|
Getting your Trinity Audio player ready... |
SOLMEDYA – TBMM Genel Kurulu’nda, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi ele alındı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Orta Vadeli Program’la önemli kazanımlar elde ettiklerini ve makrofinansal istikrarı güçlendirdiklerini belirtti. Ekonomide yeniden dengelenmenin sağlandığını vurgulayan Şimşek, cari açığın milli gelire oranının yüzde 5,5’ten yüzde 1’in altına inmesinin değerli bir gelişme olduğunu ifade etti.
‘REZERVLERDEKİ ARTIŞ UZUN VADELİ KAYNAKLARDAN’
Rezervleri artırarak, rezerv düşüklüğünü gündemden çıkardıklarını söyleyen Şimşek, artışın “carry trade” üzerinden sağlandığı iddialarının doğru olmadığını belirtti. Şimşek, artışın üçte ikisinden fazlasının uzun vadeli, makul maliyetli dış kaynak ve Türkiye’deki portföy tercihlerinden kaynaklandığını söyledi.
Son 1,5 yılda ülke risk priminin 450 baz puandan fazla düştüğünü ifade eden Şimşek, aynı dönemde gelişmekte olan ülkelerdeki düşüşün bunun 10’da biri kadar olduğunu belirtti.
“TÜRK LİRASINA GÜVEN ARTTI”
Türkiye’nin dış kaynak maliyetinin yüzde 30 düştüğünü, reel sektör ve bankaların daha uygun koşullarda finansmana eriştiğini kaydeden Şimşek, Türk lirasına güvenin arttığını söyledi. Türk lirasının toplam mevduat içindeki payının yüzde 36’dan yüzde 57’ye çıktığını iddia etti.
‘BÜTÇE AÇIĞI KONTROL ALTINDA’
Bütçe açığını kontrol altına aldıklarını belirten Şimşek, Türkiye’nin bu yıl 3 büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu 2 kademe birden artan tek ülke olduğuna dikkat çekti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), kasım ayında Türkiye’nin kredi notunu “çok spekülatif” anlamına gelen “B+”dan “spekülatif” anlamına gelen “BB-“ye yükseltmişti.
KÜRESEL EKONOMİK KOŞULLAR DEĞİŞİYOR
Şimşek, küresel koşulların 2025’te Türkiye’nin programı açısından daha elverişli olacağını söyledi. Ticaret ortaklarının büyüme performansının artması ve merkez bankalarının faiz indirimlerine devam etmesinin, küresel finansal koşulları iyileştireceğini kaydetti. Emtia fiyatlarının düşük seyredeceği beklentisinin de olumlu etki yaratacağını belirtti.
“DEZENFLASYON SÜRECİ BAŞLADI”
Dezenflasyon sürecinin başladığını ve büyümenin öngörülerle uyumlu şekilde yavaşladığını ifade eden Şimşek, 2025’te enflasyonun dört temel faktörle düşeceğini söyledi. Bu faktörler, para politikasının gecikmeli etkisinin belirginleşmesi, bütçe açığının azaltılması, fiyat belirlemelerinin enflasyon hedefiyle uyumlu hale getirilmesi ve arzı artıracak reformların hızlandırılması olarak sıralandı.
“TÜRKİYE EN DÜŞÜK KAMU BORCUNA SAHİP ÜLKELERDEN BIRI”
Uluslararası Finans Enstitüsü verilerine göre, 60 gelişmiş ve gelişmekte olan ülke arasında Türkiye’nin en düşük kamu borcuna sahip 6’ncı ülke olduğunu belirten Şimşek, borç stokunun vadesini uzattıklarını, faiz riskini sınırladıklarını ve güçlü nakit rezervi tuttuklarını söyledi. Şimşek daha önce yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin kamu borç stokunun milli gelire oranının yüzde 29,5 olduğunu belirtmişti.
VERGI POLITIKALARINDA ‘ADALET’ VURGUSU
Vergi adaletini güçlendirecek politikalar uyguladıklarını söyleyen Şimşek, yatırımı, istihdamı, Ar-Ge’yi ve ihracatı teşvik eden vergisel desteklerin sürdüğünü ifade etti. Vergi harcamalarının sadece sermaye kesimine sağlandığı iddialarını yalanlayan Şimşek, asgari ücretten vergi alınmamasının 2025’teki maliyetinin 853 milyar lira olacağını belirtti.
“ASGARİ ÜCRET ENFLASYONUN ÜZERİNDE OLACAK”
Bakan Şimşek, çalışanların ve emeklilerin her zaman yanında olduklarını, maaş ve ücretlerde iyileştirmeler yapıldığını ifade etti. Enflasyonun yüzde 47 olduğunu, yıl sonunda bu oranın yüzde 45’e gerileyeceğini söyledi. Bu yıl memur maaşlarının en düşük yüzde 78 oranında arttığını ve emekli aylıklarının yüzde 68 yükseldiğini kaydeden Şimşek, “Asgari ücret de muhtemelen enflasyonun üzerinde olacak” dedi.
