Getting your Trinity Audio player ready... |
SOLMEDYA – TİP Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul Sancaktepe’deki Sarıgazi Kültür Merkezi’nde Parti Meclisi Üyesi Doç. Dr. Meltem Kolgazi ile birlikte ‘Halk İçin Ekonomi Paketi’nin (HEP) tanıtım toplantısına katıldı
Toplantının başında Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyum konusuna değinen Baş, şunları ifade etti:
“Bugün Van’da bir kayyum ataması haberiyle uyandık. Özel olarak Van’daki halk iradesinin gasp girişimi aynı zamanda burada olduğumuz için Sancaktepe Belediyesi Meclisi Üyesi arkadaşımızın tutuklanması. Ama bunlarla beraber hiç kuşku yok Hakkari’den Akdeniz Belediyesi’ne, Esenyurt’tan Beşiktaş Belediyesi’ne kadar Türkiye’nin dört bir yanında halk iradesini yok sayma girişimi bunlar. Bunu için hukuku basit bir enstrüman haline çeviren yaklaşımlara karşı haksızlığa uğrayan tüm yurttaşlarımız ile beraber bu ülkede herhangi bir yurttaşa yapılmış haksızlık hepimize yapılmış bir haksızlıktır anlayışıyla mücadeleye devam edeceğimizi ifade ederek ve her birisiyle teker teker dayanışma duygumuzu paylaşarak başlamak istiyorum.Türkiye’de artık iktidar tarafından demokrasinin yük görüldüğünün bir itirafıdır. Bir bütün olarak halkın seçme ve seçilme hakkının tasfiyesi hedeflenmektedir.
“YENİ İKTİDARLARIN TAKTİĞİ SÜREKLİ YALAN”
200 yıl öncesinin Türkiye’sine gidelim. İktidarlar nasıl yönetiyordu? Cahil bırakarak yönetiyordu. İnsanların çok büyük bir bölümü okuma yazma bile bilmiyordu ve bilgiye ulaşamıyordu, bilimsel gelişim düzeyi gerilerdeydi. Şimdi gittikçe insanlık ilerledi birtakım engelleri aştı ve bana göre bu çağın şöyle bir özelliği var: Bilginin insanlara ulaşmasını engelleyemiyorlar. Okuma yazma oranları arttı bilim arttı, teknoloji attı. Fakat artık yeni bir taktikleri var. Sürekli olarak yalan söylüyorlar. Ve gerçekle yalanı, doğruyla yanlışı hepsi iç içe geçerek ve bir neden sonuç ilişkisi kurulmadan insanların karşısına boca edilerek onların bir bütünlük kurması, düşünebilmesi, sorgulayabilmesi, değerlendirebilmesi, eleştirebilmesi engellenmeye çalışılıyor.
“TOPLUMUN HAFIZASI OLMAK ZORUNDAYIZ”
Hepimiz Kartalkaya yangının hatırlıyoruz. 78 kişi yaşamını yitirdi. Aladağ’da kız çocuklarının yangında öldüğünü kaç kişi hatırlıyor?. Esenyurt’ta bir inşaatın barınma alanında işçilerin yattığı yerde bir yangı çıkmıştı ve 12 kişinin öldüğünü, Beşiktaş’ta yine bir yangında 28 işçinin yangında hayatını kaybettiğini sizce şu anda Türkiye’de kaç kişi hatırlıyor? Sürekli olarak yeni felaketler ve her karşılaştığımız yeni felaket aslında bu felaketlerin ve insan hayatının kaybedilmesini normalleştiriyor. O yüzden artık dikkat ederseniz çok fazla şiddet görüntüleri yayılmaya başlanıyor. Normalleştirmeye çalışıyorlar. Ölümleri normalleştirmeye çalışıyorlar, kayyumları normalleştirmeye çalışıyorlar, hesap sorulmamasını normalleştirmeye çalışıyorlar, istifa olmamasını normalleştirmeye çalışıyorlar. Bunun karşısında biz ne yapacağız? Hafıza olmak zorundayız. Toplumun hafızası olmak zorundayız. Birbirimize sürekli hatırlatmalıyız. Asla normalleştirilmesini izin vermemeliyiz.
“AK PARTİ BİLEREK, İSTEYEREK SUÇ İŞLİYOR”
AK Parti iktidarı ekonomide bilerek, isteyerek suç işliyor. Yani bilmese şöyle bir şey olur mu; Adam 22 yıldır iktidarda zenginler her gün daha çok zengin oluyor fakir her gün daha fakir oluyor. Bilmeden böyle bir şey yapılabilir mi? En zenginin yüzde 1’in aldığı pay hergün artıyor. Yüzde 99’un aldığı pay her gün azalıyor. 22 yıldır Türkiye’de her gün işçiler emekçiler daha uzun saatler çalışıyorlar. Eskiden 8 saat çalışma diye bir şey vardı. Şimdi her gün o sayı artıyor. 22 yılın sonunda geldiğimiz noktada çalışma saatleri arttı, yıl olarak çalışma süremiz arttı, ücretlerimiz düştü, sendikalaşma oranı düştü, işçi ölümleri arttı bu bir tesadüf olabilir mi? Bir ülke düşünün 22 yıldır aynı iktidar tarafından yönetiliyor 34 bin işçi hayatını kaybetmiş ve bu işçilerin hayatını kaybettiği yerlere bakıyorsunuz yüzde 98’de sendika yok. İşte biz bunları normal kabul edelim diye AKP diye bir parti var ve her şeyi bilerek isteyerek yapıyor. Cahil oldukları için değil suçlu oldukları için, bunu yapmak üzere koltuğa oturdukları için. Kayyum atamaları bu sistemin devam edebilmesi için var. Türkiye’nin Amerika ile kurduğu ilişki bu sistem devam edebilsin diye var. Kadınlara dönük şiddet bu sistem devam edebilsin diye var. Özel hastaneler, özel okullar daha fazla para kazanılsın ve bu sistem devam edebilsin diye var. Karşımızda bütünlüklü bir sistem var ve karşılaştığımız her şey o sistemin bir sonucu. O yüzden muhalefet edeceksek o sisteme topyekün muhalefet etmekten başka bir çaremiz yok. AKP’nin baskı kurması ve toplumun belli kesimlerinin birbirine düşman ederek yönetmesi, korku tedirginlik vermesi, cezaevlerine atması hepsi; tarikatlar cemaatler hepsi bir bütünün parçaları. Bunlar ancak birlikte varlar. AKP yoksullardan oy alıp zenginleri her gün daha çok zengin eden bir parti olduğu için, bu sistemi sürdürebildiği için devam ediyor. Türkiye’de dolar milyoneri 85 bin kişi var. Binde 1 demek bu ve Türkiye 2024 sonu itibariyle zenginlerin daha fazla zengin olması oranıyla dünya birincisi. Onlar zenginleştiği için biz bu yoksulluğu tartışıyoruz. Neden yoksuluz? Çünkü birileri hak etmediği kadar zengin.”
“CUMHURİYET TARİHİNDE İLK DEFA BİR SONRAKİ KUŞAK ÖNCEKİNDEN DAHA YOKSUL”
Yüz yıllık Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir sonraki kuşak bir önceki kuşaktan daha yoksul daha geleceksiz. Hepiniz hatırlarsınız anneniz babanız emekli maaşıyla ev, araba hayalleri kurardı. Memurlar emekli olurdu emekli ikramiyesiyle yazlıklar almışlardır. Şimdi ne yazlığı araba bile alamıyor emekli ikramiyesiyle. Eskiden kira öder gibi ev sahibi olurdu insanlar. Şimdi sanki ev satın alır gibi kira ödüyoruz. Ve bunların normal olması isteniliyor. Biz de diyoruz ki bunlar normal değil. Bizim ne yapmamız lazım? Kendi gücümüze güveneceğiz, halkın birliğine güveneceğiz. ‘Bu işler böyledir’ demeyeceğiz, alışmayacağız.”