31 Mart Yerel Seçimleri, Türkiye’nin siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), birçok büyükşehir belediyesini kazanarak önemli bir başarı elde etmiştir. Ancak, bu başarı, iktidar partisi AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından çeşitli yöntemlerle aşılmaya çalışılmaktadır. Bu yöntemler arasında CHP’li belediyelere yönelik SGK dayatmaları ve belediye başkanlarının yargı yoluyla itibarsızlaştırılması bulunmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla, CHP’li belediyelere yönelik SGK borçlarının tahsilatı hızlandırılmış ve haciz işlemleri başlatılmıştır. Bu durum, belediyelerin mali yapısını zorlamakta ve hizmet sunumlarını aksatmaktadır. Örneğin, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik haciz işlemleri, belediyenin hizmetlerini olumsuz etkilemiştir. Bu tür uygulamalar, CHP’li belediyelerin halk nezdindeki itibarını zedelemeyi amaçlamaktadır.
CHP’li belediye başkanlarına yönelik yargı süreçleri de, iktidarın bu belediyeleri itibarsızlaştırma çabalarının bir parçası olarak görülmektedir. Belediyelerin mali ve idari işlemleri sıkı denetim altına alınmakta ve çeşitli suçlamalarla karşı karşıya bırakılmaktadırlar. Bu durum, belediye başkanlarının görevlerini yerine getirmelerini zorlaştırmakta ve halkın gözünde itibarlarını sarsmaktadır.
Bu tür uygulamalar, toplumda kutuplaşmayı artırmakta ve siyasi gerilimi tırmandırmaktadır. CHP’li belediyelerin hizmet sunumlarını engellemek, halkın günlük yaşamını olumsuz etkilemekte ve yerel yönetimlere olan güveni sarsmaktadır. Ayrıca, bu tür baskılar, demokratik değerlerin zedelenmesine ve hukukun üstünlüğünün sorgulanmasına yol açmaktadır
Toplumun farklı kesimlerinin bir araya gelerek, bu tür baskılara karşı dayanışma göstermesi önemlidir. CHP’li belediyelerin hizmet sunumlarını sürdürebilmeleri için mali destek ve hukuki danışmanlık sağlanmalıdır. Ayrıca, yargı süreçlerinin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, belediye başkanlarının görevlerini güven içinde yerine getirebilmeleri için gereklidir.
Erdoğan’ın 31 Mart Yerel Seçim yenilgisini aşma çabaları, CHP’li belediyelere yönelik SGK dayatmaları ve yargı yoluyla itibarsızlaştırma girişimleriyle sürdürülmektedir. Bu tür uygulamalar, toplumda kutuplaşmayı artırmakta ve demokratik değerleri zedelemektedir. Toplumun farklı kesimlerinin dayanışma içinde hareket etmesi, bu tür baskılara karşı en etkili çözüm olacaktır.