Getting your Trinity Audio player ready...
|
Haber: Atilla YÜCEAK
CHP İzmit İlçe Örgütü ilçe başkanı Gökhan Ercan yönetiminde Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu ile Emek Komisyonunun birlikte 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününü kutlamak için İzmit Belediye İş Hanı önünden;
DEM parti Kocaeli örgütü emek komisyonu sözcüsü Ali BUĞDACI,
EMEP İl yönetimi ve İzmit ilçe başkanı Dursun Deniz,
Sol parti yönetimi,
TİP il yöneti anı Vedat KÜÇÜK,
Eğitim Sen Kocaeli 1 Nolu şube başkanı Ayda Işık SEVİM,
Tüm Bel Sen Kocaeli şube başkanı Güzide SAATÇİ,
SES Kocaeli şube başkanı Murat HARATA,
Yapı Yol Sen Kocaeli şube başkanı Levent BURHANOĞLU,
DİSK Emekli Sen Kocaeli şube başkanı İbrahim Turgut,
Tüm Emekli Sen Hüseyin Macit.
Dersimliler dernek başkanı Ruhi ÇELİK,
Vartolular dernek başkanı Ali Rıza Gökçen,
Veli Der Kocaeli şube başkanı Ayşe IRMAK,
Önceki dönem Kocaeli BBB Hikmet Erenkaya,
İzmit belediyesi meclis üyeleri ve başkan vekili Erdem Arcan ve kalabalık bir halk kitlesinin katılımıyla İnsan Hakları Parkı’na meşaleler ile yürüdü.
Katılımcılar;
Ellerinde Hatay milletvekili Can Atalay ve Gezi Direnişi tutuklularının fotoğraflarının olduğu dövizler ile sloganlar atarak park önünde toplandı.
CHP İzmit İlçe gençlik kollarından Gizem Kılcal ve Sonay Duruk tarafından İnsan hakları Evrensel Beyannamesinin okunmasından sonra moderatör Hayriye Demiralp tarafından program başlatıldı.
Toplanan kitleye Eşitlik ve insan hakları komisyonu sekreteri Hayriye Demiralp açılış konuşmasında şu görüşlere yer verdi:
Değerli basın emekçileri,
Cumhuriyet Halk
Partisi ailem, değerli konuklar,
Bugün aramızda olup bize destek veren, aramızda olamayıp desteklerini ileten tüm dostlara selam olsun. Hoş geldiniz.
Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü…
İnsanlığın doğuştan sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerin tüm dünyada kabul ve ilan edilişinin 76. Yılındayız. 76 yılda ne yazık ki ülkemizde ve dünyada insan hakları hala korunabilmiş hala güvence altına alınmış değil.
Bugün burada, Gazze’de Afganistan’da Suriye’de yıllardır gözümüzün önünde işlenen insan hakları ihalelerine dur demek için buluştuk. Gezi’de yaktığımız umut alevimizi söndürmek isteyenlere karşı, haklarımız için direnişimize barikat çekenlere karşı gelmek için buluştuk.
Basın açıklamasına geçmeden önce sizleri selamlamak üzere Sayın İzmit İlçe Başkanımız Gökhan Ercan’ı davet ediyorum.” diyerek mikrofonu CHP İzmit ilçe başkanı Gökhan ERCAN’a verdi.
Ercan toplanan kitleye şöyle hitap etti:
Değerli basın mensupları,
STK temsilcileri, emek örgütleri ve meslek odaları temsilcileri, parti başkanlarımız ve partililerimiz,
Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla, İnsan Hakları ve Eşitlik Komisyonumuz ile Emek Komisyonumuz tarafından ortaklaşa planlanan yürüyüş ve basın açıklamamızı desteklediğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Bugün, elbette çok daha güzel konuşmalar yaparak kutlama konuşmaları yapmak isterdim fakat halkın seçme ve seçilme hakkının yok sayılarak belediyelere kayyımlar atanan, bebeklerin henüz doğmadan yaşam hakkının sonlandırılması gibi vahşetlerin yaşandığı, düşüncelerinden ve eleştirilerinden dolayı 10’larca belki 100’e yakın gazetecinin cezaevine atıldığı, insanların sosyal hayatının bu derece sınırlı hale geldiği bir ortamda, insan haklarından bahsetmek oldukça zor.
Bu açıdan böyle bir ortamda sizler ile birlikte gösterdiğimiz bu dayanışmanın önemi daha da büyüyor.
Hepinize tekrar gösterdiğiniz dayanışma için teşekkür ediyor ve sözü konuşmacı arkadaşlarıma bırakıyorum.” dedikten sonra mikrofonu moderatör Hayriye Demiralp’verdi.
Hayriye Demiralp konuşmasına şöyle devam etti;
“İnsanca yaşam için dünyanın 4 bir yanında işlenen insanlık suçlarına hep beraber dur diyeceğiz. Bugün burada onurlu bir yaşam, adalet ve hakça paylaşım için var bir çaresi o da CUMHURİYET HALK PARTİSİ demek için toplandık.
Şimdi mikrofonu İzmit İlçe Başkanlığı adına basın açıklamamızı okumak üzere CHP İzmit İlçe Yöneticisi Selman Kurcan’a veriyorum.”
Mirofona gelen CHP İzmit ilçe yöneticisi ve emek komisyonu başkanı Selman KURCAN basın açıklamasını okudu.
KURCAN şunları söyledi;
“Bugün, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler tarafından imzalanmasının 76’ıncı yılı.
İki dünya savaşının yaşandığı yirminci yüzyıl, insan hakları idesinden uzaklaşılması durumunda yaşanabilecek ihlallere dair tarihi deneyimleri gözler önüne sermiştir. Bu deneyimlerden ders çıkaran uluslar, hukukun üstünlüğü ilkesiyle devlet yapılanmalarını tekrar gözden geçirmiş, insan haklarının korunması ve özgürlüklerin genişletilmesi temel gayesiyle uluslararası İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni, tam 76 yıl önce bugün imzalamıştır. Böylece insanlık tarihinde özgürlüklerin yüzyılı olarak anılan yeni bir dönem için umut ateşi yakılmıştır.
Ancak ne yazık ki, kara düşüncelerin esiri haline gelen güçler; geçmişten ders almamıştır. Bugün insanlığın elde ettiği tüm kazanımlar yok edilmek isteniyor. Kuzeyden güneye, doğudan batıya tek adam rejimlerinin baskıcı politikaları ile ifade ve örgütlenme özgürlüklerimiz silinip süpürülüyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de Osman Kavala, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman gibi birçok düşünce mahkumu halen hukuksuz bir biçimde parmaklıklar altında tutuluyor. Bugün burada görsünler ki, Gezi direnişi son bulmadı! Halen meydanlardayız, meydanları asla bırakmayacağız.
Bir arkadaşımızı daha bu sisteme kurban etmeyeceğiz! Düşünce bir insan hakkıdır, haklarımızdan vaz geçmeyeceğiz!
Çok kötü bir dönemde yaşıyoruz dostlar.
2023’te siyaset bilimi araştırma merkezi V-Dem, demokrasilerde yaşayan kişi sayısının 1985 seviyelerine gerilediğini tespit etti; yani Berlin Duvarı yıkılmadan, Nelson Mandela hapishaneden çıkmadan, Soğuk Savaş sona ermeden ve insanlık için yeni bir çağın başlamak üzere umudu doğmadan önceki seviyelere…
Afganistan’da kadın veya kız çocuk olmak fiilen suç haline getirildi. Taliban, kadınları kamusal hayattan silmek için sayısız kararname ile kadınları korkunun ve şiddetin esiri etti. Özgürlüklerin ülkesi diye anılan Amerika Birleşik Devletleri siyahlar ve diğer ırksallaştırılan grupları orantısız bir yükle baskılıyor. Dünya daha önce hiç bu kadar zengin olmadığı halde, yerkürenin her yerinde emekçiler sömürülüyor. Kapitalist pratik gün geçtikçe gelişiyor. Sömürünün bambaşka türlerini, insafsızlığın bambaşka yüzlerini gösteriyor. Yenidoğan çetesi için insanlığını kaybetmiş bir avuç insan demek yeterli mi sizce? Bu da kapitalizmin bir başka yüzü değil mi aslında?
Biz nasıl bir cehenneme düştük dostlar? Dünya 55 milyon sivilin yaşamını yitirdiği bir dünya savaşının ardından hiç mi akıllanmadı? Altı milyon Yahudinin yok edildiği Holokost tarihine sahip bir ecdat, Netanyahu’nun işlediği korkunç suçlara dilsiz şeytanı oynuyor. İsrail, bugün halen Filistin’de sivilleri ve sivil altyapıyı kasten ve gelişigüzel şekilde bombalıyor. Bugün biz burada insan hakları mücadelemiz için bağırırken, Filistin’de halen “NAKBA ve FELAKET” vahşetle devam ediyor.
Tek adam rejimi dilsiz şeytanı oynarken, sayın Erdoğan’ın 29 Kasım’daki TRT World’deki konuşması sırasında vahşete ses çıkaran 7’si kadın 9 vatandaşımız, tutuklamayı gerektirecek herhangi bir hukuki durum olmamasına rağmen sürüklenerek yaka paça gözaltına alınarak tutuklanıyor. Tutukluluk süresi boyunca türlü kötü muameleye ve şiddete maruz kaldıkları iddiasıyla dün suç duyurusunda bulunan vatandaşlarımız, halkın valisinin de bu şiddete tanıklık ettiğini söylüyor. İstanbul Valisi Sayın Davut Gül, bu olayın ardını aydınlatmak, hesap vermek halkın valisi olarak, cumhuriyetin valisi olarak senin boynunun borcudur. Sonuna kadar takipçisiyiz!
Ey dostlar, biz bugün burada halkın iradesine karşı gelmek için, yargıyı adeta özelleştirilmiş bir iştirakleri haline getirmeye çalışan malum zihniyete, hukukun üstünlüğünü bir kez daha sarsıcı şekilde hatırlatmak için toplandık. Susmuyoruz, susmayacağız. Bugün, Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’in tutukluluğunun 40’ıncı günü. 40 gün geçmesine rağmen iddianamesi halen hazırlanmadı. Savcılık delilleri ortaya koymak için ne bekliyor? Hiçbir delil ortaya konmamasına rağmen tutukluluk sürecinin devamı bir insanlık suçudur. Derhal tahliye kararı, ve masumluk ilkesinin korunması açık talebimizdir. Halkın iradesinin bileğini bükemeyeceksiniz! Esenyurt’tan Mardin’e irademize dokunamazsınız!
Nefret ve korku temelli kamusal anlatılar, ötekileştirilen kişi ve grupları şeytanlaştırırken;
Emperyalizmle mücadele adına 1923’te yaktığımız cumhuriyet meşalemiz, tarikatların ve cemaatlerin tehditleri ile boğuşuyor. İşçi sınıfı yoksulluk ve sefaletle burun buruna hayatta kalma mücadelesi veriyor. Güçler ayrılığının tümüyle yok olduğu ve yargının siyasallaştığı bu dönemde, işçinin sesi, emekçinin hakları için mücadele veren,
180 bin üyesi ile Türkiye’nin en büyük sendikalarından biri olan DİSK – Genel İş temsilcilerinin asılsız iddialar ile tutuklanması, yargının “gizli tanık” beyanlarını tek başına hükme esas sayarak devreye sokması ve tutukluluk halleri, kabul edilemez bir hak ihlalidir.
DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel İş sendikasının Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve yol arkadaşları Kemal Göksoy ile Serdar Ekingen’in hukuksuz biçimde tutuklanması adil yargılanma hakkının apaçık ihlalidir.
Bugün burada 22 yıllık ihlaller zincirine ses çıkarmak için toplandık. Umutsuz değiliz asla. Umudumuzu kaybettikçe bu kalabalığı hatırlayacağız, bu kalabalığa sarılacağız, bu kalabalıkla direneceğiz… Umutla kalın.” dedikten sonra konuşmasını tamamladı.
Selman KURCAN’ın konuşmasından sonra;
Moderatör Hayriye Demiralp yeniden konuşmasına devam etti.
Sayın İlçe Yöneticim Selman Kurcan’a teşekkür ediyorum.
Bugün aramızda bulunan ve seçim döneminde Körfez ilçemizde sahada çalışan kadınlara yönelik şiddeti engellemek amacıyla mücadelesiyle bizlere bir kez daha güç olan, ses olan Sayın Körfez İlçe Başkanımız Gülseren Solmaz Altunal ve Önceki Dönem Körfez Kadın Kolları İlçe Başkanımız Yeter Şiret de aramızda. “Cumhurbaşkanına Hakaret” iddiasıyla siyasi kumpasların gölgesine çekilerek çalışmaları engellenmeye çalışılan Gülseren Başkan’ı siyasi kumpaslara kurban etmeyeceğiz.
Başkanımız sistematik bir şekilde yargı yoluyla yıpratılmaya çalışılıyor.
Ancak biz, Cumhuriyet Halk Partisi ailesinin her bir ferdi olarak, kadın hakları ve kadının kamusal hayatın içindeki temsiliyetini güçlendirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Bizi bu gözdağları yıldıramaz.
Kadın cinayetlerine karşı eylem yapan Kocaeli Kadın Platformu bileşeni kadınları dahi, göz dağı vermek için sebepsiz ve keyfi şekilde ifadeye çağırdığınızı da biliyoruz.
Bizler, hiçbir yol arkadaşımızı bu baskılara yedirmeyeceğiz.
Kadın, yaşam, özgürlük.
Biz bu mücadelenin öncüsüyüz.
Mücadele bayrağı bizim elimizde.
Haklarımız için bağırıyoruz, eşitlik için bağırıyoruz, yaşamak için bağırıyoruz; Kadının sesini kısamayacaksınız.
Biz adalet arıyoruz. Adaletsizlik kamusallaştırılamaz!
Sokaklarda dolaşan kadın katillerini cezalandırmayan devlet, hakları için, yaşamak için sokaklara çıkan kadınları neden ifadeye çağırıyor? Kadınların önüne diktikleri barikatlarla sopasını sallayanlar, bu sistemi kuranlar asıl suçlulardır.
Protesto bir haktır, engellenemez. Kadın mücadelesinin sesini kısamayacaksınız. Bağırın kadınlar! Haklarımız için mücadele ediyoruz!
Sözlerime son verirken bir kez daha;
KAPANIŞ TALEPLERİMİZİ DİLE GETİRİYORUZ;
22 yıldır süregelen AKP iktidarlığında insan hakları noktasında ne yazık ki ileri gitmek bir yana çağın gerisine geriledik.
Bugün geldiğimiz noktada, anayasamız dahi çiğnenerek Gezi Direnişçisi Milletvekili Can Atalay tutsak edilmiştir.
Gezi Parkı’nda Ali İsmail Korkmaz, Berkin Elvan; Diyarbakır’da Yasin Börü,
Ankara Tren Garı’nda 104, Uludere’de 34 insanımız politik olaylarda katledildiler.
Bugün insanca yaşam için verdiğimiz tüm mücadelelerimizde, alçak saldırılarıyla bizleri göz yaşlarına boğmuş olsalar bile; gidenlerimiz ve kalanlarımız için mücadeleye devam ettik.
Mücadelemizin sesini duyurmak için, hakça yaşamı ve barışı savunan tüm sesler kısılmaya çalışılmaktadır.
Bu yolda Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Abdi İpekçi, Metin Göktepe gibi nice özgür kalemlerin sesi cinayetlerle kısılmıştır.
En son kentimizde gazetecilik yapan Güngör Arslan masasının başında vurularak katledildi.
Cinayetler, toplu kıyımlar, suikastler mücadelemizi asla sekteye uğratamadı, uğratamayacak da.
Ülkemizde tüm bu güvensiz ortamın yanı sıra bir de ekonomik sorunlar sıkıntılarımıza eşlik etmektedir.
Çocuklarımız beslenme çantaları, hanelerin buzdolapları boş kalmıştır. İşçisinden öğrencisine, memurundan emeklisine halkımız derin bir yoksulluk altında inim inim inlemektedir.
Önümüzdeki günlerde 30 bin tl’yi dahi emekçiye vermemek için halkına karşı savaşan iktidara artık dur diyoruz.
Cezaevlerinde, üniversitelerde, fabrikalarda, sokakta insanca yaşam mücadelesi veren halkımız için haykırıyoruz; BIÇAK KEMİKTE!
Suçsuz yere düşünce suçundan hapse attığınız bu ülkenin aydınlık yüzlerini serbest bırakın.
Sandıkta kaybettiklerinizi kayyım yoluyla almayı, halkın iradesini yok saymayı artık bırakın.
mi ve başkanı Umutcan TARCAN,
TİP İzmit ilçe başkanı Burak Başeden,
DİSK bölge temsilcisi ve Genel İş sendikası Kocaeli şube başk
Bir kap sıcak yemeği çocuklarımızın okul kapısından sokabilmek için mücadele veren belediyelerimizle uğraşmayı artık bırakın.
Düşük ücrete mahkum edilen emekçilerin derdini yok saymayı artık bırakın.
Ekmek kuyruklarına mahkum ettiğiniz emekliye sırt çevirmeyi artık bırakın.
Ya adaletsizliği ya da yapışıp kaldığınız koltuklarınızı artık bırakın.” dedikten sonra basın açıklamasını sonlandırdı.