Kocaeli Emek Ve Demokrasi Platformu yeni kayyım atamalarını protesto etti.

Haber
Getting your Trinity Audio player ready...

Haber: Atilla YÜCEAK

 

İzmit İnsan Hakları Parkında toplanan siyasal partiler,

Kaldıraç Hareketi,

TMMOB İKK sekreteri  ve MMO odası başkanı Mehmet Ali Elma,

KESK’e bağlı sendikalar,

Emekli sendikaları ve sivil toplum örgütleri,

Kocaeli KHK’lılar Platformu Sözcüleri,

Dersimliler dernek başkanı Ruhi ÇELİK,

Vartolular dernek başkanı Ali Rıza Gökçen ve kalabalık halk kitlesi katıldı.

 

Atılan sloganlar ile;

Dersim ve Ovacık ilçesine atanan kayyım atamalarını kabul etmediklerini ve protesto ettilkerini dile getirdiler.

 

Emek Ve Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını Sol parti Kocaeli il başkanı Hicran ATABEY yaptı.

Başkan Hicran ATABEY konuşmasında şunları dile getirdi:

 

KAYYIM, HALKIN İRADESINE KARŞI BEYHUDE BIR TESLİMİYET DAYATMASIDIR.

 

SERMAYENİN TEK ADAM İKTİDARININ KAYYIM DARBESİNE TESLİM OLMAYACAĞIZ!

 

Değerli basın mensupları sevgili kurum temsilcileri;

AKP iktidarı, kayyım atayarak halk iradesine yönelik darbeci zihniyetini sergilemeye devam ediyor. Hakkari ile başlayan, Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti belediyeleri ile devam eden iktidarın kayyum darbesine Dersim ve Ovacık belediyelerini de ekleyen Tek Adam iktidarı, sandıkta kazanamadığı belediyeleri kayyım atayarak ele geçirme tutumunu artık bir yönetme tarzı haline getirmiştir.

Gerek adaylıkları gerekse seçildikten sonra göreve başlamaları Yüksek Seçim Kurulu’nun onayı ile gerçekleşen belediye başkan ve yöneticilerinin yerine kayyım atanmasının hukuki hiçbir açıklaması yoktur. İktidar, devlet baskısıyla halkın iradesine, seçme ve seçilme hakkına ipotek koymaktadır.

Kayyım atamaları yalnızca belediyelerin gaspı değildir; halkın tarihine, kültürüne ve değerlerine açık bir saldırıdır. Dersim gibi direnişin ve onurun simgesi bir kente yönelik bu müdahale, halkın iradesine karşı beyhude bir teslimiyet dayatmasıdır. Ancak tarih şahittir ki Dersim boyun eğmez, zulme teslim olmaz.

Sandıkta kazanamadıklarını kayyım yoluyla ele geçirmek, gasp etmek olsa olsa demokrasi dışı yönetimlerin işi olur. Barış ve demokrasiden yana iktidarların başvuracağı bir yönetim anlayışı olamaz.

Çünkü;

Kayyım politikaları ile toplumsal barış iddiası çelişmektedir. Halkın seçilmiş temsilcilerinin görevden alınması demokratik siyasetin gaspıdır. Dersim gibi bir kenti kayyımla yönetmeye çalışmak, halkın irade sahibi olmasına karşı duyulan korkunun dışavurumudur.

Ne Dersim ne de diğer kentleri kayyım ile yönetemezsiniz!

Değerli Kocaeli Halkı;

Esenyurt ve Ovacık’ta görüldüğü üzere kayyım sadece Kürt halkının iradesini veya onların temsiliyetini yok etmemektedir. Tek Adam yönetimi kendisinden olmayan tüm toplumsal ve siyasal kesimleri yok etmenin fırsatını kollamaktadır. Kısaca bu ülkede Cumhur İttifakı’nın yönetiminde olmayan bütün belediyelerin başına benzer bir kayyım darbesinin gelmeyeceğinin hiçbir garantisi yoktur. İktidar, ezilen ve yok sayılan toplumsal kesimlerin yan yana gelerek demokratik seçeneği büyütmesinden korkmaktadır. Bunun bir örneği İstanbul Esenyurt ise diğer bir örneği de Dersim’dir. Bilindiği üzere; Dersim, demokrasi güçlerinin ve devrimci güçlerin bir araya gelmesiyle, ittifakla kazanılmış bir kentimizdir. Kayyım rejimi, halkın demokratik ittifakına dönük de bir saldırıdır.

Değerli Yurttaşlar;

Uydurulan “Terör” gerekçesi dayanaksızdır gerçeklerin üzerine örtülmüş bir perdedir. Halkın onayı ve tercihi ile seçilmiş seçim sandığı gibi son derece meşru ve yasal süreçlerden geçerek oluşan halk iradesi iktidar zoruyla halktan alınamaz. “Terör” halkın iradesini gasbetmek için uydurulan bir bahanedir. Bir “terör”den söz edilecekse, halkın seçme ve seçilme hakkının devlet ve iktidar zoruyla ilga etmek için uygulanan bir terörden söz edilebilir ancak.

Siyaset mühendisliği yapan siyasi iktidar, sandıkla gelenin sandıkla değil, kararnameler ile gittiği bir düzeni kalıcı hale getiriyor. Seçme seçilme hakkını ve seçimleri geçersiz kılmak istemektedir. Yani demokrasiden değil, Tek Adam yönetiminden ısrar etmektedir.

Tüm bunlar, iktidarın ‘barış’ söylemlerinin beklenti yaratarak, muhalefeti atalete sürükleyerek, siyaseti kendi çıkarlarına göre dizaynını sağlama amaçlı olduğunu da gösteriyor.

Kürt sorununun demokratik ve halkçı çözümü talebiyle, seçme ve seçilme hakkı talebinin iç içe geçtiği mevcut koşullar, muhalefete de ortak mücadeleyi yükseltme görev ve sorumluluğunu yüklemektedir.

Bir kez daha, Türkiye halklarının kayyım darbesine teslim olmayacağını haykırıyor ve Türk/Kürt ve bütün milliyetlerden yurttaşları ülkemizin bütün işçi ve emekçilerini mücadeleye çağırıyoruz.

Gasp edilen sadece Kürt halkının iradesi ve demokratik tercihleri değil, tüm halkların barış ve kardeşlik talebidir.

İradesine sahip çıkan halka karşı yapılan saldırılar halktan duyulan korkunun bir sonucudur. Dersim’de ve diğer kentlerde demokratik tepkisini dile getirmek isteyen halka reva görülen şiddet, maalesef ki dostunuz İsrail’in Filistin halkına uyguladığı insanlık dışı şiddetten pek farklı değil.

Buradan bir kez daha ilan ediyoruz: Kayyımlar gidecek, halkın iradesi baki kalacaktır. Yok başka yolu. Demokrasi ve halkın iradesine sahip çıkmak için, bu zorba rejime son vermek için birleşelim.

Tüm Kayyım uygulamalarına karşı omuz omuza mücadele edeceğiz.

Tüm demokrasi güçlerini, bu darbeye ve irade gasbına karşı omuz omuza durmaya çağırıyoruz. Biz alışmayacağız, halkımızı da bu zulmü kabullenmeye asla alıştıramayacaksınız.

ASLA BAŞARAMAYACAKSINIZ!..” dedikten sonra konuşmasını sonlandırdı.

Tıklayıp videonun tümünü izleyeyelim mi!

https://youtu.be/sJEuZS2freM

Exit mobile version