|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Haber: Atilla YÜCEAK
Kocaeli Emek ve Demokrasi Platformu başta Can olmak üzere kayyım atamalarını, gözaltılar ve tutuklamaları protesto etti.
Akşam Saat: 18.00’da İzmit Sabrı Yalım Parkı’nda bir araya gelerek coşkulu kalabalık halk kitlesi ile birlikte basın açıklaması gerçekleştirdi.
Katılımcılar arasında
TMMOB İKK sekreteri ve Makina mühendisleri odası başkanı Mehmet Ali Elma,
KESK şubeler platformu dönem sözcüsü Levent Burhanoğlu,
Tüm Bel Sen Kocaeli şube başkanı Güzide SAATÇİ,
Eğitim Sen Kocaeli 1 Nolu şube başkanı Ayda Işık SEVİM ve eğitim sekreteri Ömer Furkan Özdemir ile kadın Sekreteri Aynur Işık,
SES Kocaeli Şube Başkanı Murat Harata,
DİSK Emekli Sen Gölcük şubesi başkanı Hamza Kaya,
İlçe sekreteri Ali Altıntaş,
Tüm Emekli Sen Kocaeli şube başkanı Hüseyin Macit,
CHP il başkan yardımcısı ve Emek Komisyonu başkanı Remzi Polat,
CHP İzmit ilçe başkanı Gökhan ERCAN ve yönetimi,
DEM parti Kocaeli il eşbaşkanları Ebru Öcal ve Av. Nuri TAN ve yönetimi
DEM parti emek komisyonu başkanı Ali BUĞDACI,
Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı İlhami Şahbaz yönetimi ve İzmit ilçe başkanı Dursun Deniz ile yönetimi,
TİP Kocaeli il başkanı Umutcan TARCAN ve yönetimi,
TİP İzmit ilçe başkanı Burak Başeden ve yönetimi,
Dersimliler dernek başkanı Ruhi ÇELİK,
Veli Der Kocaeli Şube Başkanı Ayşe Irmak,
Önceki dönem TMMOB İKK sekreteri ve makine mühendisleri odası başkanı Murat Kürekçi ve halktan insanların olduğu dikkat çekti.
Açılış konuşmasını yapan CHP Kocaeli il başkan yardımcısı ve Emek Komisyonu başkanı Remzi Polat düşüncelerini şöyle dile getirdi.
“AKP MHP iktidarının Kayyım atamaları,
Gözaltılar,
tutuklamalar ve yasaklar ile iktidarını sürdürmek istemesi siyasal bir darbedir.
Halkın iradesine darbe yapan AKP MHP İktidarı siyasal, hukuksal ve toplumsal açıdan emekliler,
emekçi ve tüm kitleler tarafından tartışmalı duruma düşmüştür.
Türkiye’de özellikle belediyelere kayyım atanması, CHP’li, DEM partili belediye başkanlarının görevden alınması, hukuksuzca tutuklanması,
Belediye meclislerinin çalışamaz duruma getirilmesi,
Vatandaşa hizmetin engellenmesi,
Emekçilerin haklı grevlerine baskı yaparak müdahale edilmesi,
Sendika başkanlarının tutuklanması
Medyaya baskı ve sansür uygulayarak gazetecilerin gözaltına alınıp tutuklanarak susturulnak istenmesi dayanılmaz bir duruma gelmiştir.
Halkın iradesine müdahale olan bu darbeci anlayışı asla kabul etmiyoruz.
Halkın iradesini yok sayan kayyım darbeleri,
Tutuklamalar ve yasaklar, . Özellikle düşünce özgürlüğü,
Grev hakkı,
toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı gibi temel haklarla ilgili yasaklar ve gözaltılar kamuoyunda geniş tepki görmektedir.
Bu yaşananlar demokrasinin askıya alındığı darbe dönemlerini animsatmaktadır.
Bu kararların sonuçları salt siyasi değildir. Demokrasiden uzaklaşmak, dünyanın en kırılgan ekonomilerinden biri olmamıza yol açmaktadır. İşte bu yüzden emeklisinden emekçisine, öğrencisinden köylünüze herkes ağır bir geçim sıkıntısı içindedir.
Kayyım uygulaması ile yerel halkın vergileriyle, katkılarıyla oluşturulan bütçe, bu yetkinin meşru kullanıcısı yerel yönetici yerine, İçişleri Bakanlığının bir memuruna teslim edilmek isteniyor.
Bu anlayışı kabul etmiyoruz.
Demokrasiye olan inancımızı en yüksek seviyede sürdürmeye devam edeceğiz
Kayyım uygulaması ile sadece belediye başkanlarının yerine bir atama yapılmamakta, aynı zamanda belediye meclislerinin işleyişi de sekteye uğratılmaktadır.
Halkın iradesiyle seçilmiş ve oluşmuş, birbirini denetleyen organların yerine, tek bir kişi tarafından herhangi bir denetime tabi tutulmaksızın ve hesap vermeyen bir yönetim modeline geçiliyor biz bunu kabul etmiyoruz
Tek bir kişinin muktedir olduğu bu sistem kabul edilebilir değildir.
Ülkemiz bu zihniyetten bir an önce kurtulmalıdır.
Bizler Emek Ve Demokrasi bileşenleri olarak bu zulme boyun eğmeyeceğimizi bir kez daha buradan haykırıyoruz.
Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz.” dedikten sonra basın açıklaması okuması için DEM Parti Kocaeli İl Eş başkanı Ebru Öcal‘a mikrofonu verdi.
DEM parti Kocaeli il eşbaşkanı Ebru Öcal ise konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
Değerli Kocaeli Halkı
Değerli Basın Emekçileri
Kayyımlar, yasaklar ve tutuklamalar Halkların ve işçilerin mücadelesini durduramaz!
Basın özgürlüğünden ekonomik haklara, siyasal haklardan sendikal haklara kadar en temel hakları hedefe koyan saldırılara her gün bir yenisi eklenmektedir.
Sadece son bir hafta içerisinde;
İstanbul’da CHP Belediyelerine yapılan operasyonlarda sadece ‘kent uzlaşısı’ nın adayları olarak seçilen belediye meclis üyeleri ve başkan yardımcıları dahil olmak üzere 10 kişi tutuklandı.
Aynı gün Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan’ı Abdullah Zeydan’a 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
3 gün önce Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atandı.
Antep OSB İşçilerinin direnişi Antep Valiliğinin 15 günlük eylem yasağıyla engellenmeye çalışıldı.
BİRTEK-SEN Genel Başkan’ı Mehmet Türkmen Antep OSB İşçi Direnişlerinin bir parçası olduğu için tutuklandı.
Aynı gün Tatvan Belediyesi Eş Başkanı Mümin Erol gözaltına alınıp, ifade işleminin ardından serbest bırakıldı.
Yine Van’da irade gaspına karşı direndiği için gözaltına alınan 20 kişi tutuklandı.
Gezi Eylemleri gerekçesiyle tutuklanan Ayşe Barım tahliye edilmesine rağmen yapılan itirazla tutukluluğuna devam kararı verildi.
Bugün de 52 kişi gözaltına alındı.
Talimatlı yargı kararının kayyım darbesi için bahane olduğunu bilen Van halkı ve demokrasi güçleri Van Büyükşehir Belediyesi önünde demokratik iradelerine sahip çıkma nöbetine başlamıştır.
Kış mevsiminin bütün zorlayıcı koşullarına rağmen her geçen gün daha da kitleselleşmeye başlayan halkın demokrasi nöbetini fiili engeller ve yasaklamalarla durduramayan siyasi iktidar, Belediye önünde halkla birlikte demokrasi nöbeti tutan Van Belediyesi Eş Başkanı Abdullah Zeydan’a görevden uzaklaştırma kararını tebliğ ettikten hemen sonra kolluk kuvvetleriyle saldırarak yüzün üzerinde kişiyi gözaltına almıştır.
Beton bariyerlerle çevrilip halktan soyutlanan Van Büyükşehir Belediyesi’ne Van Valisi kayyım olarak atanmıştır.
Seçimle kazanamadığı belediyelerde halkın demokratik iradesini gasp etmeye yönelik bu siyasi operasyon; tarihsel olarak demokrasinin beşiği olarak değerlendirilmesi gereken belediyelerin halktan koparılmasının yanında; halkın demokratik sisteme dahil olmasının en önemli kanalı ve vatandaşlığın asgari şartı olan seçme ve seçilme hakkının gasp edilmesi anlamında iktidara oy vermeyen tüm halkın vatandaş sayılmaması anlamına gelmektedir.
Kayyımların barış, demokrasi ve hukuk düşmanlığı kadar emekçi düşmanlığı da unutulmamalıdır. Halk iradesine aleni bir şekilde darbe anlamına gelen kayyımlar; yerel yönetimlerde çalışan emekçileri işinden, ekmeğinden eden, toplu sözleşmelerini iptal eden, sürgünü, sendikal ayrımcılığı, angarya çalıştırmayı rutin hale getiren bir emek düşmanlığının da adıdır.
Bizler Kocaeli Emek ve Demokrasi Güçleri olarak halkın iradesine, demokrasiye, emeğe, barışa darbe niteliğindeki kayyım politikalarını hiçbir dönem kabul etmedik, alışmadık, alışmayacağız.
Aynı daha öncekiler gibi Van Büyükşehir Belediyesinin beton bariyerlerle çevrilerek halktan koparılmasını; Van halkının demokratik iradesinin gasp edilmesini, kayyım darbesini kabul etmiyoruz!
Anti demokratik ve hukuk dışı uygulamalarla, vatandaşlık hakkımız dahil olmak üzere demokratik bir ülkede barış içinde eşit ve özgür biçimde yaşama kapsamındaki hiçbir hakkımızın gasp edilmesine alışmayacağız!
Haklarımız için, aydınlık bir gelecek, emekten yana demokratik bir ülkede yaşamak için direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bizler çok iyi biliyoruz ki, yapılan tüm bu hukuka aykırı uygulamalar ve baskı politikaları, ülkeyi yönetenlerin kendi siyasi ajandalarına göre suni gündemler yaratmaya ve hukuk dışı yollarla muhalefeti etkisizleştirmeye yönelik adımlarıdır. İçerisinden geçtiğimiz ekonomik, toplumsal ve siyasi krizlere karşı toplumsal muhalefetin yükseleceği her alana açıkça bir gözdağı verilmek istenmektedir.
Ancak bilinmelidir ki
Bizler tüm baskı ve zor politikalarına rağmen, ülkemize, Anayasal demokratik kazanımlarımıza, emeğimize, mesleklerimize, meslek alanlarımıza ve emek-meslek örgütlerimize ne olursa olsun sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Ülkemizin eşit, özgür, barıştan yana ve demokratik yarınları için hep birlikte mücadele edeceğiz.
Haklarımız için, aydınlık bir gelecek, emekten yana demokratik bir ülkede yaşamak için direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz.
Mutlaka ama mutlaka kazanacağız.” dedikten sonra konuşmasını sonlandırdı.
Tıklayıp videonun tümünü izleyelim mi
