CHP’nin Beşiktaş Belediye Başkanı’nın gözaltına alınmasına karşı düzenleyeceği miting, İstanbul’daki örgüt gücünü ve siyasi dinamikleri gözler önüne seriyor. İstanbul’da 39 ilçe bulunuyor ve her ilçede 400 delege var. Bu da toplamda 15,600 delegeye denk geliyor. Ayrıca, her ilçede başkan dahil 17 yönetici bulunuyor ve bu da toplamda 663 yönetici yapıyor. Toplamda 16,263 kişilik önemli bir örgüt gücü mevcut.
31 Mart seçimlerinde 26 belediye kazanan CHP’nin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 184 meclis üyesi bulunuyor. Yaklaşık olarak 26 ilçede 15 meclis üyesi olduğunu varsayarsak, bu da 390 meclis üyesi yapar. Toplamda aktif siyaset yapan 16,837 kişi var ve kadın ve gençlik kolu üyelerini de sayarsak, İstanbul’da yaklaşık 17,000’in üzerinde aktif siyaset yapan partili bulunuyor.
Bu veriler ışığında, CHP’nin Beşiktaş’taki mitinge katılımı, parti örgütünün gücünü ve etkinliğini gösterecek. İlçe ve belediye başkanlarının, üyelerin tamamının oy kullandığı bir ortamda, bu önemli protestoya parti örgütünü taşıyamamaları durumunda, koltuklarında durmanın anlamı sorgulanabilir. Bu miting, CHP’nin İstanbul’daki siyasi gücünü ve örgütlenme kapasitesini test edecek önemli bir gösterge olacak.
CHP yöneticilerinin ve 31 Mart’ta seçilmiş Belediye Başkanlarının yarın yapılacak mitingin sonuçlarından ders çıkarmalarının şart olduğunu düşünüyorum. Parti içi seçimlerde her ilçede delegelerin hemen hemen tamamı katıldığına göre partinin mitinglerinde ve önemli etkinliklerinde bu gücü harekete geçiremiyorsa, demek oluyor, kendi koltuklarını korumaktan başka bir düşünceleri yoktur. Buradan tüm ilçe başkanlarına da bir önerim var. Yarınki mitinge 400 delege ve meclis üyelerinizin katılıp katılamadığını belgeleyerek, önümüzdeki parti içi seçimlerde bu delegelere yeniden delegelik sorumluluğunu vermeyin.