|
Getting your Trinity Audio player ready...
|
Türkiye’deki siyasi irade yapısı, genel siyasetin yanı sıra yerel yönetimlerin de önemli bir rol üstlendiği dinamik bir sistemdir. Yerel yönetimler, halkın iradesini temsil eden belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri aracılığıyla bu iradeyi yansıtır. Ancak, genel siyasetin yerel iradeyi etkileme çabaları, demokratik süreç açısından sorgulanmalıdır. Bu durum, milli iradenin sağlıklı bir şekilde temsil edilmesini tehlikeye atabilir.
Hukukun üstünlüğü ve şeffaflık, demokratik sistemlerin en önemli unsurlarındandır. Suçlamalara ilişkin deliller, kamuoyuyla şeffaf bir biçimde paylaşılmalı, zira mahkemeler Türk milleti adına karar vermektedir. Bu karar verme süreçlerinin bağımsız olması, toplumun adalet duygusunu pekiştirecek ve hukuka olan güveni artıracaktır.
Ayrıca, siyasi irade ast üst ilişkisinde üstün irade sadece milli iradedir. İdare iradeye egemen olursa bu hesaplaşmaya dönerse siyasi iktidar milli iradenin tamamı değildir. Milli irade seçilmişlerin tamamı olmakla beraber milletin kendisidir. Siyasi arenalardaki hesaplaşmalar, demokratik sistemin temel ilkeleri ile çelişmemelidir. Bu tür çatışmalar, milli iradeyi zedeler ve toplumda güvensizlik yaratabilir. Genel ve yerel yönetimler arasındaki siyasi sürtüşmeler, milli iradenin savunulmasına zarar vermemelidir.
Sonuç olarak, Türkiye’nin demokratik yapısı için yerel yönetimlerin hukuk kuralları dahilinde demokratik karar alma sürecinde kendi belediye meclisinde bağımsız ve etkin bir biçimde çalışabilmesi hayati öneme sahiptir. Toplumun bilgilendirilmesi ve şikayetlerin şeffaf bir şekilde ele alınması, güçlü bir demokrasi için temel gerekliliklerdendir.
