Getting your Trinity Audio player ready... |
Haber: Atilla YÜCEAK
Grev dalgasına bir yenisi eklendi.
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Gebze’deki Chinatool Otomotiv’de, yapılan tüm horusmelete emekçilerin yoğun ısrarına rağmen toplu iş sözleşmesi imzalanmayınca işçiler greve çıktı.
Toplu iş sözleşmesi süreci tıkandığı için Gebze’de bulunan Chinatool Otomotiv işçileri, grev kararı aldı.
Gebze Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren, otomotiv parçaları üreten, ağırlıklı kadın emekçilerin çalıştığı Chinatool Otomotiv’de yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, isceren ücretlere önce yüzde 20 zam için baskı yaptı.
Emekçiler ve örgütlü oldukları Birleşik Metal-İş ise bu oranı kabul etmeyerek grev kararı aldı. İşveren teklifini sadece 5 puan artırırken, yüzde 25 zam dayatmasını da kabul etmeyen emekçiler halaylar çekerek fabrikanın kapısina grev var pankartı aştıktan sonra greve çıktı.
Fabrika kapısında toplanan emekçilere etkili bir konuşma yapan Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar şu görüşlere yer verildi:
“Türkiye’de işçi ve emekçilerin yüksek enflasyon ve sürekli düşen alım gücü nedeniyle çok zor günlerden geçtiğine dikkat çekerek, “Biz Birleşik Metal-İş Sendikası olarak üyelerimizden ve sınıf dostlarımızın dayanışmasından aldığımız güçle gözümüzü budaktan esirgemeden haklarımızı almak için ve bu ülkede insanca yaşayabileceğimiz koşulları, güvenli ve huzurlu çalışma ortamını oluşturabilmek için mücadele ediyoruz.
Hem işçilerin anayasal haklarını savunan hem de ekonomik ve demokratik haklarını geliştiren grevlerimizi tarihi kazanımlarla sonuçlandırdık. Şimdi yeni grevlerle mücadelemizi yükselterek sürdürüyoruz” dedi.
Chinatool işvereninin sendikalı işçilerin beklentilerinin çok altında bir teklif sunduğunu belirten genel başkan Atar, “Biz Chinatool işçisinin mücadelesine hep birlikte omuz vereceğiz ve nasıl ki grevimizi bugün halaylarla başlatıyorsak, halaylarla kutlayacağımız bir toplu sözleşme imzalamadan şalterleri açmayacağız” diye konuştu.
Toplu sözleşmelerimizde olabildiğince iyi koşullar
altında iyi haklarla bağıtlamış olsak dahi sermayenin yerli ve
yabancı sermayenin talepleri ve dayatmaları sonucu siyasi
iktidarın ortaya koymuş olduğu ekonomik program bizlere hızlı
bir yoksullaştırma ve real ücretlerimizin düşmesine,
ulusal gelirden almış olduğumuz payen hızla düşmesine ve bir o
kadar da sermayenin aldığı payın artmasına yol açtı.
Türkiye’deki yerli ve yabancı sermaye kuruluşları, sanayi
kuruluşları ve finans kuruluşları başta olmak üzere
tarihsel karlar elde ettiler.
Tarihsel olarak işçi sömürüsünü
hat safhaya çıkararak bu şekilde bugünlere kadar bu
ülkenin ekonomisini neredeyse iflas edecek noktayı
ülkeyi yönetenlerle birlikte getirdiler.
Şimdi diyorlar ki
ülkedeki ekonomiyi düzeltebilmek için herkes
fedakarlık yapacak, herkes bu zorluklara katlanacak. Şimdi
biz soruyoruz ki bugün bu ekonomik zorluklarla karşı
karşıya kalınması noktasına bu ülke neden geldi?
Bu ülke bu şartları milyonlarca emekçi neden yaşamak mecburiyetinde
kaldı? Ücreti biz de biliyoruz. Emekçilerin sesi soluğu olmaya
çalışan muhalif kesimlerin basın kuruluşlarını gazeteleri
televizyonları baskı altına alarak gözaltına alarak
tutuklamalarla işçi sınıfının soluğunu kesmeye çalışıyorlar.
Bizler de emeğin ve demokrasinin işçi sınıfının
sesi soluğu olan basın emekçilerine her yerde sahip
çıkmak mecburiyetindeyiz. Çünkü bu mücadele hepimizin ortak
mücadelesidir.
Demokrasi başta işçi sınıfı olmak üzere en çok
emekçilere gereklidir. Demokrasi bizim ekmeğimizdir.
Bu ülkede özgürlük ve demokrasi olmadığı müddetçe grev de
yapamayız. Sendikalaşma hakkımızı da kullanamayız. Ve
bizim gelirden alacağımız pay bundan daha iyi noktaya
gelmez.” dedikten sonra konuşmasını sonlandırdı.
Fabrika kapısına “Bu iş yerinde grev var” pankartı asıldı.
Sonrasında kadın işçiler halaya durarak eylemi başlattılar.
Tıklayıp videonun tamamını izleyelim mi!