Getting your Trinity Audio player ready...
|
SOLMEDYA – Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’e ilişkin bazı bilgileri katledilmeden önce temin etmek, cinayetin ardından da olaya karışanların gizlenmesine yardımcı olmakla suçlanan 8 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Sanıklardan Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Ankara Ülkü Ocakları İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu ile eski polis memuru Talha Atalay avukatlarıyla duruşma salonuna hazır bulunurken, Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş ile ablaları Selma ve Sevda Ateş de katıldı. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ise duruşmaya katılmadı.
‘TOLGAHAN’IN TALEBİYLE GİTTİĞİMİ SÖYLEYEMEM’
Kimlik tespitlerinin ardından sanıkların savunmasıyla duruşma başladı. İlk olarak “kişisel verileri hukuka aykırı olarak paylaşma” suçundan yargılanan sanık Kılıç dinlendi. Sinan Ateş cinayetinin azmettirenlerinden Tolgahan Demirbaş’a Ateş’in kişisel verilerini hukuka aykırı olarak vermediğini savunan Kılıç; “Tolgahan ile aramda geçen mesajlaşmada maktulün kişisel bilgileri olmadığı için suçlamaları kabul etmiyorum. Maktulün oturduğu yer çok büyük bir site, birçok insan yaşıyor.
Togahan’ın talebiyle gittiğimi de söyleyemem, fotoğrafın üstünden 4 yıl geçti” dedi. Olay zamanı Mersin’deki olaylardan kaynaklı Sinan Ateş’in evinin önüne pankart asılması eyleminin konuşulduğunu belirten Kılıç; evin önüne pankart asılmasının ardından herhangi bir eylemin planlanmadığını savundu.
AÇIK ADRESİ SORGUDA ÖĞRENMİŞ
Dosya savcısı ile sanık Kılıç arasında şu diyalog yaşandı:
“. Savcı: Maktulün o muhitte oturduğunu biliyordum, hangi apartmanda oturduğunu bilmiyorum mu diyorsun?
. Sanık Kılıç: Evet. Açık adresi savcı sorgusunda öğrendim.
. Savcı: Tolgahan Demirbaş’ı nereden tanıyorsun?
. Sanık Kılıç: Aynı muhitte büyüdük. Tanıdığız. O da öğretmen ben de…”
‘KILIÇ ANA DOSYADA YARGILANMALIYDI’
Sinan Ateş dosyasının bölündüğü için takibinin zor yapıldığını belirten Ateş ailesinin avukatı Şeyda Şahin, Kılıç’a “Tolgahan ile ortak bulunduğunuz camia siyasi bir ortam mı?” sorusunu yöneltti. Kılıç; “Tolgahan’ı daha çok sosyal-kültürel ama siyasi kesişimleri olan bir çevreden tanıyorum” yanıtını verdi. Şahin, “Burak Kılıç ile aynı eylemleri yapan Çağlar Zorlu, Mustafa Ensar Aykal burada yok onlar 32. Ağır Ceza’da yargılandılar. İstinaf başvurumuz kabul edilirse biz birleştirme talebinde bulunacağız. Burak Kılıç’ın burada değil ana dosyada yargılanması gerekiyordu” dedi.
‘HUSUMETLİMDİ SOY İSMİNİ HATIRLAMIYORUM’
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in verilerinin Tolgahan Demirbaş’a göndermesi nedeniyle yargılanan sanık Yılmazzobu savunmasında “Suçlamaları kabul etmiyorum. Bahsi geçen konuya ilişkin mesajlaşma hareketlerini öğrendim. Mesajları hatırlamıyorum. Sinan Ateş’i tanımıyorum. Herhangi bir ortamda karşılaşmadım” ifadelerini kullandı. Hâkimin, savcılık ifadesinde “Ekibi kurduk, Muhammed’in kafasına sıkacaklar” ifadesine yönelik şu diyalog yaşandı:
“. Hâkim: Muhammed’in soyadı ne?
. Yılmazzobu: Hatırlamıyorum.
. Hâkim: Kafasına sıkacaklar ama soy ismini hatırlamıyorsun, öyle mi?
. Yımazzobu: Bir anlık sinirle yazılmış ifadeler. Aramızda kısa bir süre husumet olmuştu, paramı alamadım.
. Hâkim: Husumetli olduğun kişinin soy ismini hatırlamıyor musun?
. Yılmazzobu: Kısa bir süre olmuştu, hatırlamıyorum.”
‘HATIRLAMIYORUM’
“Telefon numarası aktifmiş’ mesajınız var. Elektrik işi ile uğraşıyorsunuz nasıl birinin numarayı sorgulayabiliyorsunuz?” sorusuna sanık Yılmazzobu, “Hatırlamıyorum” dedi.
‘WHATSAPP GRUBU SİVİLDİ’
Görevinden ihraç edilen Trafik Şube’de komiser olarak görevli olan Talha Atalay, “Sinan Ateş’in olayını medyadan öğrendim sonra arkadaşlarımla WhatsApp grubunda konuştum. Benim dışımda başka polis görevlisi bulunmuyordu. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Bölge trafikte çalışan bir komiserin bir vatandaş hakkında kimlik bilgisi ve adres bilgisi alma gibi bir imkânı bulunmamaktadır” dedi.
‘TRAFİK CEZALARINA İLİŞKİN SORULAR SORDU’
Tolgahan Demirbaş ile yaptığı görüşmelere ilişkin “Sinan Ateş’in öldürüldüğü gün trafik cezalarını mı sorgulattınız?” sorusu üzerine Atalay, “Trafik cezalarına ilişkin sorular sordu. Ben de konuya dair bilgi alıp döneceğimi söyledim. Doğal olarak da olaylar aynı zamana denk geldiği için Sinan Ateş olayı hakkında da konuşma geçti aramızda. Tolgahan Demirbaş’ın benden WhatsApp mesajları istediği gibi bir konu aramızda geçmemiştir” dedi.
OLAY YERİNDEN GRUBA BİLGİ
Savcı Atalay’a “Sivil arkadaşlardan oluşan bir Whatsapp grubu kuruyorsun. Ama gruba olay yerinde yapılan kalp mesajına ilişkin konuşmalar geliyor. Ardından sivil birisi, bu bilgiyi bir polisten aldığını söylüyor. Sivil bir kişinin olay yerinden bilgi alması olanaksızdır” dedi. Savcı ayrıca olaydan 1 gün önce ve sonra Demirbaş’la neden koştuğuna ilişkin gelen soruya Atalay; “Bahsettim. Trafik cezalarını silmek üzerine konuşuldu. Tam hatırlamıyorum, üzerinden 3 yıl geçti” dedi.
‘ÖLDÜRMEK VE YALAN SÖYLEMEK İÇİN Mİ PARA ALDINIZ’
Duruşmada konuşan Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş; “Ben adalet istiyorum. Bir oğlum vardı benim. Bunların hepsi oğlumu tanıyor. Kılıç soyadlı kişi (Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı);ismini ağzıma almak istemiyorum tanıyordu oğlumu. Olcay Kılavuz’un tayfası bunlar hep. Hepiniz ayrı ayrı oğlumu katletmek için para mı aldınız?” dedi.
‘CAN GÜVENLİĞİMİZ ŞU AN YOK’
Son olarak söz alan abla Selma Ateş ise “Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nı tanımama ihtimalleri var mı? Komiser (Talha Atalay), Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı dediğimiz ama bence suç örgütü olan Ülkü Ocaklarına çalışmak yerine keşke devletine çalışsaymış. Bunlar planlı şekilde kardeşimi katletti. Bunların başında İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Ömer Şanlı ve Olcay Kılavuz olduğunu biliyoruz. Ahmet Yiğit Yıldırım ile de suçluların şehir dışına çıkartıldığını biliyoruz.
Sinan Ateş’in ailesinin başına birşey gelirse tüm bu isimlerden hesap sorulmasını istiyoruz. Eski Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Saltık şu an adliyede, can güvenliğimiz yok” ifadelerini kullandı.
DOSYALAR TALEP EDİLDİ
Ateş ailesinin avukatı Şahin ise dosyaların tamamının birleştirilmesini talep ederek, talimatla alınan sanıkların ifadelerinim huzurda ya da SEGBİS vasıtasıyla ifade vermelerini istedi. Hakim, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen ve karar çıkan dava dosyasının akıbetinin sorulmasına, ayrılan dosyaların fiziken gönderilmesine ve birleştirilmesi işlemlerinin değerlendirilmesine karar verildi. Huzurdaki sanıklar hakkında haftada 2 gün verilen imza şeklinde adli kontrol şartının tek güne indirilmesine karar verdi. Huzurda bulunan sanıkların duruşmalardan vareste edilmesi kararı verildi. Sonraki duruşma 1 Temmuz’da saat 09.30’da görülecek.