|
Getting your Trinity Audio player ready... |
SOLMEDYA – Evet, aynen başlıkta yazdığım gibi, bu devlet çok açık ve net bir şekilde öldürecek bizi. Nasıl mı? Yaşamlarımızı devam ettirdiğimiz, çoğu büyük bir depreme dayanamayacak şekilde yapılmış tabutları depreme dayanıklı evlere dönüştürmeyerek, AFAD gibi bir kurumu depreme en hazırlıksız bir kurum olarak bırakıp, en küçük bir felakette ilk iş olarak sosyal iletişim ağlarını yasaklayarak, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) gibi bir kurumu kapatarak, kurtarma konusundaki organizasyon eksikliklerini gidermek için hiçbir şey yapmayarak, TOKİ’yi yoksul halkın ödeyebileceği koşullarda güvenilir evler yapmaktan çok, kupon araziler üzerinde müteahhitlere rant alanı yaratarak, bizden topladığı vergilerle güvenilir evlerde yaşamamızı sağlamak yerine, bir avuç zengine pay ederek daha da zenginleşmelerini sağlayarak bizi öldürmeye devam edecek bu DEVLET!
17 Ağustos 1999 depreminden tam 24 yıl sonra, 6 Şubat 2023’te 11 ili etkileyen ve 500 binden fazla konutun yıkıldığı, 50 binden fazla yurttaşımızın hayatını kaybettiği depremin nedeni tam olarak yukarıda yazdıklarımdır. Tam 24 yıl boyunca bu felaketin sonucunun böyle olmaması için CUMHUR İttifakı hiçbir şey yapmamıştır ve olması muhtemel büyük İstanbul depreminde de yapmayacaktır.
Bizleri sadece kendi iktidarının devamı için sandıkta oy kullanan, başka bir şeye yaramayan varlıklar olarak gören bu iktidar;
- Tam 24 yıldır başta sadece bir kez dediği, sonra da her ay toplamaya devam ettiği 39 milyar dolar deprem vergisi ile duble yollar yerine tam 619.000 tane depreme dayanıklı sosyal konut yapabilirdi ama yapmadı.
- Bir avuç zümrenin parasına para katma uğruna ekonomik bir facia olan Kur Korumalı Mevduatla halktan topladığı 50 milyar doları bir avuç zengine vermek yerine 760.000 tane depreme dayanıklı konut yapabilirdi.
- 2019 ile 2022 arasında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından Kamu Özel İş Birliği ile yapılan garanti geçişli yollara ve köprülere zarar etmesine rağmen ödenen 225 milyar TL ile 100.000 tane depreme dayanıklı konut yapılabilirdi.
- İmar barışı gibi akıllara durgunluk veren afla deprem riskini azaltmak amacıyla toplanan ama amacı dışında kullanılan 5,5 milyar dolarla 80.000 tane depreme dayanıklı konut yapılabilirdi.
- Hele ki turpun büyüğü dediğim, İstanbul başta olmak üzere birçok büyük şehirde rant alanı olarak ucuza peşkeş çekilen arazilerden elde edilen 82 milyar dolarla, 1 milyon 250 bin tane depreme dayanıklı konut yapılabilirdi.
Bu devlet bunları yapsaydı, bugün olası İstanbul depreminde bilmem kaç yüz bin insan ölecek, kaç milyon ev yıkılacak diye konuşmazdık. Oğlum bana çoğu akşam “Baba, deprem olursa biz 2. katta olduğumuz için pencereden atlarsak kurtulur muyuz?” diye sormazdı. Bu devlet iktidarı bunları yapsaydı, hiçbirimiz tabutlarda yaşamak zorunda kalmazdık.
Peki, bu AKP-MHP iktidarı, bu devlet bütçesini hangi öncelikle nereye ya da kimlere harcadı?
