Advert
Adem KAYAN
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Türkiye Halkının Kaderi -1-

Türkiye Halkının Kaderi -1-

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denir.”
Mustafa KEMAL ATATÜRK

Atatürk’ün daha sonra millet yerine sürekli ulus olarak kavramıyla vurguladığı ırkçılığı dışlayan modern milliyetçilik ortak çıkarlara dayalı “tek ulus” inşası İngilizlerin Avrupa Kıtası başta olmak üzere dünyayı bölüp yönetme temelindeki etnik ve mezhepsel bölücülük faaliyetlerine büyük bir darbe vurmuştur. Allah’tan Atatürk’ün ölümü üzerine onun sosyolojik dehasını göremeyen geri zekâlılar takımı İngilizlerin imdadına yetişmiş ve 1948’den itibaren istihbarat kuruluşlarımız sözde milli güvenlik için elzem olan Türkiye’nin etnik ve mezhepsel haritasını mezralara kadar çıkartmıştır. Yani artık “Ne Mutlu Türküm Diyene” kavramı rafa kaldırılmış, MHP, Kürt Siyasi Hareketi, Komünizm, Siyasal İslamcılık gibi bilgi dolu, dopdolu aydınlarımızın bu konudaki birikimleri ülkemiz açısından zenginlik sayılmıştır. Bu hikayenin Harp Okulu öğrenciliğim döneminde gerçekleştirilen 1980 darbesi öncesinden itibaren hem istihbarat hem de sahadaki yansımalarını birebir takip etme şansım olduğu için vicdani olarak halkımızı aydınlatma görevimi de korkusuzca yerine getirebilirim.

Gözlemleme yeteneğimi Toroslarda, Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezine bitişik bir Yörük Mezrasında yaşayan bir ağanın torunu olarak dünyaya gelmeye borçluyum. Misafirperver bir ağa torunu olarak misafirlerin yoğunluğundan dolayı annemin doğumu hayvanların arasında yapması da en çok hoşuma giden hayata başlama şeklimdir. En yakın arkadaşlarım oğlak, kuzu, yılan, böcü börtü idi ve komando okulu personelinin sevdiği bir çocuktum. İlkokula girdiğimde benden yedi yaş büyüğüm abim sayesinde okuma yazmam ve dört işlem seviyesinde matematiğim vardı. İlkokul’da Atatürk dahil 100 ünlü adamın hayatını ve Kuranı Kerimin Türkçesini okudum. O yıllarda asker -astsubay- olmaya karar verdim ve tesadüfen Ülkü Ocakları kurucularından Mahir GÖKER’in yol göstermesiyle astsubay olmak yerine subay olmak üzere Askeri Lise’yi 1974 yılında, Kıbrıs Barış Harekatı heyecanının yaşandığı bir ortamda kazandım.

Atatürk’ün yaşamını bütün özeli ve ideolojisi ile bilerek girdiğim Askeri Lise’ye girdiğimde ilk günlerde pişmanlık duymaya başladım. Ortada hayal ettiğim okul yoktu. Daha sonraki araştırmalarımda askeri okulların modern çağda farklı amaçlarla kurulduğunu öğrendim. Amerikalıların askeri lise ve west point akademisindeki yaşamı inceledim. Sonra etrafıma baktım ve hiç bir benzerlik bulamadım.

İlk dikkatimi çeken şey hemşericilikti. Bu kesinlikle modern ülkelerde hoş görülmeyen bir kavramdı. Hele hele devletin kurum, kuruluş ve eğitim – öğretim mekanizmaları içerisinde öncelikli ve affedilmeyen bir yönelimdi ve bir şekilde bu kuduz mikrobunu kapanlar kamudan uzaklaştırılıyordu. Doğrusu da buydu. Yoksa ülkeyi siyasal anlamda halklara bölecek zehirli tohum buydu. Bu gözlükle bakarken hemşeri gruplarının Ülkücü, sözde Atatürkçü olduğunu söyleyenlerin Siyasal İslamcı veya daha sonra önemli bir kısmı temizlenecek solcu olduklarını fark ettim. Yani Askeri Lise’de Türkiye Halkı ve Atatürk Milliyetçisi kalıbına uyanlar azınlıktaydı.

DEVAM EDECEK

Türkiye Halkının Kaderi -1-
Yorum Yap
Advert

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin