|
Getting your Trinity Audio player ready...
|
Haber: Melisa Gülbaş
SOLMEDYA – Gazeteci Furkan Karabay, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in 30 Ekim’de tutuklanması ve belediyeye kayyum atanması ile ilgili yaptığı haberler ve sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme,” “kamu görevlisine hakaret” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi yayma” iddialarıyla tutuklandı.
Bir adım geriden: Karabay, Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından 31 Ekim’de “A’dan Z’ye Ahmet Özer soruşturması: Konser, devletin tutanakları, başsağlığı ve bir babanın fotoğrafı tutuklama gerekçesi yapıldı” başlıklı bir haber yaptı.
- Karabay’ın haberinde ve 6 Kasım’daki sosyal medya paylaşımlarında yakın zamanda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanan ve Özgür Özel’in “seyyar giyotin” diye eleştirdiği Akın Gürlek ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak görev yapan Can Tuncay’ın adı geçiyordu.
- İki ismin tanışıklığının Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okudukları yıllara dayandığı belirtilen paylaşımlarda, bugüne dek pek çok FETÖ soruşturması yürüttüğü belirtilen Tuncay’ın bir Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu hakkında hazırladığı iddianameyle ilgili ayrıntılar aktarılıyordu.
Reuters’ın haberine göre 10Haber muhabiri Karabay, suçlamaları reddederek Ahmet Özer’in soruşturmasında yer alan savcıların isminin başka medya kurumlarında da yer aldığını, CHP lideri Özgür Özel’in direkt bu ismi verdiğini aktardı:
“Haberlerde başsavcı ve vekilinin görev aldığı soruşturmalar ve işlemlerden bahsedilmiştir. Geçmişte yaptıkları görevleri anlatarak nasıl onları hedef göstermiş olabilirim? Yazdığım haber metinlerinde hakaretin vücut bulacağı bir harf bile yoktur. Dolayısıyla suçlamaların içi boştur. Ben sadece gazetecilik görevimi yerine getiriyorum. Hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini talep ediyorum.”
Ne oldu? Karabay, Ahmet Özer’le ilgili soruşturma sürecine dair haberi ve sosyal medya paylaşımları sonrası 8 Kasım’da gözaltına alındı. 10Haber, Karabay’ın emniyette bir gece tutulduktan sonra 9 Kasım’da ifadesinin alındığını, Karabay’a sadece bir sorunun sorulduğunu aktardı. Karabay, bir gün gözaltında kaldıktan sonra adliyeye sevk edildi. Adliyede ifadesi alınmadı, savcılık tarafından doğrudan tutuklama talebiyle hâkimliğe sevk edildi. Karabay buradaki savunmasında ise adliye muhabiri olduğunu, ifade için çağrılmadığını ve çağrılması durumunda gideceğini söyledi:
“Ben adliye muhabiriyim, beni ifadeye çağırmadılar, çağırsalar gelirdim. Ben daha önce TMK 6’dan tutuklandım, bu süreçte Silivri Cezaevi’nde yattım, dava açıldı ve beraat ettim. Bu süreçte kaldığım tutuklu günlerin hesabını kim verecek? CHP Genel Başkanı Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek için ‘yeni Zekeriya Öz’ diyor. Bunu ben söylemiyorum, ben Akın Gürlek ve Can Tuncay’ı hedef göstermişim ancak bu mümkün değildir.”
Geniş açı: Karabay, 28 Aralık 2023’te de Gerçek Gündem haber sitesinde Sarallar grubundan Barış Saral’ın yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla yargılandığı davanın tutanağını haberleştirdiği için gözaltına alınmıştı. Karabay’ın tutukluluğuna gerekçe gösterilen haberde, bir duruşmada yaşananlar duruşma tutanağından aynen aktarılarak yazılmış, haberde hiçbir yorum kullanılmamıştı. Gazeteci, “terörle mücadelede görev almış kişiyi hedef gösterme” ve “iftira” suçlarından tutuklanmış ancak 8 Ocak’ta Silivri Cezaevi’nden tahliye edilmişti.
Tutuklama kararına tepkiler
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Karabay’ın tutuklanmasına sosyal medya hesabında tepki göstererek, “Sarayın yeni Zekeriya Öz’ü kendince meydan okuyor. Adalet celladı, seyyar giyotin, sicilini ve kararlarını haberleştiren gazeteciyi tutuklatarak, yurttaşlara ve gazetecilere kendince gözdağı veriyor” dedi.
DİSK Basın-İş yaptığı açıklamada, Karabay’ın serbest bırakılması gerektiğini belirterek, “Karabay, ifadesi alınmadan savcılık tarafından doğrudan tutuklanması talebiyle hâkimliğe sevk edildi ve tutuklanmasına karar verildi. Yargılanan yalnızca Furkan Karabay değil bütün gazeteciler ve gazetecilik mesleğidir” ifadelerini kullandı.
Çağdaş Gazeteciler Sendikası (ÇGD) ise Karabay’ın tutuklanmasının “basın özgürlüğüne yapılan bir darbe” olduğunu söyledi:
“Bir gazetecinin, yalnızca haber yapması ve kamuoyunu bilgilendirmesi nedeniyle tutuklanması, basın özgürlüğüne ve demokratik değerlere ciddi bir darbedir. Bu tür tutuklamalar, basının susturulması ve halkın gerçeklerden uzak tutulması anlamına gelir. Bu korku iklimine teslim olmayacağız.”
Türkiye basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 158. sırada
Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Türkiye, 180 ülke arasında 158. sırada. Türkiye bu endekste 157. sıradaki Filistin’in haricinde Yemen, Venezuela, Pakistan, Somali ve Libya gibi ülkelerin de gerisinde.
- Endeksin ilk sırasında Norveç, son sırasındaysa Doğu Afrika ülkesi Eritre yer alıyor. Sondan bir üstte, 179. sırada ise Suriye bulunuyor.
Türkiye, RSF’nin Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde önceki yıl 165. sıradaydı. Türkiye, 7 sıra ilerleyerek 2024’te 158. sıraya yerleşse de durumun “çok vahim” olduğu ülkeler kategorisinde yer almaya devam etti.
