Trump, Gazze planını ortaya koydu: İşgal niteliğinde

Trump
Getting your Trinity Audio player ready...

SOLMEDYA –  ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı basın toplantısında Gazze’nin ABD mülkiyetine geçmesini savunarak 2 milyon Filistinlinin Gazze’den başka ülkelere göç etmesi gerektiğini söyledi. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Cenk Özatıcı, açıklamaların Ortadoğu’yu ve Türkiye’yi nasıl etkileyeceğine yönelik Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu. 

‘ATEŞKES ETKİLENMEZ’

Trump ve Netanyahu’nun açıklamalarının ardından İsrail ve Hamas arasındaki ateşkesin durumu da merak konusu oldu. Özatıcı, ateşkesin Hamas için bir seçenek değil, zorunluluk olduğuna vurgu yaparak “Suriye’de rejim değişiminden, İran’ın bölgeden çekilmesinden sonra, ABD ve İsrail’in karşısında mukavemet gösterecek hiçbir unsur kalmadı. İsrail’in karşısındaki kuvvetler için ateşkes bir seçenek değil bir zorululuktu aslında. Etkileyeceğini sanmıyorum” dedi.

‘TRUMP’IN DOĞRUDAN İŞGALİ’

Trump’ın Gazze’ye yönelik açıklamalarını “doğrudan işgal” olarak niteleyen Özatıcı, Trump’ın “Başka bir yere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Daha güzel bir yere insanları kalıcı olarak yerleştirebiliriz. Gazze, ölmelerinin garantisi olacaktır” söylemlerini yorumladı. Özatıcı, “Bunun 2003 yılında Amerika’nın Irak’ı işgal etmesinden hiçbir farkı yok. Ama bu daha kalıcı bir işgal. Milyonlarca insanı önce İsrail şiddet yoluyla söküp attı, şimdi Amerika o sökülüp atılan demografik yapıyı Mısır ve Ürdün’e yerleştirmek istiyor. Sonrasında da dünya vatandaşlığı adı altında yeni bir toplumun orada yaşayacağını iddia ediyor. Dünya vatandaşlığından kastı da doğrudan İsrail’dir. Doğrudan Gazze Şeridi’nin Amerika İsrail işbirliğiyle hem topraklarının işgal edilmesi, demografik olarak da bölgenin tamamen dönüştürülmesi hakkında aleni bir girişim bu” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK TEHDİT; İSRAİL İLE YPG’NİN BİRLEŞMESİ’

Söylemlerin Türkiye’ye etkisinin büyük olacağını belirten Özatıcı, şunları söyledi:

“7 Ekim’de Hamas’ın saldırısıyla başlayan sürecin neticesidir bu. Önce bunu bahane ederek İsrail, Gazze Şeridi’ni tamamen tasfiye etti. Lübnan’a hedef yöneltti, Hizbullah’ı tasfiye etti. Sonra HTŞ’nin Suriye’de iktidarı ele geçirmesinin ardından halkalar tamamlanmış oldu. HTŞ, Amerika ve İsrail’in aleni şekilde desteklediği bir yapı. İsrail büyüdükçe, Büyük İsrail ortaya çıkıyor. Büyük İsrail, Golan Tepeleri’ni aşıyor. Suriye’nin güneyinde Amerikan üsleriyle birleşiyor. Oradan doğuya, YPG’nin olduğu bölgeye doğru uzanıyor. Dolayısıyla İsrail’in bu kadar büyümesi, Suriye’nin Güney Koridoru’ndan YPG ile birleşmesi ihtimalini arttırır. Dolayısıyla Türkiye’nin karşısındaki en büyük tehdit; YPG ve İsrail’in güneyden birleştiği, YPG’nin denize açılabildiği bir projedir.”

‘İKTİDAR YÜKSEK PERDEDEN KONUŞACAK, EYLEMSELLİĞİ SIFIR OLACAK’

AKP iktidarına yönelik “kitlesel göç almayı marifet zanneden bir kadro” diyen Özatıcı, “Dolayısıyla buradan gelecek kişileri istekli bir şekilde almak isteyecekler. Aslında biz bu insanların Türkiye’ye gelmesine göz yumarak o bölgenin demografik olarak değişmesine de vesile oluyoruz. Nasıl ki dün Suriye’nin kuzeyinde yaşayan Sünniler, Şiiler, Araplar Türkiye’ye geldi, bölge boşaldı ve o bölgede bir PKK devleti inşa edildiyse, şimdi de Gazze’nin aynı şekilde boşaltılması söz konusu” ifadelerini kullandı.

AKP iktidarının Amerika ve İsrail’in planına üst perdeden konuşacağını fakat eylemselliğinin olmayacağını vurgulayan Özatıcı, “İktidar, Türk toplumuna ‘Suriye’deki değişimi biz yaptık, hükümeti değiştirdik’ diyor. Bunun doğru olmadığı ortaya çıkıyor aslında yavaş yavaş. İsrail’in ve Amerika’nın bu kadar pervasız açıklamalar yapması karşısında Suriye hükümetinin hiçbir direnişi yok. Yıllardır İsrail ile savaşan Suriye, lâl olmuş durumda” diye konuştu.

Suriye’deki Şara hükümetinin Türkiye’den çok İsrail ve Amerika’ya angaje olmuş bir hükümet olduğuna dikkat çeken Özatıcı, “AKP, bunu bir illüzyonla gizlemeye çalışıyor toplumdan ama bu iş ortaya çıkacak. Göreceksiniz, yalnızca İsrail’in büyümesi değil, aynı zamanda YPG’nin otonom bir bölge olarak kalmasını da sağlacak bu sistem. Onu da engelleyemeyecekler. Onu engelleyemeyeceklerini bildikleri için PKK’ya silah bıraktırma adı altında bir mizansenle sanki PKK silah bırakmış, geriye hiçbir şey kalmamış gibi yeni YPG otonom yapısına hazırlıyorlar Türkiye’yi. Yapmak istedikleri şey bu” dedi.

 

Exit mobile version