Ne havaalanı karşılaması, ne ballı börekli yemek masaları, ne hak ettikleri ölçüde bir ilgi…
Yarın başlayacak 19. Dursun Akçam Kültür ve Sanat Günleri nedeniyle Ardahan’daki Kültürevi arı kovanı gibi. Bileğinin hakkına toplumda belli bir yere gelmiş, sanatçılığı, yeteneği, becerisi ödüllendirilmiş çok değerli insanlar hiçbir karşılık beklemeden, kendi olanakları ile birer ikişer Ardahan’a iniyorlar. Dün, TRT sanatçısı, İstanbul’da yerel yönetimler aracılığıyla türküleri ve sanatı halk tabanında bir kolektif aksiyona dönüştüren sevgili Turgay Demir dostumuz ve çok önemli toplantıların gözde sunucusu, Ardahan Vakfı yöneticisi, sunucumuz Çiler Boylu kendi olanakları ile gelip otellerine yerleştiler. Ankara’dan etkinliği izlemek ve yörenin güzel doğasını, anıtsal tarihini tanımak için eşiyle birlikte yola çıkan ODTÜ’lü Prof. Dr. Sinan Kayalıgil de Ardahan’a ulaşmış. Turgay Demir ile Sinan Hoca’yı göremedim bile. Ben de kendimce koşturup duruyorum; sevgili eniştem Cemal Sarıçam’dan emanet 1988 model Brodway’le mücadele de işimin bir parçası. Dün akşam yolda hararet yaptı, epeyce uğraştırdı beni; yarına kadar ustasını bekleyecek; bugün Ölçekli emekçi üyemiz Servet Sarıçam’ın kamyonuyla gideceğim Ardahan’a.
Ardahanlı dostlarımız, güzel insanlar koşa koşa imeceye katılmak için geliyorlar. Son günlerde en çok duyduğum soru, “benim yapabileceğim bir şey var mı?”
Dün kendisini ziyaret ettiğim ve davetiye bıraktığım Ardahan Valisi Sayın Hayrettin Çiçek’in de programımız hakkındaki olumlu konuşmaları, açılışımıza geleceğini söylemesi, Ardahan’daki ‘kraldan çok kralcı” geçinen bazı çevrelerde Dursun Akçam Vakfı ve Kültürevi’ne karşı oluşmuş önyargılara karşı bize çok önemli bir katkı oldu…
Tiyatro ve kültür militanı, kitaplarımın ve etkinliklerimizin yılmaz izleyicisi Kımız Zeynep, oynayacağımız tiyatro oyunu konusundaki olumsuz durumu benim paylaşımımdan öğrenmiş. “Biletimi aldım, geliyorum; o tiyatroyu oynayacağız” dedi. Kadın oyuncu bulamamıştı tiyatrocularımız; eşim Songül, “Ben de oynayacağım” diyerek katıldı kadroya.
Bedenindeki onca arızaya aldırmadan canla başla koşturan Fırfır oğlu Fırfır Tarık, her şeyin başında; kitabında, hayatında, “olmaz”, “ yok”, “bulamayız” gibi şeyler yazmıyor. Müdürümüz Metin Onay, denetim kurulu üyemiz Ertan Sarıçam, Vakfımız ve Ardahan Sanat Koop üyesi Engin Kasap hep işin bir parçası.
Hepsine Dursun Akçam, Ardahan, ülkemiz ve insanlık adına gönülden teşekkürler.
Bu hayatta hâlâ paradan, çıkardan, makamdan daha değerli bir şeyler olduğunu, açık açık, an an gösteriyor, hatta gözlere sokuyoruz el birliği ile, gönül birliği ile…
Ödentileri ve her gün bu sayfalardaki olumlu yorumları, destekleri ile en büyük dayanağımız olan sevgili üyelerimize de selam olsun.
Ardahan basını yakın ilgi gösteriyor. Özkan Karakaya ve ANKA Ajans temsilcisi arkadaşlar bir kısa çekimle açılış haberini yaptılar, Merdan Yanardağ dostumuz, “Bu akşamdan itibaren Tele 1 Web’e haber mullanacak. Televizyonda da kültür bültenine sıkça girecek.” iletisini gönderdi.
İyi ki ‘yeter artık, kendini bu kadar yıpratma, bu işler zor işler” diyen yakınlarımı dinlemeyip inadımdan ve azmimden geri adım atmamışım. Ardahan’daki Dursun Akçam Kültür ve Sanat Vakfı, bütün ülkeye, bütün dünyaya örnek bir çalışma yürütüyor.
Gazze’de emperyalizm ve uşaklarının paramparça ettiği o masum çocuklar için sürdürüyoruz yolumuzu, onun için koyduk o başlığı; “Şark ile Garp Arasında”. Emeğinin ve çok değerli ürünlerinin karşılığını alamamış, yoksulluk içinde kıvranan ve göçe zorlanan Ardahanlı üreticiler için yürüyoruz. İkiyüzlü politikalarla işsiz bırakılmış üniversite mezunu gençlerimiz için buradayız; bilimden, özgürlükten uzaklaştırılarak kirli siyasete kul yetiştirme aracına dönüştürülmek istenen eğitimimiz için direnişteyiz; laklik için, kadın hakları için, çocuklarımız için, demokrasi ve adalet için mücadeleyi sürdürüyoruz.
Cumhuriyet değerlerini yok etmek isteyenlere karşı, Cılavuz Köy Enstitüsü’nde başlatılmış bir özgürleşme eylemini sürdürme kararlığındayız. O söndürülemez ışıkta evrensel bilgi ve estetikle buluşmuş yöremizin hoşgörü kültürü, dünyanın en zengin kır çiçeği coğrafyası için var olduk, olacağız. Bayrağımızı hep gönderde tutacağız.
Selam olsun Dursun Akçam Kültür ve Sanat Vakfı’na, selam olsun 19. Dursun Akçam Kültür ve Sanat Günleri’ne.
Gününüz aydın olsun değerli dostlar.
