Getting your Trinity Audio player ready... |
Haber: Atilla YÜCEAK
Kocaeli Emek ve Demokrasi Platformu, İzmit Uğur Mumcu Parkı’nda düzenledikleri kitlesel basın açıklamasıyla Esenyurt,
Mardin,
Batman ve Halfeti kentlerine atanan kayyumları protesto etti.
Basın açıklamasına DEM Parti Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu,
EMEP genel başkan yardımcısı Arzu Erkan,
CHP Kocaeli il başkanı Bülent SARI ve yönetimi,
DEM parti il ve ilçe eş başkanları ve yönetimi,
EMEP İl ve ilçe örgütleri,
Sol parti Kocaeli il başkanı Hicran ATABEY ve yönetimi,
TİP Kocaeli il başkanı Umutcan TARCAN ve yönetimi,
DİSK bölge temsilcisi ve Genel İş sendikası Kocaeli şube başkanı Vedat KÜÇÜK,
KESK dönem sözcüsü ve BES Kocaeli şube başkanı Yeliz Yılmaz KARSTARLI,
Eğitim Sen Kocaeli 1 Nolu şube başkanı Ayda Işık SEVİM,
Tüm Bel Sen Kocaeli şube başkanı Güzide SAATÇİ,
Yapı Yol Sen Kocaeli şube başkanı Levent BURHANOĞLU,
SES şube başkanı Murat HARATA,
DİSK Emekli Sen şube başkanları,
Dersimliler dernek başkanı Ruhi ÇELİK,
CHP il Emek Komisyonu başkanı Remzi Polat,
DEM parti Emek Komisyonu eş sözcüsü Ali BUĞDACI,
CHP İzmit ilçe Emek Komisyonu başkanı Selman KURCAN ve Emekli Sendikaları, STK’larin temsilcileri ile kalabalık halk kitlesi katıldı.
Basın açıklamasının açılış konuşmasını TİP Kocaeli il başkanı Umutcan TARCAN yaptı.
Konuşmasına şöyle başladı TARCAN:
Kocaeli Emek ve Demokrasi Platformu olarak sesimizin
ulaştığı tüm Kocaeli’yle emekçileri ve değerli basın
emekçilerini sevgi ve saygıyla selamlıyoruz.
Hep söylediğimiz
gibi bu iktidar halk iradesiyle demokrasiyle hukukla halkın
seçtiği yerel yöneticiler tarafından yönetilme hakkıyla
bağını tamamen koparmış hukuksuzluğu darbeciliği, irade gaspını, irade hırsızlığını bir alışkanlık haline getirmiş bir darbeci çeteye dönüşmüş durumda.
On yıldır demokratik
hakkını kullanarak yerel yöneticileri göreve getiren
Kürt halkının iradesini her fırsatta gasp ederek, Kayyumları
yoluyla belediyeleri talan edip her türlü yolsuzluğa, her türlü
hukuksuzluğa imza atıp halkın demokratik hakkına ket vuran bu
iktidarla mücadelemizi yükseltmek, sesimizi bu
iktidara karşı daha güç çıkarmak için bugün burada toplandık.
Değerli yurttaşlar hepinizin bildiği gibi geçtiğimiz
günlerde Esenyurt’un kent uzlaşısıyla Esenyurt
emekçilerinin iradesiyle seçilmiş belediye başkanı
Profesör Doktor Ahmet Özer bir şafak baskınıyla hukuksuz bir tutuklama yoluyla görevinden alınmış ve Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmıştı. İktidar bununla yetinmedi.
Yine bir şafak operasyonuyla korkakça yaptığını savunamayacak bir
korkaklıkla Mardin, Batman ve Halifeti Belediyelerine de
kayyum atayarak belediye başkanlarını hukuksuzca görevden el çektirdi.
Artık iktidarın halk iradesini gasp etme konusunda
ne derece arsız, ne derece hukuksuz davranabileceğini
hepimiz biliyoruz ama bununla da yetinmediler.
Esenyurt Belediyesi’ne aynı gün görevinin başına gitmeye çalışan
CHP’li belediye meclis üyelerine engel oldular tabelaları
söktüler adeta belediye meclisini de cepren gasp ettiler, işgal ettiler. Şimdi biz buradan Kocaeli Emek ve Demokrasi
Platformu olarak soruyoruz.
Darbeciliğinize, hukuksuzluğumuza, irade hırsızlığınızı kılıf bile
bulamayacak kadar korkak ve aciz durumdayken hangi yüzle, hangi sıfatla barışı, demokrasiyi, halkı seçme ve
seçilme hakkını ağzınızda alabiliyorsunuz. AKP, MHP
iktidarına soruyoruz. Hangi yüzle, hangi gerekçeyle siz
meşru bir hükümet olarak o koltukta oturabildiğinizi,
meşru bir iktidar olarak halkı yönetebildiğinizi iddia
ediyorsunuz. Bu iktidardan ne barış, ne demokrasi, ne halkların
kardeşliği, ne de emekçiler için özgür bir yaşam çıkar. Bu
iktidardan çıkacak olan tek şey darbecilik, emek sömürüsü, yolsuzluk, hırsızlık ve irade gaspıdır.
Basın metnimizde de değineceğiz ama şunu da belirtmekte fayda var.
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk. Uzun
yıllardır Mardin halkının demokratik iradesiyle siyasi
iradesiyle belediye başkanı olarak seçiliyor. Görevini de
büyük bir başarıyla yürütüyor. Halfeti Belediye Başkanı
Mehmet Karayılan, gene Halfeti halkının oylarıyla göreve
getirilmiş, demokratik iradeyle göreve getirilmiş. Bu görevini başarıyla sürdürüyor.
Ve özellikle Batman Belediye
Başkanı Gülistan Sönük; “Batman’da kadınlara biz
karışmayız. İstedikleri renk çarşaf giyebilirler” diyen
Hizbullahçı çetelere karşı tek başına mücadele etmiş.
Örgütüyle birlikte bu Hizbullahçı çeteleri kentteki
emellerini tarihe gömmüş ve rekor bir oy oranıyla belediye
başkan olarak seçilmiş bir kadın siyasetçi. Şimdi bütün
bunları bir arada düşündüğümüzde bir arada
dikkate aldığımızda şunu görüyoruz.
Bu iktidar sadece halkın iradesine karşı değil arkadaşlar. Bu iktidar işçiye, emekçiye, gence, kadına, üretime, özgürlüğe, bu
topraklarda yaşamı var eden, halkların kardeşliğini var
eden, barışı mümkün kılan her şeye karşı diyoruz. Bu
iktidarın barışla bağı kopmuş, demokratik iradeyle bağı
kopmuş, bu iktidar artık halka her fırsatta zulmeden barışı ağzından düşürmeyip halka göz göre göre düşman hukuku uygulayan bir çeteye dönüşmüştür diyoruz.
Burada Kocaeli Emek ve Demokrasi
platformu olarak işte bu hukuksuzluk düzenine, işte bu
düşman hukukuna halkın iradesinin gaspına karşı sesimizi
çıkarmak, dayanışmamızı büyütmek için toplandık diyoruz.
Tüm halkımızı bu mücadelede bizlerle omuz omuza yürütmeye
yürümeye davet ediyoruz. Halkın iradesinin gasp edildiği her gün halkın demokratik hakkını kullanarak seçtiği yerel yöneticiler tarafından yönetilemediği her gün bu
iktidarın kurduğu hukuksuzluk düzeni patron yolsuzluk düzeni büyümeye, semirmeye devam edecek diyoruz.
Dolayısıyla kayyumlara karşıyız, irade gaspına karşıyız, darbeci AKP MHP iktidarına tüm örgütlü gücümüzle karşıyız. Buradayız, bir aradayız diyoruz.” Dedikten sonra basın açıklamasını
Kocaeli Emek ve Demokrasi Platformu adına okuması için Emek
Partisi’nden Reyhan Başaran’a bıraktı.
Kocaeli Emek ve Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını okuyan Emek Partisi Üyesi Reyhan Başaran şunları söyledi;
Kayyum darbesinde üçüncü dönemi yaşıyoruz.
HALK İRADESİNE DARBE’nin adıdır KAYYIM!
31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinin ardından Hakkari ile başlayan, Esenyurt ile devam eden Saray iktidarının kayyım darbesine dün sabah itibariyle Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Halfeti Belediyesi de eklendi.
DEM Partili; Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Başkanı Ahmet Türk, Batman Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Sönük ve Halfeti Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Karayılan görevden alındı.
Değerli Kocaeli Halkı,
Kayyım darbesinde üçüncü dönemi yaşıyoruz. Tek adam iktidarının, kendi bekası için seçme ve seçilme hakkının ilgasını göze aldığını daha önceki seçimlerin ardından da görmüştük. Her seçimde yenilgiye uğrayan kayyım darbesinde ısrar etmek, siyasi tükenmişliğin göstergesidir.
Çünkü daha önce gerçekleştirilen kayyım darbeleri halk tarafından reddedilmiş, kayyım pratiği seçimlerde büyük bir yenilgiye uğramış ve halk kendi iradesini sahip çıkmıştır.
AKP-MHP iktidarı, seçimle kazanamadığını yargı ve kolluk marifetiyle ele geçirme alışkanlığını ve kayyım darbesini bir rejime dönüşmüştür. İktidar bu saldırı ile Kürt halkı başta olmak üzere kendisine muhalif olarak gördüğü tüm toplumsal kesimlerin seçme ve seçilme hakkını gasp etmektedir. Seçimlerin sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmasıdır. Halkın doğrudan katılımının olduğu yerel yönetimlerin, belediyelerin ablukaya alınması ve adeta karakola çevrilmesi, mevcut siyasi rejimin demokratik meşruiyetinin bittiğinin de açık ilanıdır.
AKP iktidarının 1 Ekim’den itibaren iktidar cenahının ‘barış’ söylemlerini kullanarak, ‘uzatılan Devlet elinin tutulmasını’ bir tehditle dile getirmesinin ardından o elin içinde nelerin saklı olduğu çok geçmeden daha net görüldü.
Tek adam iktidarı için temel strateji, tüm devlet imkanlarını, iktidar medyası ve yargısını kullanarak muhalefetin zayıflatılması ve bölünmesidir. Bunun için temel argüman da “terörle mücadele”dir. İktidar, delil gibi gerekçeleri ayrıntı olarak görmekte ve tamamen kendi iktidarının devamını garantiye almaya yönelik “terörle mücadele” manipülasyonuyla siyasal alanı dizayn etme girişimlerini sürdürmektedir. Kayyım darbesi bu amaç için kullanılan başlıca yöntemlerden biridir.
AKP iktidarının yıllardır kimliklerine bölerek düşmanlaştırmaya çalıştığı kesimlerin derinleşen yoksulluk nedeniyle birleşme potansiyeli açığa çıkmıştır. Emekçileri manipüle ederek ayrıştırmanın imkânı daralmış, iktidarın “bölünüyoruz” propagandası aşınmıştır. AKP iktidarının bu bayatlamış taktiğin bir alıcısı da inandırıcılığı da kalmamıştır
Değerli Kocaeli Halkı,
Gün demokrasiye, halk iradesine sahip çıkma günüdür. Tek adam iktidarının halk iradesine karşı sürdürmek istediği bu taarruz karşısında muhalefet güçlerinin en geniş zemindeki ortak mücadelesi hayati önemdedir. Seçimlerin iktidarın kaybettiği sonuçlarını iptal etmek anlamına gelen kayyım politikası, özünde seçimleri de anlamsız hale getirmeye doğru genişlemektedir.
Bu nedenle Kayyım Darbesi tüm muhalif kesimler için demokrasi ve özgürlük sorunudur bu saldırıların önü alınmazsa ne sadece Kürt illeriyle ne de şimdiye kadar gasp edilen belediyelerle sınırlı kalacaktır. Hangi partiden ve düşünceden olursa olsun, bu darbe artık bütün Türkiye halklarının seçme ve seçilme hakkına, siyasi iradesine yönelmiş açık bir tehdittir. Bu vesileyle bütün demokratik kamuoyuna çağrımızdır: Bu gayrimeşru darbeci anlayışa karşı herkes en yüksek düzeyde sesini ve itirazını yükseltmelidir.
Kayyım darbesine karşı ortak bir mücadelenin oluşturulması, demokratik bir ülkenin inşası açısındandır elzemdir. Halklarımız bu darbeci iktidara, bu zulüm ittifakına boyun eğmeyecektir.
Darbe Düzenine Son!
Tüm toplumsal kesimleri, İşçileri, emekçileri Demokrasiye ve Halk İradesine de sahip çıkmaya çağırıyoruz…dedikten sonra konuşmasını tamamladı.
Devamında CHP Kocaeli İl başkanı Bülent SARI konuşmak için söz aldı ve şu görüşlerini dile getirdi:
Bu güzel ve anlamlı toplantıda bulunmaktan dolayı Emek ve Demokrasi Platformuna ve sizlere çok teşekkür ediyorum.
Buradan Tüm ilgilere ve AKP/MHP iktidarına sesleniyorum.
Bütün herkesin huzurunda sesleniyorum.
Eğer buna güçleri yetiyorsa hemen yarın sandığı koysunlar.
Hemen bu ülkede erken seçime ihtiyaç vardır.
Acil ve acil erken seçime ihtiyaç vardır arkadaşlar.
Çünkü beceriksiz yönetemeyen iktidar, bebeklerimizi koruyamayan, çocuklarımızı koruyamayan, kadınlarımızı koruyamayan ve bugün olduğu gibi işçilerimizi koruyamayan bir iktidarla karşı karşıyayız.
Maalesef ki maalesef halkın iradesine gasp eden bir iktidarla karşı karşıyayız. Sandıkta yenemediklerini kayyımla almak isteyen bir iktidarla beraberiz.
Burada bildiri de zaten gereken her şey söylendi. Bildiri de gereken her şey anlatıldı.
İki gün önce basın açıklamamızda da gerekenleri söyledik. Bugün genel başkanımız Mardin’de de gerekenleri söyledi.
Birkaç gün içinde biz de İstanbul Esenyurt’ta ki direniş çadırında nöbetinde biz de orada olacağız.
Bütün Cumhuriyet Halk Partisi, Belediye Başkanları, Milletvekilleri, Yönetim Kurulu kadrosu olarak destek için olacağız.
Ama buradan tekrar sesleniyorum.
Buyurun. Yürekleri yetiyorsa sandıkta buluşalım diyorum.
Hepinize çok teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun.” dedikten sonra alkış ve slognlar arasında kitlenin arasındaki yerini aldı.
Ardından son sözü alan DEM Parti KocaeliMilletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “ Artık bu hukuksuzluk eli her yere uzanıyor. Kayyuma karşı çıkacağız.” diyerek konuşmasına başladı
Değerli Kocaeli halkı,
AKP – MHP İktidarına soruyoru;
Kayyım atıyacaktınız, niye seçim yaptınız?
Bunun cevabını verin bize. Kayyım atıyacaksanız niye seçim
yapıyorsunuz?
Niye insanların gözünü boyamaya çalışıyorsunuz?
Bir kere burada bir netleşelim. Seçimlerden sonra uyduruk
bahaneler bularak adil olmayan yargılamalar yaparak,
uyduruk soruşturmaları açarak sonuna kadar işi zorlayarak insanlara
terör örgütü üyesi damgası vurarak
görevden alacaksanız niye bu seçimleri yapıyorsunuz?
Niye tüm Türkiye ve dünyaya güya, özgür, demokratik bir hukuk devleti olduğunuzu göstermeye çalışıyorsunuz. Bu gayret, bu
heves niye?
Madem madem demokrasiyi hakları, hukuku,
milletin iradesini ayaklar altına alacaktınız, bu seçimi
niye yaptınız?
Çok net bir şekilde bunu soruyoruz.
Sadece buradaki insanlar değil;
Aslında bakın seksen beş milyonun
bunu sorması lazım.
Seksen beş milyon artık bunu sormalı.
Çünkü klasik olduğu üzere sadece HDP’ye, Yeşil Sol Parti’ye,
Dem Parti’ye değil artık her tarafa uzanıyor bu kayyum eli.
Hukuksuzluk eli.
Herkes bilmeli ki burada da durmayacaklar.
Daha da ileri gidecekler.
O yüzden net bir hattı kurmak gerekiyor arkadaşlar.
Halk hakkına verdiği oyuna sahip çıkmalıdır.
Başka türlü olmaz.
Bakın görüyorsunuz işte. Halkın ittifakla seçtiği
Esenyurt Belediye Başkanı’nı sabahın erken saatlerinde evine baskın yapmak suretiyle her türlü hakaret ve saldırganlıkla gözaltına alıyorlar.
Ve zorlama bir kararla tutukluyorlar.
Herkes bunu bilsin ki hiçbir
zaman için darbelere boyun eğmedik.
Ardından eskiden
olduğu gibi sürekli yaptıkları gibi Mardin, Batman, Halveti
Belediyelerimize de kayyum atadılar.
Önceden alınmış kararlardı. Yazıklar olsun o valilere ve vali yardımcılarına.
Halkın iradesini çiğneyerek o belediyelerden girdiler ve kayyum
olmayı kabul ettiler.
Ben buradan tüm iktidar partilerine
sesleniyorum. Bu AK Parti MHP Cumhur Zulüm İttifakı’na sesleniyorum. Mecliste Ankara’da sık sık kürsüye
çıktıkları zaman hep kullandıkları bir cümle var.
Gazi Meclis, milli irade. Sevsinler Gazi Meclisinizi. Bu mu Gazi Meclis?
Bu mu milletin iradesi? Bu nasıl bir ikiyüzlüktür?
Bu nasıl bir yalancılıktır? Biz onlara defalarca dedik. Hak
etmediğiniz cümleleri söylemeyin. Siz bu cümleleri
hak etmiyorsunuz. Siz milletin iradesini ayaklar altına alan
bir iktidarsınız. Ve daha fazlasını yapmaya göze almışsınız.
Değerli arkadaşlar biz çok net bir cümle söylüyoruz. Her
zaman da bunu söyledik. Kayyum bir darbedir ve biz bu darbeye
boyun eğmeyeceğiz. Boyun eğmeyeceğiz. Kabul etmeyeceğiz.
Geçmiş zaman için kabul etmemiştik. Şimdi de kabul
etmeyeceğiz. Ve bize yalancı çözümler uzatılmasını da
kabul etmeyeceğiz. En başta biliyoruz bu kayyum gerçeği Kürt
meselesinin gerçekliğiyle ortadadır. Kürdün haklı diyen
Kürdün dili diyen, Kürdün kimliği diyenin olduğu yerde
kayyum geliyor. Böyle bir devlet nasıl gider arkadaşlar? Kürt
meselesini çözemeyen milyonlarca Kürdün hakkını
ayaklar altına alan bir devlet yürümez. Ve böyle bir devlet
hukuk devleti olamaz.” dedikten sonra konuşmasını sonlandırdı.
Atılan sloganlar arasında konuşma sonlandı…
Tıklayıp videonun tamamını izleyelim mi!