Haber : Atilla Yüceak
Kocaeli Dayanışma Akademisi KODA’da, kolaylaştırıcılığını Kamer Gonca’nın yaptığı; “Yerel Yönetimler de mevcut deneyimler ve olanaklar” panelde J”in Jiyan Azadi” diyen Eylem Saruca, “17Aralık 2019 Muş Bulanık Belediyesi Kayyum Darbesinin üzerinden tam 4 yıl geçmesine rağmen değişmeyen bir şey var ki bu faşist zihniyetin rant ve talan siyasetidir, zorbalıklarına baş eğmedik bu günde baş eğmeyeceğiz mücadelemize devam edeceğiz” diyen Saruca,” öncelikle bizi davet eden Kocaeli dayanışma akademisine çok teşekkür ederim ve bugün panele katılan tüm arkadaşları saygıyla selamlıyorum.
Arkadaşlar arayıp İlk söylediklerinde mevcut deneyimlerimizin ne kadar eksik kaldığını aslında bir kez daha anlamış oldum çünkü hali hazırda yerine kayyum atanmış bir belediye eş başkanı olarak yapmak istediklerimiz, yapacaklarımız, yarım kalan projelerimiz ve olanaklarımızın yettiği kadar yaptıklarımız maalesef ki mevcut iktidar ve sistemin keyfi yaptırımları sonucu hep eksik kalmış oldu.
Bu yüzden ben de hem eş başkanlık, eşit temsiliyet, hem de kayyum sisteminden biraz bahsetmek istiyorum.
Öncelikle eş başkanlık deyince bizler şunu görmeliyiz ki inşa ettiğimiz ve inşasına devam ettiğimiz eş başkanlık sistemi dünya da bir ilk olup rol model konumundadır.
İlk parti yönetimiyle başlatıp 2014 seçimlerinde belediyelere entegre ettiğimiz bu sistem peyderpey birçok ülkede ve kurumlarda işletilmeye başlamıştır.
Nedir eş başkanlık sadece bir erkek ve bir kadının olması mı?
Elbette ki hayır, eril aklın bizlere dayattığı yerel yönetimlerin ve özelinde belediyelerin erkek kurumları olduğu anlayışını yıkmak. Yönetim kademelerinde kadının da söz sahibi olmasını öngören bir yaşamı beraber yaşadığımız dünya da yaşadığımız yerelleri de eşit temsiliyet çerçevesinde beraber yönetmektir.
Aslında kadın bakış açısının yaşamda ne kadar etkili olduğunu ve karar alma mekanizmalarında ne kadar büyük öneme sahip olduğunu görme imkanı sunuyor bizlere.
Buradan da anlaşılacağı gibi kadın özgürlükçü anlayışı savunan biz kadınlar için eş başkanlık ne kadar önemli ise değişip dönüşmek isteyen ve demokratik bir zeminde yaşamak isteyen erkek içinde eş başkanlık oldukça önemli.
Sistemin aktörleri; yıllarca halk iradesi deyip deyip durdular. Geçmişte; kendileri seçimlerle kazanamadıklarını zorbalıkla siyasi soykırımlarla Kürt halkının iradesini yok sayarak Bulanık Belediyesine kayyum atadılar.
Temelinde yatan Kürt düşmanlığının bir neticesidir bu yaptıkları…
Özellikle tırnak içinde söylüyorum bizim toplumumuz gibi yıllarca ataerkil anlayışla kadını eve kapatan hatta evde de yatak odası ve mutfak arasında gören eril anlayış karşısında bu inşa sürecinde olan sistem oldukça büyük bir kazanımdır.
Eş başkanlık açıkçası belli sınırları olan sürelere sığdırılmayacak kadar geniş ele alınmalı iyice anlatılması gereken bir sistemdir.
Bu yüzden şimdi kayyım sistemine girmek istiyorum tam olarak burada aslında deneyimlerimiz ve olanaklarımızdan bahsetmiş olacağım.
2019 yılında belediyemizi kayyumlardan geri almış olduk , tabi ki bir çok kayyum da olduğu gibi bizde yüklü miktarda borçla aldık ve şehre hiç bir şey de yapılmamıştı. Tamamıyla yolsuzluk üzerinden rant alanı olarak görülmüştü.
Ve ilk saldırılan alan kadın alanı olmuştu.
Kısa bir süre de olsa 8 ay kadar görevde kaldık ve Kayyum tekrar belediyeyi alacağımızı bildiği için tüm borçların 2019 Mayıs ayından itibaren ödenmesine karşılık bir karar almış, Belediyeye ait tüm taşınmazları satışa çıkarmış ya da uzun yıllar hibe ile kamu kurumlarına tahsis etmiş.
İster istemez belediyenin öz gelirleri yok denecek kadar az bir haldeydi.
Bu şartlar altında şeffaf ve demokratik bir yerel yönetimler inşasında çalışmalar yürüttük ve bu süreçte de halk ile beraber kararlaştırmalara gittik.
Elbette ki sistem yine durmadı ve 2019 Aralık ayında kayyum atadı gerekçe olarak uydurmadan bir kaç dosya oluşturdu ve kayyum atandı bir bütün meclis de kayyum tarafından yönetime dahil edilmedi.
Bizler belediyeleri halka hizmet aracı olarak gördüğümüz için belediyelere el konulmuş olsa bile bulunduğumuz yerellerde çalışmaya ve mücadeleye devam ettik.
Bizler tekrar belediyeleri kayyumlardan geri alacağız ama oluşturdukları tahribatlar bir bütün yerelin tamamını etkiliyor ve bunun karşısında bir bütün Türkiyeli halklar olarak durulmalıdır.
Kayyum bir irade gaspıdır!
Bunu görmeli ve Kürt’ün kendisini dilini yok sayan bu sisteme tüm demokratik yaşamı savunan halklar ile birlikte yanıt verilmelidir.
Bizler kayyum atarak yaşanan bu irade gaspını asla kabul etmedik.
Hiç durmadan her yerde her şekilde deşifre ettik etmeye de devam edeceğiz.
Kayyum siyasetinin karşısında dayanışmamız ve ortak mücadelemiz yüksek erek bu günlere geldim.
Bu seçimde de irademizi geri alacağız.
Nefret söylemiyle farklılıkları hedef göstermek tekçi eril zihniyetin bir yansımasıdır.
Onurumuzu savunmak için bayrağın bir ucundan sorumluluk sahibi her birey tutarak destek vermelidir.
Halk zulme karşı bir araya gelirse karşısında hiç bir güç duramaz!
Sanmasınlar ki Kürt halkına boyun eğdireceğiz.
Bizler Seyit Rıza’yı örnek almışız o zamanda zorbalıklarına boyun eğmedik,
vallahi de billahi de bugün de zorbalıklarına boyun eğmeyeceğiz…