AYSEL YENİDOĞANAY
Didim Belediyesi’nin katkılarıyla, bu yıl 19.su düzenlenen Altınkum Yazarlar Festivali bugün açılışı yapıyor. (01-15 Ağustos)
Tanınmış/tanınmamış pek çok yazar akşam saat 20.00-24:00 saatleri arasında kitaplarını imzalayacak.
Bu festivale13 Ağstos’ta ben de katılıyor(um)dum.
Temmuz başında, yazar bir arkadaş, katılacak yazarlar listesine adımı yazdırmış. Bu organizasyonu Didim Belediyesi adına düzenleyen yazar Hayri Kandemir’in telefon numarasını verdi arkadaşım.
Hayri beyi aradım. Afiş için fotoğraf istendi, gün belirlendi. Liste ve afiş hazır olduğunda bilgilendirileceğini söyledi.
Didim Belediyesi’nin ve Hayri Kandemir’in sayfasını takip ediyordum. Ne kadar medyatik yazar ve şair varsa, festivale katılacakları günler, boy boy fotoğrafları eşliğinde paylaşılıyordu. Daha sonra tam liste ve afiş paylaşıldı. Listede ve afişte benim adım yoktu. Hatta adının listeye kayıtlı olduğunu bildiğim yazar arkadaşlarımın da adı yoktu. Merak ettim; acaba liste dışı mı kalmıştık? Fotoğraf göndermiştim. Tarih belliydi.
Hayri Kandemir’i aradım; sizin afiş daha sonra hazır olacak dedi. “Sizin afiş” ne demekti?
Bir gün sonra “bizim afiş” geldi. Yirmi yedi kişi “KONUK YAZARLAR” adı altında ayrı bir afişte toplanmıştı. Ve bu yirmi yedi kişinin adı ana listede yer almıyordu. Ve bu yirmi yedi kişinin afişi hiçbir şekilde ne Didim Belediyesi’nin sayfasında ne de Hayri Kandemir’in sayfasında tanıtım amaçlı yer almıyordu.
Yeniden aradım Hayri Kandemir’i. Nedenini sordum. Açıklama otuz beş yıllık hayatımın özeti gibiydi: Popüler kültürün içinde yer alan yazarlar diğer yazarlarla (yani tanınmamış yazarlarla) aynı karede yer almak istemiyorlarmış!
Otuz beş yıl boyunca yazdıklarına ve sohbetlerine doyamadığım dünyaca tanınmış yazarlarla hep aynı listede yer aldım. Yaşar Kemal, Demirtaş Ceyhun, İlhan Selçuk, Muzaffer İzgü, Adnan Yücel, Özgen Seçkin, Melisa Gürpınar, Gülsüm Cengiz, Arife Kalender, Ayten Mutlu… İlk aklıma gelen isimler.
Daha öne de Didim’e gelmiştim. 2009 yılında (Temmuz ayı) Didim Belediyesi’nin katkılarıyla “BARIŞ İÇİN ŞAİR KADINLAR BULUŞMASI”nda yirmi dokuz kadın şairle bir aradaydık. Aynı listede yer almıştık. Beş yıldızlı otellerde ağırlanmıştık dört gün boyunca.
Türkiye’nin birçok şehrine gittim, ünlenmiş yazarlarla aynı masada söyleşilere katıldım. Televizyona çıkmayınca “tanınmış” yazar olmuyorum öyle mi?
Kim neye göre sınıflandırıyor yazarları? Yazar kime denir? Medyatik olanlar mı yazar? Yazar yazarın düşmanı mıdır?
Didim Belediyesi kültür işleri müdürlüğünün bu konuda bir açıklaması var mı acaba?
Bu festivalin amacı okuyucuyla yazarı buluşturmaksa, katılan tüm yazarlar eşit şekilde ağırlanmalı ve onurlandırılmalıydı.
Belediyenin amacı medyada biraz daha boy göstermek ve adından söz ettirmekse, medyatik olmayan yazarları yok saymakla amacına ulaşmış demektir.
Kendi adıma bu davranışı protesto ediyor ve festivale katılmayacağımı bildiriyorum.
