Son dönemde Türkiye’de belediye başkanlarına yönelik operasyonlar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Özellikle CHP’li belediye başkanlarına yönelik bu operasyonlar, siyasi arenada tartışmalara neden oldu. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’e yönelik operasyonlar, CHP’nin tutumunu ve çifte standartlarını gözler önüne serdi.
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Balıkesir’de gözaltına alındı. CHP, bu operasyona büyük tepki gösterdi ve örgütleri destek için Beşiktaş’a çağrıda bulundu. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Beşiktaş Belediyesi önünde toplanma çağrısı yaparak, Akpolat’a yönelik itibar suikastine karşı adalete ve Beşiktaş halkının iradesine sahip çıkacaklarını belirtti. CHP’nin bu güçlü tepkisi ve örgütleri harekete geçirme çabası, parti içindeki dayanışmayı ve birlikteliği gösterdi.
Ancak, aynı tutum Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’e yönelik operasyonda sergilenmedi. Alaattin Köseler, “ihaleye fesat karıştırma” suçlamasıyla gözaltına alındı. Bu operasyona karşı CHP’den aynı düzeyde bir tepki gelmedi ve örgütlere çağrıda bulunulmadı. Bu durum, CHP’nin çifte standart uyguladığı ve bazı belediye başkanlarına daha fazla destek verdiği eleştirilerini beraberinde getirdi.
CHP’nin Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’a yönelik operasyona gösterdiği tepki ve örgütleri harekete geçirme çabası, parti içindeki dayanışmayı ve birlikteliği gösterirken, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’e yönelik operasyona sessiz kalınması, parti içindeki çifte standartları ve ayrımcılığı gözler önüne serdi. Bu durum, CHP’nin tutarlılığı ve adaleti konusunda soru işaretleri yaratmaktadır.
Sonuç olarak, CHP’nin belediye başkanlarına yönelik operasyonlara karşı tutumu, parti içindeki dayanışma ve birlikteliği gösterirken, aynı zamanda çifte standart ve ayrımcılık eleştirilerini de beraberinde getirmektedir. CHP’nin, tüm belediye başkanlarına eşit düzeyde destek vermesi ve adaletin sağlanması için daha tutarlı bir politika izlemesi gerekmektedir.
