “Emek ağırlıklı” bir parti olduğumuz yazılı olmasına rağmen, emekçi halk kitlelerinin partisi olmaktan uzaklaşılmıştır. CHP yönetimi halkımızla, ideolojimizle ve programlarımızla yeterince organik bir bağ kuramamıştır.

Böylece solun doğal ortakları konumunda olan ezilen halk kesimlerin, partimize yönlenmesi sağlanamamıştır. Örneğin 1946 yılından beri her seçimde olduğu gibi, girdiğiniz bütün seçimlerde hep başarısız olduk.

Tüm seçimlerde kaybetmenin gerçek nedeni, toplumsal taleplerden, sol söylemlerden vazgeçmek oldu.

Vazgeçtik ve kaybettik.

Bu nedenle; Başta Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, hiç kimse girdiğimiz seçimlerde başarılı olduğunuzu iddia edemez…

Etmemelidir… Bu siyasetin doğasına ters düşer. Çünkü başarı iktidar olmaktır.

Günümüzde CHP yönetimi, yaşanan gelişmeler karşısında kendi ilkelerine sıkı sıkıya sarılarak politika üretip kendini geliştirmek yerine, sağ partilerin savunduğu tezleri benimsemeye başladı. Partiye sağdan oy almak adına sağcı adayları adaylaştırarak büyük hata yaptı. Böyle yaparak, seçmenin oyunu alacağını zannetti. Ancak halk orijinal (sağ) dururken, taklit yapan (sağcılaşmış sol) bir partiye yönelmedi…

Yönelmez de.

Burada demek oluyor ki;

Derhal partimizi sağ ideolojilerin etkisinden, IMF’ ci, özelleştirmeyi savunan çizgisinden ve AB’nin ve ABD’nin güdümünde yeşeren 10 Aralıkçı bir anlayıştan kurtarmalıyız.

Devrimci, halkçı, sosyal adaletçi ve ulusal temelde politikalar üreterek, mücadele eden, parti içi demokrasiyi hayata geçiren ve ezilen halk kesimlerinin gerçek umudu haline getirmeliyiz.

AKP iktidarının 20 yıldır yaptığı olumsuzluklara rağmen peş peşe alınan ağır yenilgilerden sonra, çağdaş sol ve sosyal demokrat partilerde yerine getirilmesi gereken ilk görev; partinin tıkanan kanallarını açmaktır. Bu durum da anlamsız parti içi egemenlik mücadelesine son vermeli ve partimizin kapılarını bütün demokratik, sol güçlere açarak yeniden yapılandırmalıyız. Kısaca partimize demokrasinin uzlaşma anlayışını, uzlaşma kültürünü kazandırmalıyız.

Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan ve kökeni Kuvayı Milliye’den gelen partimizde örgütsel yapılanmanın temel öğesi, “Halkın Partiye Egemen olmasıdır.” Bu nedenle devrimci ve demokratlar olarak içine düştüğümüz zaafları, feodal çıkar ilişkilerine dayalı parti içi mücadele anlayışımızı gözden geçirmek zorundayız. Kendimizi feodal bir anlayışa mahkûm etmeden, eleştiri ve özeleştiri mekanizmasını doğru ve sağlıklı bir şekilde işletmeliyiz. Sağlıklı eleştiri ve özeleştiri mekanizmasını işletmeden halkın iktidar umudu olamayız.

Partiyi; parti içi egemenlik mücadelesi veren egemen güçlerin ve onların uzantıları olan siyaset tacirlerinin insafına terk etmemeliyiz. Zaten hiçbir anlamı olmayan bu egemenlik mücadelesi yüzünden CHP gemisi yeterince su almıştır. Elbette bu geminin yara almasına neden olanlar, bir gün halk denizinin dalgaları arasında mutlaka yok olacaklar.

Aslında uzun yıllar iktidar olamayışımızın nedenlerini bir yeniden yapılanma nedeni olarak görüp, yeniden yapılanmanın bundan sonra sağlıklı bir şekilde olabileceği inancını taşımalıyız. Çağdaş, demokrat, ilerici ve yurtseverler olarak bu sorumluluğu omuzlarımızda ağır bir yük olarak görmeliyiz. Aksi halde yarınlara umutla bakamayız. Bu sorumluluğu ülkeye ve partiye sahip çıkarak sürdürmek zorundayız. Elimizi daha çok taşın altına koymak durumdayız.

Bu anlamda:

Bundan sonra yapılacak örgütlülükte;

CHP Nereye gidecek?

Parti içi demokratik yarışların sonuçlarına katlanacak, hoşgörü ortamının, sevginin, saygının, iyiye, güzele, doğruya mı?

Yoksa dünün devamı olan, parti içi kavganın, kronikleştiği yarınlara mı?

Buna bizler karar vereceğiz!

Sevgi, akıl ve aydınlığın yollarını açmak

Bizlere bağlı!

CHP’nin geleceği bizlerin elinde,

Yepyeni bir CHP bizlerin tavırlarıyla, birikimleriyle şekil alacak.

Bizim düşüncelerimizle yeniden yapılanacak.

Bunun için parti emekçileri olarak birilerinin dediğini değil, halkın ve tabanın duyarlılığını göz önüne alarak ve ÖZGÜR İRADEMİZİ KULLANARAK sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız.

Özgür birey olamayanlar, bu sorumluluğu asla taşıyamazlar.

Siyasi mücadeleler, ideoloji ve sınıf kavgası açısından bakıldığında, anlam ve değer kazanır. Bu perspektif doğrultusunda” Cumhuriyetin Kuruluş Felsefesi ve CHP’nin kuruluşunun da üç temel dayanağı olan”:

  • HALKIN EGEMENLİĞİ
  • LAİK DEVLET
  • ÇAĞDAŞ UYGARLIK DÜZEYİNE ULAŞMA HEDEFİ’ ni Gerçek anlamda yeniden hayata geçirebilmek için, parti içindeki adamcılığı, bölgeciliği, bir tarafa bırakarak ilkeli bir şekilde hedeflerimizi “PARTİ İÇİNDE YOLDAŞLIK AĞI” gönüllüleri olarak çağdaş bir sol anlayış ortaya koymalıyız.

PARTİ İÇİNDE YOLDAŞLIK AĞI başlatamayan bir CHP asla yeniden yapılanmasını yapamaz.

Bu nedenle;

Parti içinde kimseyi ötekileştirmeden, grupçuluğu, hemşericiliği ve hizipçi anlayışları elimizin tersiyle iteceğiz…

Birlik ve dayanışma içinde partinin aksayan yönlerini tespit ederek hep beraber çözüm için demokratik mücadelemizi vereceğiz. Bir iyilik hareketi olarak PARTİ İÇİNDE YOLDAŞLIK AĞI ‘nı oluşturarak iktidara odaklanacağız.

Bizim siyasal anlayışımız, partiye egemen olmak için yönetime bayrak açan, tepkisel, bireysel hareketleri, adamcılığı, ayrımcılığı reddetmek ve parti içi hukuk ile birlikte çıkan kongre sonuçlarına da bağlı ve saygılı olmaktır.

Dünyada ve Ülkemizde evrensel boyutlara varmış sorunlara çözüm bulmak için evrensel boyutlarda “düşünsel ve eylemsel” projeler üretmek, çağı yakalamak, tüm toplum kesimlerinin kabul edeceği düşünce ve örgüt yapısını hayata geçirmek zorundayız.

Alınan seçim yenilgilerini bahane edip, tepkiyi örgütleyerek hiçbir yere varılamaz. Yenilginin ortakları değişimden söz edemez. Bazı entrikalarla, ayak oyunları ile belki parti içi egemenlik mücadelesini kazanabilirsiniz. Ama halkın gönlünü alıp, partiyi iktidara asla taşıyamazsınız. Bundan partimiz de ülkemiz de halkımızda büyük yaralar alır. Doğru ve yerinde bir zamanlama dışında yapılan, fırsatçı mücadele yönteminin, demokratik mücadele yöntemi olmadığını, darbeci bir anlayış olduğunu bilmek gerekir.

Parti içi mücadele anlayışı çağ dışı yöntemlerle yapılıyor;

Bilişim çağını yaşadığımız günümüzde, genel merkezciler ve genel merkez muhalifleri arasında yaşanan birbirlerini yok sayma anlayışı, geleceğe umutla bakmamızı engelliyor. Genel Merkez her defasında atama yöntemine başvurarak partiyi çağ dışı, anti-demokratik bir şekilde yönetirken, kendilerine genel merkez muhalifleri diyenler ise kendilerini yenilikçiler, şucu’lar, bucular gibi sunarak değişimin önderliğini ele geçirmek istiyorlar. CHP Örgütü bu gibi darbeci anlayış içinde olanların atamayla milletvekili olduklarını, tüzük kurultaylarında takındıkları tavırların ne olduklarını gayet iyi bilmektedirler.

Anti demokratik yönetim anlayışının her yerde borazanlığını yapanların, kurultaylarda anti-demokratik tüzük değişikliğine evet diyenlerin, bölge milletvekili ve parti meclisinde olup, yerel seçimlerde örgütün, halkın bununla olmaz dediği adayların, adaylaşmasında fütursuzca davranarak, parti yönetimini yanlış bilgilendirenlerin, alışıla gelmiş U dönüşü sınırlarını aşarak, aniden “O” dönüşü yapmalarına anlam veremiyorum. Acaba böyle düşünenler partinin yeniden yapılanması için mi, yoksa kendilerine yönetimde veya bir koltukta yer bulmak için mi böyle bir girişimde bulunurlar? Diye düşünmeden edemiyorum.

Partide halk egemen olmalıdır;

PARTİ İÇİNDE YOLDAŞLIK AĞI Gönültaşları olarak sol öğretilerden, demokrasi ve sosyal demokrasi konusunda fikir üreten birçok aydın ve politikacının düşüncelerini de dikkate alarak bir süzgeçten geçirdik. Ülke gerçeklerini de göz önüne alarak, demokratik çözüm yolları ülke koşullarına göre kaleme alınmıştır. Ülkemizde siyasi partilerin, parti içi demokrasi anlayışlarından hareketle, gerçekçi çözümler araştırılmış, çözüm önerileri ona göre konulmuştur.

PARTİ İÇİNDE YOLDAŞLIK AĞI Gönültaşları girişimi, yıllardır birbirleriyle kavga ederek, parti içi egemenlik mücadelesi veren, partiyi küçültenlerin tarafı değildir.

Bizler mevcut yönetimin ve onlara muhalefet yapanların ülke gerçeklerine cevap veremediğinden, dertlerinin iktidar odaklı değil, partiyi dar kadrocu bir hizip anlayışı ile yönetmek istemelerine dur demek için ortaya çıkmışız. Bu hareketin temel amacı, partiyi dar kadrocu bir anlayışla ele geçirmek ve partiye egemen olmak değil, “halkı partiye” egemen kılmaktır. Onların ortak birikimlerini, yaşamın gerçekleriyle bütünleştirmektir.

Bizler; yeniden yapılanmanın nasıl olacağını kurgularken, parti programımızı halkla birlikte hayata geçirmeyi amaçlamaktayız. Bu hareketi, mevcut partililer ve bütün vatandaşlarımızla önyargısız tartışarak geliştirmek, hareketin ilkelerine siyasal güç kazandırmak hedefimiz olacaktır. .

PARTİ İÇİNDE YOLDAŞLIK AĞI Gönültaşlarının başlattığı atılım, bir kişinin etrafında oluşan bir hareket değil, ülkenin ihtiyacı gerçekçi politikalar üreten, gücünü halktan alan, yüzünü halka dönen parti içindeki “halkçı ve devrimcilerin” girişimidir.

PARTİ İÇİNDE YOLDAŞLIK AĞI Gönültaşları, her zaman parti içi hukuka saygılı kalarak ve siyaset kuralları dahilinde amacına ulaşmayı öngörmektedir. Bu nedenle de mevcut durumda kongre takvimi gelmeden, mevcut yönetimleri noter vasıtasıyla olağanüstü kongre yolu ile devirme girişimini, partimizin iktidar umudunu yok etme girişimi olarak görüyoruz.

Parti içi barıştan, hoşgörüden yana dürüst, devrimci, demokrat, ilerici partililerimize olan inancımız, bize PARTİ İÇİNDE YOLDAŞLIK AĞI Gönültaşları olarak yeni bir siyasal etkinliğin başlatılması gücünü vermelidir.

Burhanettin YILMAZ.

 

CHP’de Çözüm Yoldaşlık Ağını Oluşturmakta
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin