Özge Demir’den Suriye’deki Alevi Katliamına Sert Tepki

Özge
Getting your Trinity Audio player ready...

SOLMEDYA –  Gazeteci-yazar Özge Demir, Suriye’de uzun süredir devam eden iç savaşın yarattığı mezhepsel ve etnik gerilimlere dikkat çekerek, Alevilere yönelik sistematik şiddeti sert bir şekilde eleştirdi. “Suriye’deki Alevi katliamına dur demek için daha neyi bekliyorsunuz?” sözleriyle hem uluslararası toplumu hem de Türkiye’deki karar alıcıları göreve çağırdı.

2011’den bu yana süren Suriye iç savaşı, farklı mezhepler ve etnik gruplar üzerinde derin yaralar bırakmaya devam ediyor. Alevi toplumu, özellikle rejimle bağlantılı olarak görülmeleri nedeniyle çeşitli silahlı grupların hedefi haline geldi. Demir’in açıklaması, bu topluluğun yaşadığı trajediye karşı duyulan sessizliği sorgularken, bu durumun sadece bir siyasi mesele değil, aynı zamanda bir insanlık krizi olduğunu belirtti.

“Kadınlar, Çocuklar, Yaşlılar Öldürülüyor” Demir, açıklamasında net ve güçlü bir tavır sergileyerek uluslararası kamuoyunu ve insan hakları savunucularını sorumluluk almaya davet etti. “Artık raporlar ve diplomatik söylemlerle oyalanma zamanı geçti,” diyen gazeteci, bölgede yaşanan acıların açık bir soykırım tehdidi oluşturduğunu vurguladı.

Suriye’de Alevilere yönelik şiddetin boyutları sık sık tanıklıklar ve yerel kaynaklar üzerinden gündeme gelse de, Demir bu trajedinin ana akım medyada yeterince yer bulmadığına dikkat çekti. “Kadınlar, çocuklar, yaşlılar öldürülüyor; köyler yakılıyor. Bu bir soykırım tehdidi değil de nedir?” sözleriyle yaşanan durumun ciddiyetini ortaya koydu.

Uluslararası Kamuoyuna Çarpıcı Çağrı Özge Demir’in cesur açıklamaları, hem Türkiye’de hem de küresel çapta bir vicdan muhasebesi yaratmayı amaçlıyor. Suriye’de Alevilere yönelik katliamın derhal durdurulması için somut adımlar atılmasını isteyen gazeteci, bu süreçte sessiz kalan uluslararası toplumun ve karar alıcıların sorumluluğunu hatırlattı.

Bu çıkışın, uluslararası arenada nasıl bir yankı bulacağı ve Alevi toplumunun yaşadığı bu trajedinin çözümü için bir farkındalık yaratıp yaratmayacağı merakla bekleniyor. Suriye’deki Alevi toplumunun kaderi, belki de bu tür cesur seslerin çoğalmasıyla değişebilir.

 

Exit mobile version