|
Getting your Trinity Audio player ready... |
SOLMEDYA – Fransız Le Monde gazetesi, 24 Mart 2025 tarihli başyazısında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının, Türkiye’de otoriterlikten otokrasiye geçişte kritik bir dönüm noktası olduğunu yazdı.
Makaledeki değerlendirmeye göre, Türkiye’deki seçim ortamı uzun süredir adil bir rekabetten uzak. Medyanın neredeyse tamamı ve devlet kurumları iktidarın kontrolünde. Yine de bugüne kadar muhalefet, güçlü adaylar çıkarabilmişti. Ancak hâkimin verdiği tutuklama kararıyla İmamoğlu’nun cezaevine gönderilmesi, Türkiye’nin çoğulcu ama baskıcı sisteminden, Rusya ya da Azerbaycan tarzı tam bir otokrasiye doğru geçiş yaptığı endişesini doğurdu.
Başyazıya göre, muhalefetin adayı artık özgürce seçilemiyor. Seçim sonuçları ise, fiilen önceden belirlenmiş gibi görünüyor.
“CHP’YE DOĞRUDAN SALDIRMAKTAN ÇEKİNMİYOR”
Le Monde şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamuoyundan ciddi bir tepki gelmeyeceğini düşünüyor gibi görünüyor. Polis gücünün sert müdahaleleriyle bastırılan yüz binlerce kişi hiçbir zaman onu geri adım attıramadı. CHP’ye (1923’te Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş olan) doğrudan saldırmaktan da çekinmiyor — aksine, bu yönelimi daha da güçlendirmiş durumda. Özellikle de bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminin 2028’de olması onu daha da rahatlatıyor.”
“NATO ÜYESİ, ÖNEMLİ BİR ORTAK…”
23 Mart 2025’te Ankara’da, İmamoğlu’na destek gösterileri sırasında birçok kişi gözaltına alınırken, Avrupa’dan da sert tepkiler geldi. Paris ve Berlin yönetimleri ile birçok Avrupa kentinin belediye başkanları İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto etti.
Ancak Le Monde’un yorumuna göre, Avrupa Birliği’nin İmamoğlu davasına, 2013’teki Gezi olaylarına yönelik sert baskıya verdiği tepki ile aynı ölçekte bir tepki vermesi beklenmiyor.
Başyazı, şu ifadelerle sonlandı:
“Donald Trump’ın başkanlığı, Ukrayna’daki savaş ve Suriye’deki durum göz önünde bulundurulduğunda, Batı, NATO üyesi Türkiye’yi önemli bir ortak olarak görmeye devam etmeli. Ancak Türkiye gibi jeopolitik açıdan kilit öneme sahip bir ülkenin kalıcı olarak otokrasiye sürüklenmesi, sadece Türk halkı için değil, demokrasiyi savunan herkes için büyük bir felaket olur.”
