|
Getting your Trinity Audio player ready... |
SOLMEDYA – Hindistan, 1858’den 1900’lü yılların ortalarına doğru Britanya’nın bir sömürge ülkesiydi. Bu süre içerisinde Hint milliyetçiliğinin artması, Osmanlı’nın halifelik rolü, Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’na girmesi, Müslüman Hintlilerin de birleşmesine yol açtı. Zira 2. Abdülhamid, Hindistan’a gönderdiği elçilerle Hintli Müslümanlarla halifelik üzerinden bir bağ kurmuştu.
Müslüman Hintliler, “Hint Hilâfet Hareketi” çatısı altında birleştiler. Oxford’da eğitim gören Muhammed Ali Cevher, bu hareket nedeniyle 4 yıl hapis yatarken, o dönem için söz konusu hareket sadece Türkiye’deki Müslümanlarla bir dayanışma göstergesiydi.
Bu süreçte Hintliler, Kurtuluş Savaşı’nda Türklere destek olmak için çeşitli yardımlar yaptılar. Kurtuluş Savaşı’nın komutanı olan Mustafa Kemal Atatürk‘ü emperyalistleri ortadan kaldıracak bir güç olarak gören Hintli Müslümanlarla birlikte Hilafet Hareketi’nin lideri Muhammed Ali Cevher de mücadele döneminde övgü dolu mektuplar gönderdi.
Ali Asghar Khan’ın “Hint Müslümanlarının Türk Kurtuluş Hareketine Malî Yardımı 1919-1923” derlemesine göre Muhammed Ali Cevher, gönderdiği bu mektuplardan birinde Atatürk için Esat Fuad Tugay’a “Mustafa Kemal mucize yarattı. Hint halkı tarafından Mustafa Kemal Paşa’nın ne kadar sevildiğini siz bilemezsiniz. Türk milleti bir defa daha kendisine yöneltilen onur kırıcı saldırının öcünü aldı. Ankara’nın Yunanlılara ne biçim sulh teklifi yapacağını merakla bekliyoruz” diyordu.
ATATÜRK İÇİN YAZILAN ŞİİR
Bu sırada ülkenin şairlerinden Kadı Nezrülislam, Türkiye’nin Sakarya Meydan Muharebesi zaferini duyduktan sonra, Atatürk adına bir destan şiiri kaleme alır.
Bangladeş’teki Türkiye’nin eski Büyükelçişi Kemal Özcan Davaz önderliğinde çevrilen şiirin Türkçesi şu şekildedir;
“Hamiyetli annenin cesur evlâdı
Kemal kükretmektedir.
Karanlıklardan imdat diye
Sesler yükselmektedir.
Kardeş Kemal! Fevkalâdesin!
Harikasın, şayanı hayretsin!
Ey Kemal! Düşmanları yok eden
Kılıcını biziz alkışlayan
Söyle var mı bu dünyada
Türk kılıcından korkmayan?
Böyle Kemallere ihtiyacımız var
Bitmeyen mucizeler yarattın sen
Kanla sırılsıklam Kemal
Gözün yaşına bakmazsın sen
Kırık uçlu bu mavi süngü
Delmeğe deşmeğe hazırdır aman!
Yaşasın Cesur! Yaşasın Yaman!
Aldık intikam, haris düşman
Hain düşmanı ayağınla ez
Böyle ve sertçe ayağınla ez
Yaşasın Cesur! Yaşasın Yaman!
Gökte güneş kıpkırmızı kan
Mehmetçiği lekeleyen
Hırsız gibi yurda giren
Darbe ile püskürtülüyor
Hezimetle atılıyor
Zehirli solucan gibi düşman
Sinsi sinsi girdi kaldı
Vatanda hür insanları zorladı
Sonunda fakat dersini aldı.
Ve Türk getirdi gâvuru dize
Yaşa kardeşler, yaşa size!
Felek bile onlara küsmüş
Onlar asker tuzağına düşmüş
Tavuk kadar kuvveti yoktu onların
Çekmeğe dizginini Türk atının
Gelmek ne ahmaklık idi.
Gökyüzünde iki renkli bulut
Biri kan kırmızı biri karanlık
Kin kanlarına siyah renk vermiş
Düşman rengidir bu kapkaranlık
Vahşi hayvan sürüsü gibi onlar!
Yanında dolaşır akbabalar
Vicdansız onlar
Şerefsiz onlar
Kanları karanlık mavi su
Vahşi hayvan ordusu
Dayaktan acımakta sırtınız
Bu kadar mıdır cesaretiniz?
Süngüler delik deşik etmiş sizi
Harbe geldiniz ölü gibi
Gidin, gidin!
Asker kanını hiç gördünüz mü?
Ne kadar taze
Ne kadar kırmızı
Ne kadar sıcak
Gidin ölüler gidin!
Yürüyün çekilin çünkü
Kemal o cesur Kemal
Peşinize düştü
Ülküsünü de yazdı şöyle
Herkese hürriyet veya kimseye
Duyuyor musunuz pencereden gelen kadın seslerini
Kimsin sen gururlu kahraman dediklerini
Bilmez misiniz cahil kardeşler
Bu bizim Kemal
Parlak görünüşlü ve yakışıklı
Kemal bizim Kemal
Evleri şenlendirin tören zamanı geldi
Çünkü Kemal bizim kardeş Kemal geldi
Şayanı hayretsin Kemal
Mucizeler yarattın Kemal”
Davaz, Mustafa Kemal Atatürk‘ün isminin ve şiirin Bangladeş halkındaki yerini ise şu ifadelerle anlatır;
“Kemal, yeni doğan erkek çocuklarına isim olarak verilmiştir. Savaş meydanının yiğit kahramanı Kemal, Nazrul’un şiiriyle yeniden doğuşun ve kurtuluşun simgesi haline gelmiştir. Bu şiir için ‘kısaltılmış’ yerine ‘sadeleştirilmiş’ demek daha anlamlı olur çünkü şiirin esas hali çok daha coşkulu ve askeri bir eylem çağrısı içeren asi ifadelere sahiptir”
HİLAFET HAREKETİ DAĞILDI
Müslümanlar Hindistan Ulusal Kongresi ve Tüm Hindistan Müslüman Birliği teşkilatları nedeniyle 5 yıl faaliyette kalan hareketin gücü azalmaya başladı. Son olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün ilerici bir Türkiye kurması ve Halifelik makamını kaldırmasıyla da hareket dağıldı.
HİNDİSTAN’IN BÖLÜNMESİ VE BANGLADEŞ’İN ORTAYA ÇIKIŞI
1947 yılında Hindistan, Pakistan olmak üzere ikiye bölündü. Dini temelli olan bu bölünmeden Müslümanlar Pakistan’da kalırken, Hindularda Hindistan’da kaldılar. Ancak, Pakistan’da kısa sürece etnik savaşın patlak vermesiyle Doğu Pakistan, Bangladeş ismiyle ülkeden ayrıldı. Bengal bölgesinde meydana gelen bu ayrılığın nedeni ise dil, ulaşım, kültür gibi pek çok alanda anlaşmazlıklar baş göstermiş olmasıydı.
BENGAL ULUSUNUN BABASI ATATÜRK HAYRANI
Bangladeş’in ilk Cumhurbaşkanı olan Bangabandhu Şeyh Muciburrahman, ülkede “Bengal ulusunun babası” olarak anılmaktadır. Bangabandhu’nun Atatürk sevgisini yine Bangladeş’teki Türkiye’nin eski Büyükelçişi Kemal Özcan Davaz şöyle anlatmaktadır:
“Bengal ulusunun babası Bangabandhu Şeyh Mujibur Rahman da çocuğuna Kemal adını vermiştir. Bu, Bangabandhu’nun Mustafa Kemal Atatürk’ten ne kadar ilham aldığını göstermektedir”
OĞLUYLA BERABER ÖLDÜRÜLDÜ
Ne var ki Bangabandhu, 1975 yılında oğlu Kemal ile birlikte suikastta öldürüldü. Bu suikasttan yıllar sonra ülkenin başına Bangabandhu’nun kızı Şeyh Hasina geçti. 23 Haziran 1996 – 15 Temmuz 2001 tarihleri arasında iktidar olan Hasina, Türkiye ile de iletişimini sıkı tuttu. Mart 2001’de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, Bangladeş’te Şeyh Hasina ile görüştü
Hasina, bu görüşmede Bangladeş halkının Atatürk’e duyduğu sevgiyi ailesinden örneklerle Kıvrıkoğlu’na anlattı. Kadı Nezrülislam’in “Kemal” şiirini hatırlatan Hasina, Kıvrıkoğlu’na şunları söyledi;
“En ünlü şairimiz Kadı Nezrülislam, 80 yıl önce Kemal Atatürk’ün mücadelesi için şiir yazdı. O dönemden beri Atatürk ismi halk arasında yaygın olarak bilinir. Babam, bağımsızlık mücadelesine O’nu örnek alarak başladı. Başkentte bir caddeye, bir başka şehirde bir liseye ismini verdik. Üniversitede ders olarak okutuyoruz. Hatta kardeşlerimden birine, Kemal adı verildi. Ama maalesef kendisini babamla birlikte kaybettik”
BANGLADEŞTEKİ ATATÜRK CADDELERİ VE LİSELERİ
Yıllar geçti, Bangladeş’in Atatürk’e olan saygı ve sevgisi hiç bitmedi. Ülke, 1981 yılında Atatürk’ün doğumunun şerefine posta pulu çıkardı. Dakka ile Chittagong şehirlerindeki iki bulvara “Kemal Atatürk Caddesi”, bir otobüs durağına da “Kemal Atatürk” adı verildi. Feni şehrinin Dagan Bhuiyan kasabasındaki bir liseye “Atatürk Model Lisesi” bir ilkokula da “Atatürk İlkokulu” adı verildi. Dakka Askeri Kışlası içindeki Türkçe Dil Merkezi’ne “Mustafa Kemal Türkçe Öğrenim Merkezi” ismi verilirken, Atatürk’ün de büstü dikildi.
MUSTAFA KEMALLER HER YERDE
Bengalli aileler, Atatürk’ten ilham alarak çocuklarına “Mustafa Kemal” adını verirken onlardan birkaç tanesi ise şu şekilde;
Mohammad Mostafa Kamal (Muhammed Mustafa Kemal) Bangladeş’in kurtuluş savaşı şehidi. 24 yaşında savaşta hayatını kaybetti.
Mostafa Kamal Pasha (Mustafa Kemal Paşa) Bangladeşli gazeteci. 68 yaşında hayatını kaybetti.
Mostafa Kamal Pasha Babul (Mustafa Kemal Paşa) Bangladeş Milliyetçi Partisi’nin ABD eski genel sekreteri.
Mostafa Kamal (Mustafa Kemal) Bangladeş’in en büyük endüstriyel holdingi Meghna’nın Yönetim Kurulu Başkanı. 69 yaşında.
Abu Hena Mohammad Mustafa Kamal (Ebu Hena Muhammed Mustafa Kemal), Bangladeş’in tek meclisli yasama organı Ulusal Meclis’in Comilla-10 bölgesinin temsilcisi ve eski Planlama ve Maliye Bakanı.
Mostafa Kamal Pasha (Mustafa Kemal Paşa) Bangladeşli Tuğgeneral. 2018’de Cezaevleri Müfettişi olarak atandı.
Mostafa Kamal Pasha (Mustafa Kemal Paşa) Bangladeşli milletvekili.
Odatv.com
