Aylardır emekçiler, asgari ücretin ne kadar olacağı konusunda büyük bir beklenti içindeydi. Sokak röportajlarında vatandaşlar, asgari ücretin 25, 30, 35 ve hatta 50 bin lira olması gerektiğini dile getiriyordu. Ancak ne düşünülen ne de beklenen oldu. Dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2025 yılı asgari ücretini ülke gerçeklerinden uzak bir rakam olarak 22 bin 104 lira şeklinde açıkladı.
Bugün AKP grup toplantısında, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün açıklanan ve enflasyon rakamlarının da altında kalan asgari ücret zammı için “Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüze bir kez daha sadık kaldık” iddiasında bulundu. Ancak, ülkede yaşanan pahalılık ve her geçen gün gelen zamlar nedeniyle başta emekçiler olmak üzere, tüm kesimlerden tepki yükselmeye başladı.
Ekonomik krizler, işsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlikler, halkın yaşam standartlarını olumsuz etkiliyor. Bu sorunların çözümü için acil ekonomik reformlar ve sosyal politikalar gereklidir. Ancak, açıklanan asgari ücretin bu sorunları çözmekten uzak olduğu görülüyor. Halkın beklentileri karşılanmadığı için, tepkiler giderek artıyor.
Adalet sistemindeki sorunlar da toplumun güvenini sarsmaktadır. Hukukun üstünlüğü ilkesinin zedelenmesi, yargı bağımsızlığının tehlikeye girmesi ve adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi gibi durumlar, toplumda büyük bir huzursuzluk yaratmaktadır. Adaletin sağlanması, toplumun barış ve huzur içinde yaşaması için zorunludur.
Kadına yönelik şiddet ve çocuklara yapılan tacizler, toplumun kanayan yaralarından biridir. Bu tür olayların önlenmesi için etkin yasal düzenlemeler ve toplumsal farkındalık çalışmaları gerekmektedir. Ancak, asgari ücret tartışmaları, bu önemli konuların yeterince gündemde yer bulamamasına neden olmaktadır.
Sonuç olarak, açıklanan asgari ücret, halkın beklentilerini karşılamaktan uzak kalmış ve tepkilere neden olmuştur. Halkın dikkatini asıl sorunlardan uzaklaştıran bu tür tartışmalar yerine, açlık, yoksulluk, adaletsizlik, kadına yönelik şiddet ve çocuk tacizleri gibi konulara odaklanmak gerekmektedir. Toplumun refahı ve huzuru için, gerçek sorunlara çözüm arayışlarına öncelik verilmelidir.
