Yankı Bağcıoğlu’ndan Milli Güvenlik İçin Kritik Uyarılar: “Türkiye Ders Çıkarmalı”

Yankı Bağcıoğlu
Getting your Trinity Audio player ready...

SOLMEDYA –  CHP’nin Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve emekli tümamiral Yankı Bağcıoğlu, Türkiye’nin çevresindeki çatışma ortamlarından milli güvenlik açısından çıkarılması gereken derslere dikkat çekti. Bağcıoğlu, siber savunma ve elektronik harp yeteneklerinin geliştirilmesi, KAAN MMU geliştirme sürecinin hızlandırılması ve askeri sağlık sisteminin yeniden tesis edilmesi gibi kritik adımların önemini vurguladı.

Bölgesel Çatışmalar ve Türkiye’nin Güvenlik Stratejisi

Bağcıoğlu, Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail’in bölgedeki saldırıları ve ABD’nin Yemen’deki operasyonları gibi örneklerle, bu bölgelerin adeta yeni silah teknolojileri ve savaş stratejilerinin sergilendiği laboratuvarlara dönüştüğünü ifade etti. Türkiye’nin bu gelişmelerden stratejik dersler çıkarması gerektiğini belirtti.

Savunma Sanayi ve Askeri Reformlar

Bağcıoğlu, savunma sanayi projelerinin siyasi amaçlarla değil, ihtiyaç makamlarının belirlediği harekât gereksinimleri çerçevesinde oluşturulması gerektiğini söyledi. Ayrıca, muharip uçak tedarik projeleri ve insansız hava araçlarının geliştirilmesi gibi projelerin hızlandırılmasının, Türkiye’nin savunma kapasitesini artıracağını ifade etti.

Askeri Sağlık Sistemi ve Koordinasyon

Bağcıoğlu, askeri sağlık sisteminin yeniden tesis edilmesinin bir seçenek değil, milli güvenlik açısından bir zorunluluk olduğunu belirtti. Ayrıca, silahlı kolluk kuvvetleri ve Silahlı Kuvvetler arasında koordinasyonun güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Siber Güvenlik ve Elektronik Harp

Bağcıoğlu, modern savaşların siber güvenlik ve elektronik harp yeteneklerine dayandığını belirterek, Türkiye’nin bu alanlarda acil adımlar atması gerektiğini söyledi. Uydu sistemleri, insansız hava-deniz araçları ve entegre hava savunma sistemleri gibi teknolojilerin geliştirilmesinin önemine dikkat çekti.

Bağcıoğlu’nun açıklamaları, Türkiye’nin milli güvenlik stratejilerinde kapsamlı reformlara ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu öneriler, Türkiye’nin bölgesel ve küresel tehditlere karşı daha hazırlıklı olmasını sağlayabilir.

KOMUTANLIKLAR ARASI BAĞIN TESİSİ

‘Komuta kontrol’ noktasında ‘stratejik ve operatif seviye’ komuta yapısının komuta birliği, sadelik ve emir komuta zincirine uygunluğunun önemli olduğuna işaret eden Bağcıoğlu, bu kapsamda Genelkurmay Başkanı’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) komutanı olduğu yapının fiilen tesis edilmesi gerektiğini vurguladı. Bağcıoğlu, ‘koordinasyon ve işbirliği’ alanına ilişkin ise, “Silahlı kolluk kuvvetleri ve Silahlı Kuvvetler tarafından faaliyetler müştereken ve sinerji yaratacak şekilde barış döneminden itibaren koordineli olarak yürütülmeli. Bu çerçevede; aynı harekat sahalarında faaliyet gösterecek Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının, Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıkları ile bağları yeniden tesis edilmeli ve güçlendirilmeli” değerlendirmesinde bulundu.

‘ELEKTRONİK HARP YETENEĞİ GELİŞMELİ’

Bağcıoğlu, istihbarat çalışmalarında kurumlar arası işbirliğinin önemine dikkat çekerek, elektronik harp ve siber saldırı ortamlarında bile muharebe, komuta-kontrol fonksiyonlarının korunmasının şart olduğunu belirterek, “Uydu sistemleri, insanlı ve insansız hava-deniz araçlarıyla etkin keşif, gözetleme, erken ihbar, hedef tespiti ve teşhisi faaliyetlerinin her şartta (meteoroloji, elektronik taarruz, siber saldırı) yapılabilmesi kritik önem taşıyor. Siber savunma ve siber taarruz, elektronik harp yetenekleri geliştirilmeli” dedi.

‘KAAN MMU GELİŞTİRME SÜRECİ HIZLANMALI’

Muharip uçaklar ve insansız hava araçlarının etkin bir hava gücü harekatının başarısı açısından çok önemli ihtiyaçlar olduğunun altını çizen Bağcıoğlu, “Muharip uçak tedarik projeleri ile KAAN MMU geliştirme süreci hızlandırılmalı. İnsansız hava araçlarının geliştirme ve üretim çalışmalarına aynı konsantrasyon ile devam edilmeli. Dikine kalkış yapan İHA’lar özellikle suüstü ve kara harekâtı için çok önemli. Özellikle kablolu dron tehdidi gelişiyor. Karşı tedbirler ivedilikle geliştirilmeli. Yoğun sürdürülebilir ve tekrarlanan dron, insansız hava sistemleri ile seyir ve balistik füze saldırılarına karşı entegre hava savunma sistemleri önemi bir harekât ihtiyacı” diye konuştu.

‘GECİKMENİN BEDELİ OLACAKTIR’

Dünyada askeri sağlık sistemine sahip olmayan ordu sayısının çok az olduğuna dikkati çeken Bağcıoğlu, “Yerle yeksan edilen Askeri Sağlık Sistemi süratle yeniden tesis edilmeli. Gecikilen her gün sistemin yeniden tesisini zorlaştırıyor. Gecikmenin hem hukuki hem de vicdani bedeli olacaktır” dedi.

‘MOTİVASYONU OLUMSUZ ETKİLİYOR’

Bağcıoğlu, askeri personelin moral ve motivasyonunun taşıdığı öneme de işaret ederek emekli askeri personelin özellikle de emekli astsubaylar ile emekli binbaşıların yaşadığı maddi sıkıntıların devam ettiğini söyledi. Bağcıoğlu, “Bu durum muvazzaf personelin de motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Zor şartlarda görev yapan Silahlı Kuvvetler personelinin moral ve motivasyonunu yükseltmek için muvazzaf ve emekli personelin sosyal ve özlük haklarına ilişkin her türlü iyileştirici tedbir alınmalı” diye konuştu.

SİYASİ AMAÇ VE POPÜLİST YAKLAŞIMLAR

Son olarak Bağcıoğlu savunma sanayii yönetimine ilişkin; etkin, adaletli, hesap verilebilir proje yönetimi ile ‘kayırmacılıktan’ uzak personel yönetimini esas alan dinamik bir savunma sanayii altyapısı oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, “Projeler siyasi amaç ve popülist yaklaşımlarla değil ihtiyaç makamlarının belirlediği harekât ihtiyaçları çerçevesinde oluşturulmalı ve yürütülmeli” değerlendirmesinde bulundu. ANKARA

‘ASKERİ PERSONELİN KONTROLSÜZ SOSYAL MEDYA KULLANIMI TEHLİKE’

Kuvvet koruması ve güvenliğe de değinen Bağcıoğlu, bilgi güvenliği ve harekat emniyeti için istihbarata karşı koyma çalışmalarının ciddiyetle yürütülmesi gerektiğini aktararak, ‘askeri personelin kontrolsüz sosyal medya kullanımının’ birlik ve kişisel emniyetini tehlikeye düşürdüğünü vurguladı. Bağcıoğlu, “Savunma sanayisindeki reklam amaçlı gereksiz ifşalar istihbarata karşı koyma faaliyetlerini olumsuz etkileyebilir. Harekât alanında; tek erden tanka, uçağa veya gemiye kadar tüm unsur ve birliklerin kuvvet koruması için taktik ve teknik tedbirlerin alınması ve gerektiği zaman uygulanabilmesi çok önemli” ifadelerini kullandı.

Exit mobile version