|
Getting your Trinity Audio player ready... |
SOLMEDYA – ABD Başkanı Donald Trump’ın Dışişleri Bakanlığı’na aday gösterdiği Marco Rubio, Senato’dan onay almasının ardından önceki gün görevine başladı. Eski Florida Senatörü Rubio, Başkan yardımcısı JD Vance’in huzurunda yapılan törende yemin ederek ABD’nin 72. Dışişleri Bakanı oldu. Rubio törende yaptığı konuşmada, ulusun gidişatına seçmenlerin karar verdiğini belirterek “Dış politika söz konusu olduğunda Donald Trump’ı çok açık bir misyonla başkanımız seçtiler. Bu misyon dış politikamızın tek bir şeye odaklanmasını sağlamaktır, o da ulusal çıkarlarımızın muhafaza edilmesidir. Bizim işimiz, ABD’nin ulusal çıkarlarını ilerleten bir dış politikaya sahip olmamızdır” dedi.
Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, Rubio döneminde ABD dış politikasının nasıl şekillenebileceğini Cumhuriyet’e değerlendirdi.
Yeni bakanın Trump’a göre cumhuriyetçi kanadın daha geleneksel tarafına yakın olduğunu belirten Ülgen, Rubio’nun ABD dış politikasında Trump’ın dönem dönem ortaya çıkabilecek radikal çıkışlarını dengelemek açısından faydalı olacağını söyledi. Her şeye karşın son kararın Trump’a ait olduğunu anımsatan Ülgen, “Rubio’nun, Türk-Amerikan ilişkilerinde de dengeleyici rol oynayacağını söylemek mümkün” dedi.
İSRAİL VE YPG’YE BAKIŞI
Rubio’nun Türk dış politikasıyla uyumlu olmayan öncelikleri olduğunu ifade eden Ülgen, “Bunların başında İsrail’e olan bakış açısı geliyor. Suriye’de terör örgütü YPG’ye bakışı da bunların arasında. Ancak bunlar Trump yönetiminin kendisini dünyaya konumlandırma pozisyonuyla da yakından bağlantılı. ABD’de seçimden sonraki siyasi tablo, Biden yönetimindeki Kongre’ye oranla daha fazla İsrail yanlısı. Rubio, görevini yerine getirirken bu arka plan doğrultusunda kendi önceliklerini belirlemek zorunda kalacak. Ancak ‘Türkiye düşmanlığı’ üzerinden bir analiz yapmak fazla yüzeysel olur” diye konuştu.
‘FIRSAT PENCERESİ’
Ankara’nın uzun zamandır masada tuttuğu “YPG’ye desteğin kesilmesi” yönündeki talebinin gerçekleşme olasılığını da değerlendiren Ülgen, Trump’ın bu konuda doğrudan net bir tutum almaktan çekindiğini ve bunun bir fırsat penceresi sunduğunu aktardı. Ülgen, “ABD’nin yeni iktidarla birlikte Suriye bağlamında tutum değiştirmesi ihtimali mevcut. Ne kadar güçlü, onu yakın dönemde göreceğiz. Evet Demokratlar döneminde devam eden ABD-YPG ilişkisi Cumhuriyetçi kanat tarafından da sahiplenilen bir ilişki oldu. Rubio da ABD’nin bu ilişkiye son vermeyeceğini ifade etti. En nihayetinde karar verici, Trump. Trump’ın eli 2018’e kıyasla dış politikada daha güçlü. ABD siyasetinde Trump’ın bu kararları almasını kolaylaştıracak formüller ne olur diye düşünmek lâzım” ifadelerini kullandı.
