Fabrikada, plazada, evde nerede olursa olsun kadınlar hakları için 7 Mart’ta alanlara davet edildi: Kadınlar greve çıkıyor!

AHABER1
Getting your Trinity Audio player ready...

SOLMEDYA –  Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Kadın Komisyonu, yaklaşan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde eşitsizliklere, baskılara, şiddet ve tacize, çalışan çalışmayan tüm kadınları alanlarda birlikte karşı durmaya çağırdı. DİSK 7 Mart günü fabrikadan tarlaya her alanda grev kararı aldı.

Türkiye’de kadınlar eğitim, istihdam ve karar alma mekanizmalarında eşit temsil edilmiyor. İşgücüne katılım oranları erkeklerin yarısı kadar. Yönetim ve siyaset alanlarında temsil oranları düşük. Her 5 kadından sadece biri kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda. Geniş tanımlı genç kadın işsizliği yüzde 46.7. Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl yayımladığı “Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu”nun 2024 yılı sonuçlarına göre Türkiye 146 ülke arasında 127’nci sırada. Avrupa bölgesinde de 40 ülke arasında son sırada. Sorunlar çok büyük. Çalışsa da çalışmasa da kadın eşitsizlik, şiddet, baskı ile karşı karşıya. Genel yönetim kurulu başkanlığını bir kadının yaptığı DİSK, bu yıl kadının sorunlarını daha çok gündemde tutmaya karar verdi. Başkan Arzu Çerkezoğlu, kadın komisyonu üyeleriyle dün bir toplantı düzenleyerek neler yapacaklarını duyurdu.

Eşit işe eşit ücret

Çerkezoğlu, “Bütün kentlerde basın toplantıları ve mitingler yapacağız. Salı günü salı pazarında bildiri dağıtarak ev kadınlarını davet edeceğiz. Merter’de örgütsüz, merdivenaltı çalışan binlerce kadın işçinin yanına gideceğiz. Tüm kadınları işi olan olmayan davet ediyoruz. 8 Mart’ta birlikte olmaya çağırıyoruz” dedi ve taleplerini özetle şöyle sıraladı:

– 2024’ten bu yana toplumsal cinsiyet eşitsizliği katlanarak büyüdü, kadın cinayetleri arttı, hayat pahalılığı ve kadın yoksulluğu durdurulamaz seviyelere çıktı. Kadın işsizliği katlandı.

– Geçen yıl 8 Mart’ta “Cumhuriyetin ikinci yüzyılını emeğin ve kadınların yüzyılı olarak inşa edeceğiz” demiştik. Şimdi bu sözümüzün arkasında durduğumuzu bir kez daha göstermek için yeni bir adım atıyoruz.

– Eşit işe eşit ücret birinci talebimiz. İkincisi İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkıyoruz. ILO’nun 190 sayılı sözleşmesinin onaylanması için mücadele veriyoruz. Üçüncüsü de görünmeyen emeğimiz dediğimiz bakım yükünün kamusal, sosyal politikalarla kadınların üzerinden alınmasını istiyoruz. Atölyede, plazada, evde, belediyede, hastanede her neredeysek işimizi bırakıyoruz ve 7 Mart’ta greve çıkıyoruz.

‘BASKI POLİTİKASINDAN VAZGEÇİLMELİ’

Arzu Çerkezoğlu’na iktidarın işçi-patron demeden her muhalif sesi bastırma politikalarını nasıl değerlendirdiğini sordum. Türkiye’de zengini daha zengin fakiri daha fakir yapan bir düzen kurulduğunu, ancak bu sürdürülemez hale gelince siyasi iktidarın daha fazla baskıyla iktidarını sürdürmeye çalıştığını belirterek şunları sıraladı:

– Artık, her iktidarı eleştireni susturmaya çalışan bir süreç var. İşçilerden sanatçılara, belediye başkanlarından iş insanlarına kadar herkes payını alıyor.

– Bu ülkede tüm değerleri üreten emekçilerden büyük güç yoktur. Halkın sesi dinlenmeli, bu politikalardan vazgeçilmeli.

– Türkiye yoksulluğun, işsizliğin, yüksek enflasyonun konuşulmaması gereken olağanüstü bir ülke. Büyük bir insan birikimi olan Türkiye’de bu tablonun tam tersi mümkün. Neyi nasıl üreteceğimize ve nasıl bölüşeceğimize hep birlikte karar verdiğimiz gerçek bir demokrasi mümkün. Yeter ki tercihler değişsin. Bunu için mücadele sürecek.

 

Exit mobile version