Getting your Trinity Audio player ready... |
ÖZEL HABE/ Haber: Bidal GENÇ
Türkiye genelinde yıllardır kaderine terk edilmiş, hem çevre güvenliği hem de estetik açıdan tehdit oluşturan metruk yapılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü kapsamlı çalışmalarla yeniden hayat buluyor. Korunması gereken taşınmaz kültür varlıklarının restorasyonu ve turizme kazandırılması amacıyla başlatılan projeler, şehirlerin çehresini değiştirmeye,başladı.
Bu önemli süreci daha yakından anlamak ve toplumdaki karşılığını görmek için ünlü YouTuber Hasan Ada ile özel bir röportaj gerçekleştirdik. Kendi gözlemlerini ve deneyimlerini de paylaşan Ada, özellikle genç neslin bu tür projelere olan ilgisinin artırılması gerektiğini vurguladı. Ada’ya göre metruk yapılar sadece geçmişin izlerini taşımıyor, aynı zamanda,geleceğe,uzanan,birer,kültürel,köprü,görevide,görüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, metruk yapıları yalnızca yıkımdan kurtarmakla kalmıyor, onları yaşatıyor. YouTuber Hasan Ada, tarihi mirasa sahip çıkmanın sadece devletin değil, toplumun da ortak sorumluluğu olduğunu belirtiyor.
Bilecik doğumlu olan Hasan Ada, hayatının büyük bölümünü İstanbul’da geçirmiş bir isim. Şu anda Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yaşayan Ada, Şeyh Edebali Üniversitesi mezunu. İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda tekniker olarak çalışan Ada, evli ve yaşam enerjisini sürekli yeni yerler keşfetmekten alıyor. Gezmek, eğlenmek ve farklı kültürlerle tanışmak onun yaşam felsefesi haline gelmiş durumda. Hayata pozitif bakışı ve keşfetme arzusu, metruk yapılar gibi unutulmaya yüz tutmuş değerlere sahip çıkmasıyla da örtüşüyor.
Hasan Ada ve metruk yapı
Tarlaların ortasında bir gözetleme kulesi
Çanakkale’nin Ezine ilçesinde karşılaştığı bir yapının, Hasan Ada üzerinde derin bir etki bıraktığı görülüyor. Ada, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kaptan-ı Derya görevinde bulunmuş Cezayirli Hasan Paşa’nın yaşadığı köşk ve arazisinden söz ediyor. Büyük bir tarla arazisinin ortasında, ıssız bir bölgede yer alan ve günümüze kadar ayakta kalmayı başaran bir gözetleme kulesi, Ada’ya oldukça enteresan geliyor.
Kulenin, denizden 3-4 kilometre kadar içeride bulunması Ada’yı şaşırtıyor. “Kaptan-ı Derya gibi denizle doğrudan bağlantılı birinin gözetleme kulesinin denizden bu kadar uzak olması bana çok tuhaf geldi. Acaba zamanla deniz mi çekildi diye düşündüm fakat bu konuda bir bilgiye ulaşamadım,” dedi.
Ada, bu keşfi sırasında sadece yapının tarihi konumunu değil, atmosferini de ürkütücü bulduğunu belirtiyor. Üstelik, Cezayirli Hasan Paşa’nın bu arazide bir aslanla birlikte yaşadığına dair bilgiler edinmesi, deneyimini daha da sıra dışı hale getirmiş. Ada, “Issızlık, sessizlik ve tarihin bu gizemli katmanı birleşince insan kendini zamanın içinde kaybolmuş gibi hissediyor,” diyerek duygularını ifade ediyor.
Hasan Ada ve metruk yapı
Metruk yapı
Hasan Ada ve metruk yapı
Milli servet niteliğinde bir kayıp
Hasan Ada, Antalya'nın Kemer ilçesine bağlı Çamlıyuvada bulunan ve uzun zamandır terk edilmiş durumda olan Naturland Vacatıon ın Eco Park Oteli de keşifleri sırasında gördüğünü
aktarıyor. Ada,bu. otelin,sıradan,bir,yer,olmadığını,özellikle,vurguluyor.
Burasının Türkiye’de eşi benzeri olmayan, doğal ürünlerin yetiştirildiği ve bu ürünlerin otel müşterilerine ikram edildiği özel bir konsept sunduğunu belirtiyor. Dünya genelinde de çok az örneği bulunan böyle özgün bir tesisin kapanmış olmasına üzüldüğünü ifade eden Ada, “Burası büyük bir milli servetti. Bu kadar özel bir yerin kaderine terk edilmesi büyük bir kayıp. Resmen milli bir servet yok olmuş,” diyerek yaşadığı üzüntüyü dile getiriyor
Metruk yapılar tehlike saçıyor
Terk edilmiş yapıların keşfi sırasında yaşanabilecek tehlikelere de dikkat çeken Hadan Ada, bu tür yerlerde gezinmenin ciddi riskler taşıdığını belirtiyor. Yapıların çökme ihtimalinin her zaman mevcut olduğunu vurgulayan Ada, “Allah korusun, insanın hayatını kaybetmesi gibi bir durumla karşılaşılabilir. Bu yüzden çok dikkatli olmak gerektiğini söyledi.’’
Metruk alanlarda gezerken mutlaka güvenlik önlemi alınması gerektiğini ifade eden Ada, kendi çekimleri sırasında da belirli tedbirler almaya çalıştığını ancak zaman zaman risk aldığını da samimiyetle dile getiriyor. Ada, güvenliğin önemine özellikle vurgu yaparak, bu tür gezilere çıkacakların profesyonel ekipman ve bilinçli bir yaklaşım sergilemeleri gerekti ğini söylüyor.
Yerel halkın tepkilerine de değinen Hasan Ada, genel olarak insanların kendisine olumlu yaklaştığını ve yardımcı olmaya çalıştıklarını anlatıyor. Gittiği yerlerde çoğunlukla sıcak karşılandığını belirten Ada, bazı istisnalar da yaşandığını ekliyor.
Bazı bölgelerde, yerel halkın tanıtım yapılmasını istemediğini, keşfedilen yerlerin daha fazla kişi tarafından ziyaret edilmesinden rahatsızlık duyabildiklerini söylüyor. “Bazı insanlar bulundukları yerin keşfedilip kalabalıklaşmasını istemiyor. Kimsenin gelmesini istemedikleri için karşı çıkanlar da olabiliyor,” diyen Ada, bunun yanında tanıtımı destekleyen, yerel değerlerin görünür olmasını isteyen kişilerin de olduğunu ifade ediyor.
Ada, tüm bu farklı tepkilerin saha çalışmalarının doğal bir parçası olduğunu belirterek, her görüşe saygıyla yaklaştığını ve yapıcı bir iletişim kurmaya özen gösterdiğini vurguluyor.
Hasan Ada, keşif yolculuklarında bazen beklenmedik zorluklarla karşılaştığını belirtiyor. Gezi sırasında, aradığı yerin ya koruma altına alınmış ya da yıkılmış olabildiğini, hatta bazen satıldığı ya da restore,edilmiş,olduğu,durumlarla,karşılaştığını,ifade,ediyor.
Bazen, gitmek istediği yerin özel mülk olması veya bölgeye erişim için izin alması gereken bir kurum bulunması gibi engellerle de karşılaştığını aktarıyor. Bunun yanı sıra, terkedilmiş alanlarda evsizlerin yaşamış olması gibi durumların da yaşandığını ve bu tür beklenmedik durumlarla sıkça karşılaştığını belirtiyor.
Ada, bu zorlukların sahada çalışmanın doğal bir parçası olduğunu, her keşfin yeni bir macera sunduğunu söylüyor ve karşılaştığı engellere rağmen, araştırma sürecinin kendisini sürekli heyecanlandırdığını ekliyor.
Metruk yapıların geleceği: Koruma mı, yıkım mı?
Hasan Ada, metruk yapıların korunması ya da yıkılması konusunda net bir görüş belirtiyor. Ada, “Eğer bir metruk yapının tarihi bir önemi varsa, bu yapı gelecek nesillere aktarılmalı ve korunmalıdır,” diyor. Ancak, bazı yapıların değeri olmadığını ve çevreye tehlike oluşturduğunu vurgulayarak, “Sıradan ve tarihi önemi olmayan yapılar ise yıkılmalı,” şeklinde açıklamada,bulunuyor.
Ada, bu tür yapıların çevreye zarar verebileceğini ve tehlike oluşturduğunu belirterek, koruma gerektiren yapılarla ilgili hassasiyetin artırılması gerektiğini düşünüyor.
Metruk yapı
Metruk yapılar hakkında araştırmalar ve gelecek planları
Hasan Ada, video çekimleri için gideceği yerler hakkında mutlaka araştırma yaptığını belirtiyor. Bu araştırmaları internet üzerinden ya da gittiği yerlerdeki çevre sakinlerinden bilgi alarak yapıyor. “Yapacağım çekimler için yerler hakkında çevre sakinlerine ulaşarak, o yerlerin geçmişine dair bilgi edinmeye çalışıyorum,” diyor.
Ada, izleyicilerden aldığı olumlu dönüşlerin de kendisini motive ettiğini belirtiyor: “Paylaşımlarım sonrası izleyicilerden hoşuma giden geri dönüşler alıyorum.”
Gelecekteki planları arasında ise gezdiği ve deneyimlediği metruk yapılar hakkında bir kitap yazmak olduğunu ekliyor. “Deneyimlerim yeterli seviyeye ulaştığında, bu gezilerimi bir kitap haline getirmek istiyorum,” diyerek, geleceğe dair hedeflerine olan tutkusunu paylaşıyor.
Hasan Ada, izleyicilerinden videolarını desteklemelerini de istiyor. Ada, YouTube kanalına abone olmanın, beğeni ve yorum yapmanın kendisi için çok önemli olduğunu belirtiyor: “YouTube kanalımda paylaşımlarımı izleyen ve destekleyen herkesin abone olmasını, beğeni ve yorum yapmasını çok sevinirim,” diyerek, izleyicileriyle daha güçlü bir bağ kurmak istediğini vurguluyor.